Yükseköğretime Geçiş Sınavı oldu olmasına da, başına gelmeyen hâl kalmadı.
“Şifreli cevap anahtarı” iddiaları var…
Ortada iddiaları destekleyen suç emareleri varsa, yargı bu işin takipçisidir. Cumhurbaşkanı bile olaya el attı. Daha ne olsun…
Olaylar gözümüzün önünde cereyan etmese neyse! Ama her şey gün gibi açık…
Bu sınavda daha önce hiç uygulanmayan yöntemler denendi…
İlk kez kişiye özel soru kitapçıları basıldı...
İlk kez sınav araç gereçleri ve ağız tatlandırıcı şekerler dağıtıldı…
Güvenlik en yüksek düzeyde gerçekleşti. Pantolon kemerine inene kadar metal hiçbir eşyaya müsaade edilmedi…
Yapıldı da yapıldı…
İster istemez insanın aklında “daha önce kim bilir neler neler oluyordu” diye istifhamlar oluşuyor!
Sınavda bazı eksiklikler olması durumunda elbette bu eksiklikleri onaylanacak değiliz. “Daha önceleri kim bilir neler oluyordu” diye de kötüyü emsal gösteremeyiz.
Ama garip olan ne biliyor musunuz? Çıkıyorlar ve “mal bulmuş mağribi” edasıyla vaveylayı koparıyorlar! Bak gördünüz mü, bunlar böyle, bunlar şöyle…
Muhatap hükümet ya, iyi ki oldu dercesine sanki kına yakacaklar. Kına yakacak yeriniz kalmayacak, haberiniz ola…
Uçan kuşun kanadı kırılsa, inanın yegâne sorumlusu hükümet olacak.
Tamam, kabul, uçan kuşun kanadının kırılmasında hükümetin sorumluluğu mutlaka vardır. Hükümet her şeyden sorumludur da, sizin sorumluluklarınız ne olacak? Bu kadarı da olmaz dedirten pişkinliklere şahit oluyoruz. İşi nerdeyse “Hükümet İstifa etsin” noktasına getiriyorsunuz…
Bu kadar “sığlık” olur mu?
Bu kadar “anlayış yorgunluğu” olur mu?
Günübirlik adli konuları ülkenin devasa problemiymiş gibi gösterip siyaseti de bitiriyorsunuz!
Milletin enerjisini tüketiyorsunuz!
Buldular ya bir kere, fırsat ellerine geçti ya…
El insaf. Biraz da ‘adalete’ iş düşsün…
Yeri geldi mi “sosyal demokratlığı” kimseye bırakmayan bu elitistler yok mu? Öğrencilere burs verilir, bunlar karşı çıkarlar. Mahkeme kapılarına dayanıp öğrencilerin burslarını iptal ettirirler.
Hükümet öğrencilere bedava kitap verir, yine karşı çıkarlar. Neymiş efendim, bu kitaplardan zengin çocukları da istifade edecekmiş. Gerekçeye bakın!
Evet, amaç üzüm yemek değil ki, bağcıyı dövmek…
Öğrencilerin ve velilerin duyguları üzerinden siyasi gelecek devşirmek niyetindeyseniz, ahlarını alırsınız ve de iflah olamazsınız…
Ha bu arada, hazır şifre polemiği başlamışken, Da Vinci Şifresi’ni de işe ortak edip olayı uluslararası boyuta taşısanız!
Size bu yakışır…