Çok misafirperver milletiz..
Dünya denen bu misafirhane de hem ev sahibi,hem de misafiriz.
Ya da Türkiye ömrümüzün devremülkü..
Bize emanet edildiği sürece gözümüz gibi bakmalıyız..Yeriz içeriz,yarabbi şükür deriz..
Midelerimiz dolar ama;beyinlerimizde hep bir açlık..
Ne zaman beyin açlığı,sağ duyu eksikliği baş gösterse…
Birbirimizi yeriz..
Yedik de;her on yılda bir başka menüyle..
Her on yılda bir başka acılı sos ile..
Yurt içinde,yurt dışında..
Yemediyse de birbirimizi dışladık durduk..
Çok misafir severiz..
Yemez yediririz..
Misafir perver milletiz vesselam..
Taksim gezi parkında..
Ama yedirmeyeceklerimizin olduğunu öğrendik nihayet..
Çünkü..
Ev sahibi ev sahipliğini,misafir misafirliğini bilecek...
Gezi parkını yedirmeyiz..
Başbakan Erdoğan’ı yedirmeyiz..
Yerlerde sürüklenen başörtülü genç anneyi yedirmeyiz…(!)
Masum,haklı şiddete baş vurmayan gençleri yedirmeyiz..
Ekmeğin peşinde suçsuz,-günahsız esnafı yedirmeyiz…
Kaldırım taşlarını yedirmeyiz..
Polisi yedirmeyiz..
Nihayet; Türkiye’yi,ülkesine hizmet eden,demokratik kurallar içinde arayan,özellikle gençlerimizi yedirmeyiz.
Bir Başbakan,bir Cumhurbaşkanı,on binlerce genç yedik/yedirdik,yediler yetmedi mi?
Fakat bu kez farklı.
Boşuna kimsenin ağzı sulanmasın..
Hasta adam olarak gördüğü zaman bile yiyemediyse bu devirde HİÇ yiyemez…
Yedirmeyiz!...
Yeter bu zamana kadar birbirimizi yediğimiz!..
Yetmez mi?
Yetmez diyen varsa Allah belasını versin.Hem en kısa zamanda;hem de kıyamet sabahına kadar…
VESSELAM…
Orhan Yazıcılar