4857 Sayılı İş Kanunu’nun 55. maddesi, yıllık ücretli izin hakkının hesaplanmasında belli sürelerin “çalışılmış gibi” sayılmasına imkân tanımıştır. Bu sayımın sınırlayıcı (tahdidi) olarak ortaya çıkmaktadır. Nitekim Yargıtay bir kararında (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 31.01.1994 tarih ve E.994/1333, K.994/1184 sayılı kararı) “İş Kanunu’nda yıllık izin hakkının hesabında çalışılmış gibi sayılan haller sınırlı olarak düzenlenmiştir” demek suretiyle söz konusu durumu vurgulamıştır. Çalışmış gibi sayılan haller tahdit edildiğinden örneğin, grevde çalışmadan geçen süre, yıllık izne hak kazanmada çalışılmış gibi sayılan süre olarak dikkate alınmamalıdır.
Yıllık izin bakımından çalışılmış sayılan süreler şöyle sıralanabilir:
Kaza ve hastalık
4857 sayılı İş Kanunu’nun 55. maddesine göre, işçinin uğradığı kaza veya tutulduğu hastalıktan ötürü işine gidemediği günler yıllık izne hak kazanmada çalışılmış gibi sayılmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu, işçinin uğradığı kaza veya tutulduğu hastalıktan dolayı gidemediği günlere bir sınırlama getirmiştir. Başka bir ifadeyle, 25’inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen süreden fazlası, yıllık izne hak kazanmada çalışılmış gibi sayılmayacaktır.
İş Kanunu’nun 17’nci maddesi, belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden işçinin sözleşmesine göre değişen bildirim sürelerini hükme bağlamakla birlikte, 2 ve 8 hafta arasında değişen bu sürelerin asgari olduğunu vurgulamakta ve sözleşmelerle söz konusu sürelerin artırabilmesine imkân tanımaktadır.
Başka bir ifadeyle, bildirim önelleri, işçi lehine arttırılabilir; ancak işçi aleyhine azaltılamaz. Buna göre işçinin çalışmasına bağlı olarak 8 ila 14 hafta arasında değişen süre yıllık izne hak kazanmak için çalışılmış sayılır. Örneklendirmek gerekirse, 2 yıllık hizmeti olan bir işçinin ancak 12 haftalık istirahat süresi yıllık izne hak kazanmada çalışılmış gibi sayılacaktır; çünkü, işçinin hizmeti 2 yıl olduğundan ihbar öneli 6 haftadır. 6 haftalık ilave ile 12 hafta bulunacaktır. İşçinin, örneğin, 15 haftalık rapor alması halinde 12 haftalık istirahat süresi yıllık izne hak kazanmada çalışılmış gibi sayılacak, ancak 3 haftalık süre yıllık izne hak kazanmada çalışılmış gibi sayılmayacaktır.
Doğum
İş Kanunu’nun 74’üncü maddesi,
• Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmamalarının esas olduğunu,
• Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki haftalık sürenin ekleneceğini,
• Yukarıda öngörülen sürelerin işçinin sağlık durumuna ve işin özelliğine göre doğumdan önce ve sonra gerekirse artırılabileceğini, bu sürelerin hekim raporu ile belirtileceğini hükme bağlamıştır.
Kadın işçilerin 74’üncü madde gereğince doğumdan önce ve sonra çalıştırılmadıkları günler; başka bir ifade ile kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre, çoğul gebelik halinde doğumdan önce 10 ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam 18 haftalık süre yıllık izne hak kazanmak için çalışılmış sayılır.
İsteği halinde kadın işçiye, onaltı haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde 18 haftalık süreden sonra altı aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz.
Haftaya yıllık izin hesabında çalışılmış gibi sayılan hallerin açıklanmasına devam edilecektir.