Ana Hayat Yasamız Kur’an-ı Kerim’in miftahı ve hizmetkârlığıyla Cihan Devleti olan Osmanlı’yı yıkmak gayesiyle tezgâhlanan Çanakkale Savaşı’nın yüzüncü yılında Şehid ve Gazilerimizi rahmetle anıyoruz!
Dinsiz Devlet ile Devletsiz Din, ruhsuz Ceset ve Cesetsiz ruh gibidir. Yani Devletsiz Dinimizi yaşayamayacağımız gibi Dinsiz Devletin de yükselmesi ve yaşaması mümkün değildir.
Yarım milyon haçlı orduları karşısında hayatlarını feda ederek Çanakkale’yi geçilmez yapan ruh bu inançtır.
İslam Dinimizde, Şehitlik ve gaziliğin teşvikinin sebebi de sadece İslami İlkelerin egemen olduğu Devleti korumaktır. Yani, Dinsiz ve Devletsiz hayatın olamayacağı gerçeğidir.
İnsanın akıl, can, mal, nesil, namus ve sadece Allah’a kul olabilmenin sigorta emniyeti, Dine sahip çıkan güçlü bir Devlet ile sağlanabilir.
Mal ve Makamlara Şehadeti ve İnfakı tercih edenler, düşmanlarına karşı her zaman, Din ve Vatanlarını geçilmez yaparlar!
Din, Vatan, kardeşlik ve yardımlaşma sevgisinden mahrum olanlar “Çanakkale’yi geçilmez” yapan o destanlaşmış İmanı, cesareti ve fedakârlığı anlayamazlar.
Balıkesir’in Havran İlçesinin Manastır (Koca Seyyid) Köyünde hamallık yaparak geçinen Seyyid Ali Çavuşun Din ve Vatan aşkıyla 215 kilo Top Mermisini kaldırarak savaşın seyrini nasıl değiştirmeğe vesile olduğunu idrak edemezler!
Dünyanın her yerinde yüz yıldır zulüm gören, açlık ve sefaletin pençesinde inleyen, gönülleri ve ülkeleri işgal edilmiş milyonlarca mazlumun ahına dur diyecek bir Türkiye’yi “Dünya Hilafet Çobanlığı” makamına getirmek için çalışmak, Çanakkale’yi geçilmez yapan ruhu anlamakla mümkündür!
Çanakkale’yi geçemeyen Haçlı Orduları, İstanbul merkezli Vatanımızı içimizdeki Mandacı İttihat Terakki çetelerinin yataklığı ile işgal etmişlerdi. İstiklal Savaşımızla yurdumuzdan kovulsalar da Maşa tipli Paşaları yoluyla Ülkemizi ağaç kurtları gibi kemirdiler.
Başta Osmanlı aileleri olmak üzere Din, İman, ahlak gibi ne kadar değer varsa hepsini sürgüne gönderdiler!
Bizans’ın asırlardır yapamadığı ruh ve gönül Medeniyetimizi Bizans Entrikası Devrimlerle devirerek sadece Çanakkale’yi değil tüm İslam Âlemini İslam’a isyan Âlemine dönüştürdüler. Böylece Emperyalist Şeytani Mihraklar, maddi ve manevi işgalleri içimizdeki kendi devşirme torunlarına yaptırttılar! Ama Siyonistler ve uşakları yine muvaffak olamadılar. Yenildiler!
Çünkü esaretin yerine “Ya İstiklal ya Ölüm” imanını tercih eden bir Milletin Ruhu olan Dini İslam’ı, cesedi olan Devletini hiçbir odak hiçbir güç asla yok edemez.
Evlatlarını kurbanlık koyunlar gibi kınalayarak Din ve Vatan uğruna Cepheye şehid olmak arzusuyla gönderen gözü yaşlı ana ve babaların çoğaldığı bir Ülkeyi hiçbir güç asla işgal edemez!
Müjdeler olsun ki, Alnı Ak, yolu Ak kadrolar eliyle, Din ile Devletin ve Devletle Dinin barışması ve kucaklaşması seferberliği yeniden başlatılmıştır!.
Türkiye’mizin Maddi ve Manevi kalkınma seferberliğine destek verenlerle, Çanakkale’yi geçilmez yapan şehid ve gazilerimiz Ahiret Yurdunda Cennette birlikte olacaklardır İnşallah!
Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah (c.c) bu yolda daim yar ve yardımcımız olsun.