Yargıca bak...

Ahmet ALTAN

Gazetedeki resmi görünce aklıma hemen o film sahnesi geldi.

Chicago’nun belediye başkanını, yargıçlarının epeycesini, polis teşkilatının büyük bölümünü ele geçirip şehrin tek hâkimi olan Al Capone’un yakalanışını anlatan şu ünlü “Dokunulmazlar” filminin mahkeme sahnesini.

Al Capone’u tutuklatmayı başaran Savcı Elliot Ness, Capone’un jüriyi satın aldığını anlar.

Hemen jürinin değiştirilmesini ister.

Capone’un avukatı itiraz eder.

Mahkemenin yargıcı da jüriyi değiştirmek için bir gerek görmediğini söyler.

Ness, yargıca “bir dakika yalnız konuşabilir miyiz” der.

Bir dakika başbaşa kalırlar odada ve yargıç jüriyi değiştirmeye karar verir.

Yardımcısı Ness’e “yargıcı nasıl ikna ettin” diye sorar.

Ness de, “elimdeki Al Capone’dan para alan yargıçlar listesinde onun adının da olduğunu söyledim” der.

“Var mıydı” diye sorar yardımcısı şaşkınlıkla.

“Yoktu,” der Ness “ama jüri konusunda yaptığını görünce onun da para aldığını anladım.”

Chicago gerçekten de bu felaketleri yaşadı.

En saygın görünüşlü yargıçlar çetelerle işbirliği yaptı, onların suçlarının üstünü örttü.

Biliyorsunuz biz de şimdi tuhaf bir atama skandalı yaşıyoruz.

Bin beş yüz yargıçla savcının atamalarını belirleyecek olan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, bu kurulun üyelerinden Ertosun’un “Ergenekon ve JİTEM davalarının savcılarını” değiştirmek için direnmesi nedeniyle tıkandı.

Anlaşılan kurulun diğer yargıç üyeleri de Ertosun’a katıldı.

Hükümet ise işlerini başarıyla yapan savcıları yerlerinde tutabilmek için kararlı bir şekilde direniyor.

Sırf Ergenekon ve JİTEM davalarının savcılarını yerlerinden atmak için 1500 kişinin atamalarının önünü tıkayan Ertosun’un, bir Ergenekon sanığıyla buluşmasının resmi yayınlandı dün.

Star
ve Yeni Şafak gazeteleri, gerçekten gıpta edilecek bir gazetecilik başarısıyla bu buluşmanın resmini birinci sayfalarından bastılar.

Bu “tuhaf” buluşmada, kendini “Ergenekon’un avukatı” ilan eden CHP’nin avukatı da var.

Bir de Danıştay Başsavcıvekilliği’ni yapmış bir hukukçu duruyor yanlarında.

Şimdi, bütün yargıçların ve savcıların nereye atanacağına, ne iş yapacağına karar veren bir heyete girmeyi başarmış biri, her şeyi bırakmış Ergenekon savcılarını yerlerinden etmek için uğraşıyor, onlarla birlikte Güneydoğu’da JİTEM davasının iddianamesini yazan savcıyı da o görevden uzaklaştırmak için çabalıyor.

Herkes, “bu adam, neden böylesine hayati iki davanın savcılarını değiştirmek için bu kadar çabalıyor” diye düşünüyordu.

Sanırım o resim bir fikir veriyor.

Türkiye’nin en önemli kurumunda, Ergenekon sanıklarıyla fotoğrafı olan bir görevli bulunuyor.

Ergenekon’un sanığına yakın.

Ergenekon savcılarına düşman.

Ve, sanıkla birlikte yakalanmış.

Star
ve Yeni Şafak gazetelerinin yayımladığı fotoğraf, çok ciddi bir komplo kuşkusunu gündeme getiren bir belgedir bence.

Ertosun’un bütün ilişkileri ve daha önceki görevlerinde yaptıkları incelenmelidir.

Biz bu adamın adına, o korkunç “hayata dönüş operasyonundan”, Sabancı’nın katili Mustafa Duyar’ın öldürülmesine kadar birçok karanlık olayda rastladık.

Şimdi Ertosun’un Ergenekon’la ilişkileri araştırılırken, özellikle Mustafa Duyar dosyası da yeniden açılmalıdır.

Hukukçular benden daha iyi bilir elbette ama Ertosun’un “Ergenekon savcılarının yerini değiştirmek için gösterdiği” çabayla, bir Ergenekon sanığıyla birarada yakalanmasını yan yana koyduğunuzda, bu adamın “şüpheli” durumuna girmesi gerekir.

Ergenekon savcılarının değiştirilmesi, Ergenekon sanıklarının herhalde en çok istediği şeydir.

Ve, onların en büyük isteğini gerçekleştirmek için uğraşan görevlinin de Ergenekon sanığıyla ilişkisi resimlenmiştir.

Bu, soruşturulmadan geçilemez.

Ertosun, sırtında böyle bir şaibeyle o görevi sürdüremez.

Ama “sistem”, Ertosun türü yargıçları koruyabilmek için iyi zırhlanmış, onun hakkında bir soruşturma yürütülmesi için Yargıtay’dan izin çıkması gerekiyor.

Yargıtay’ın ortadaki fotoğrafa rağmen soruşturma izni vermemesi kuvvetle muhtemel.

“Yüksek Yargının” iyice pervasızlaştığını, kural, yasa, hukuk dinlemez hale geldiğini biliyoruz.

Bu sistem, kendi halkını kıskıvrak yakalayıp esir etmiş, istediği zulmü yapabilir ve ceza almadan kurtulur.

Bunu bitirmenin yolu, yeni bir anayasayı derhal hazırlayıp referanduma, halkın iradesine gitmek.

O fotoğrafa iyi baktığınızda, karşınızdaki “korkunç koalisyonun” sultasından kurtulmak için halktan başka sığınacak bir yer olmadığını anlarsınız.

AKP, halkın önünü açsın.

Halk, bu “suç özgürlüğünü” bitirir.

Ve, ancak halk bitirir bu korkunç oyunu.

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.