Yoğurdun standardı değişiyor ve yapılan bu düzenleme lezzet düşkünlerini yakından ilgilendiriyor. Geleneksel beslenme alışkanlığımızın ayrılmaz parçası olan bu lezzete ne olacak? Yoksa bildiğimiz yoğurt tarihe mi karışacak?
Geçen hafta Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Türk Gıda Kodeksi Fermente Süt Ürünleri Tebliğinde değişiklik yaptığını açıkladı. Yapılan bu düzenleme bizleri, yani lezzet düşkünlerini yakından ilgilendiriyor.
Peki Türk yoğurduna getirilen bu standartlar yoğurdun lezzetini değiştirecek mi? Kaymaklı yoğurt tarihe mi karışacak? Geleneksel beslenme alışkanlığımızın ayrılmaz parçası olan bu nefis lezzete neler olacak? Tabii ki yoğurt üreticileri bildiğimiz lezzeti güçleri yettiğince üretmeye devam edecek. Ama yoğurt piyasası belirlenen alt sınırlarla daha az süt ve protein içeren ,kalitesi düşük yoğurtlara gebe olabilir. Yoğurdun lezzeti de yavaş yavaş değişebilir. Yapılan düzenleme yoğurdun yapısını değiştirmeye açık nitelikte. Çünkü böylece yoğurtta Avrupa standartları uygulanacak.
Avrupada hiç yoğurt yediniz mi? Süt gibidir, daha tatlıdır ve genelde meyveli olarak tüketilir. Örneğin, Balkan ülkelerinin yoğurdu bizdeki yoğurtla benzerlik taşır.
Aynı şekilde Yunanistanın da yoğurdu kıvamlı ve yağlıdır. Bildiğimiz yoğurda benzer ancak sunum şekli ve birlikte yenilmesi tercih edilen yiyecekler daha farklıdır. Komşumuz bahsi geçen kodeksi dikkate almadı sanırım. Üstelik bahsettiğim bu lezzetli yoğurtlarıyla Greek Yoghurt tescilini almak üzereler.
YEMEKLERİMİZ NE OLACAK?
Neyse biz gelelim ülkemize... Bizlerin doğal yani katkısız, hafif ekşi, sade yoğurt yeme alışkanlığımız vardır. Aslında eskiden yoğurt buzdolabında da bekletilse dört, bilemediniz beş gün içinde iyice ekşir yani bozulurdu. Ben ise bahsettiğim bu yoğurdu ararken, dolaba 15 gün önce koyduğum yoğurdun hala neden bozulmadığını düşünürken; tescili ha alındı, ha alınacak bir ümit beklerken bir de bakıyoruz ki karşımıza Türk yoğurdunun temel yapısını tamamen değiştirecek bir tebliğ çıkıyor.
Türk mutfağının en önemli lezzetlerinden biri olan yoğurdun geleneksel bir lezzet olarak kültürümüzdeki yeri şüphesiz bambaşka. Ülkemiz-de yoğurt, herhangi bir süt ürününden kat kat fazla tüketiliyor. Bir başka önemli nokta da yemeklerde yoğurt sıklıkla kullanılıyor. Yoğurt çorbası, tatlısı, yoğurtlu kurabiye ve kekler, tarhana ve daha birçok yoğurt bazlı tarif var. Peki üretimi yeni tebliğe göre yapılmaya başlandığında bahsettiğim bu yemeklere olacak? Deneyip göreceğiz...
Peki Resmi Gazetede 16 Şubat 2009 tarihinde yayınlanan tebliğ üreticiye ne diyor? Tebliğde özet olarak, tüm süt ve süt ürünleri ayrıntılı bir şekilde tanımlanıyor. Hijyen ve etiket bilgilendirme standartları ve koşulları belirtiliyor. Buraya kadar her şey olumlu görünüyor. Ancak ürünün üretim içeriğine gelince işler biraz karışıyor. Şu ana kadar yoğurt için üretiminde alt sınır yüzde 4 olan protein için bu oran yüzde 3 oranına düşürülüyor ve kuru maddeler olarak bahsedilen protein, vitamin (E ve B vitaminleri) ve laktoz ise tamamen kaldırılıyor. Kısaca tebliğ, Yoğurt üretimi Uluslararası Alimentarius Kodeksine uygun olmalıdiyor.
KIVAM SORUNU ÇÖZÜLÜR AMA...
Bu kodeks nedir peki? Kodeks Alimentarius Komisyonu, Birleşmiş Milletlerin gıda standardı için oluşturduğu bir komisyon. 1960lı yıllarda kurulan bu komisyon üretilen gıda ürünlerinin asgari kalite ve hijyen kriterlerini belirliyor. Komisyon süt ve süt ürünleri için ise protein miktarının yüzde 2.7nin altına inmemesi gerektiğini söylüyor. Bu durumda sonuç ne olabilir? Yoğurdumuz bu koşullar altında daha az süt kullanılarak, uygun fiyatlara mal edilebilir. Kıvamı ise biraz sulu olarak ortaya çıkar ama kıvam sorunu çözülemeyecek bir şey değil. Muhtemelen süt proteinleri kıvam sorununu ortadan kaldıracaktır. İlginç olan şudur ki, birkaç Avrupa ülkesinde bulunan ve ihraç edilen süt proteinleri için gerekli teknoloji Türkiyede bulunmuyor. Bu durumda ne olacak bilemiyorum.
Peki ya siz? Siz de yoğurt sevenlerden misiniz? Aynı lezzeti bulamazsanız bunu önemser misiniz? Önümüzdeki günlerde sizlerden gelen cevaplara da yer vermek isterim. Ağzınızın tadı bozulmasın!
Bugüne özel fiyat
SADECE bugün için Hotpoint-Ariston yetkili satıcılarına giden herkes, A enerji sınıfına sahip MTM0811 FTK/HA model no-frost buzdolaplarına bin 429 TL yerine sadece 749 TL.ye sahip olabilecek. Buzdolapları 380 litrelik brüt hacmi, 39 litrelik geniş sebzeliği ve günlük beş kilo dondurma kapasitesiyle kalabalık ailelerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar büyük...
Küçük mutfaklar için ideal fırın
PROFİLONUN ankastre ürün gamındaki yeni üyesi FRM A 800 küçük mutfaklar için bile ideal bir fırın. 58 litre iç hacmi, A sınıfı enerji verimli-liği, şık tasarımı ve teknolojisi-nin getirdiği fonksiyonel özellikleriyle dikkat çeken yeni ankastre fırına uygun fiyat ve ödeme seçenekleriyle sahip olabilirsiniz.