Son aylarda yurtdışından yapılan ekonomik baskıların sonucunda ortaya çıkan ekonomik daralma ve zor durum nedeniyle mali yapısı bozulan, üretim ve istihdamda düşüş yaşayan işletmeler için kısa çalışma ödeneği ile işçi çıkartmadan işçilik maliyetlerini düşürmeye fırsatı sunuluyor.
‘Kısa Çalışma Uygulaması’, ekonomik gelişmelere ve güçlüklere bağlı olarak küçülmek zorunda kalan işletmelerin, işçi çıkartma yerine, çalışma süresini azaltmak ve üretimi kısmak suretiyle bir yandan stoklarını eritme öte yandan da daha az çalışmak suretiyle işçilik maliyetlerini düşürme imkanı sağlıyor. Kısa çalışma ile çalışanlar yönünden de işten çıkartılmak yerine, daha az çalışarak işine devam etmeyi ve öte yandan ücret kaybının bir kısmının da İŞKUR üzerinden karşılanması sağlanıyor. Çalışanların bu dönemde SGK primleri işverenler tarafından işyerinde çalıştıkları gün sayısı kadar yatırılmaktadır. Kısa çalışma ödeneği, işçinin kendisine, aylık olarak her ayın sonunda ödenir; ayrıca Genel Sağlık Sigortası prim ödemesi de sağlanır.
Kısa çalışma bir işyerinde uygulanan haftalık çalışma suresinin, genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle geçici olarak üç ayı geçmemek üzere en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın en az dört hafta sureyle faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması hallerinde, sigortalılara çalışamadıkları sürelerde gelir desteği sağlayan bir uygulamadır.
Kısa Çalışma Ödeneği’nde esas olan ekonomik krizler şöyle ifade edilmektedir.
- Genel ekonomik kriz; ulusal veya uluslararası ekonomide ortaya çıkan olayların, ülke ekonomisini ve dolayısıyla işyerini ciddi anlamda etkileyip sarstığı durumlar,
- Bölgesel kriz; ulusal veya uluslararası olaylardan dolayı belirli bir il veya bölgede faaliyette bulunan işyerlerinin ekonomik olarak ciddi şekilde etkilenip sarsıldığı durumlar,
- Sektörel kriz ise ulusal veya uluslararası ekonomide ortaya çıkan olaylardan doğrudan etkilenen sektörler ve bunlarla bağlantılı diğer sektörlerdeki işyerlerinin ciddi anlamda sarsıldığı durumlar,
- Zorlayıcı sebep ile de işverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak bertaraf edilmesine olanak bulunmayan, dışsal etkilerden ileri gelen, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan deprem, yangın, su baskını, salgın hastalık, seferberlik ve benzeri nedenler…
Başvuru şartlarının oluştuğunu düşünen işveren, genel ekonomik, bölgesel veya sektörel kriz ile zorlayıcı sebeplerin işyerine olan etkilerini ve zorlayıcı sebebin ne olduğunu açıklayarak, gerekçeleri ile birlikte işyerine ait bilgi ve belgeleri de ibraz ederek Türkiye İş Kurumu’na başvurmalıdır. Ayrıca, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya bir yazı ile bildirmesi gerekmektedir.
Kısa çalışma uygulamasından yararlanabilmek için başvurunun doğrudan işveren tarafından gerekçeleri ile birlikte Türkiye İş Kurumuna yapılması gerekmektedir.
İŞKUR, işçilerin başvurusunu, izleyen ayın sonuna kadar sonuçlandırır.
Kısa çalışma halinde İşsizlik Sigortası Fonundan kısa çalışma ödeneği ödenir. İşçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için, hizmet akdinin feshi hariç işsizlik sigortası hak etme koşullarını yerine getirmesi gerekir.
Günlük kısa çalışma ödeneği; sigortalının son on iki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde 60’ıdır. Ancak, bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödeneği miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde 150’sini geçememektedir. Son 12 Ay Asgari Ücretle Çalışan bir kişiye 2018 yılı için brüt 1.217,70 TL ödenecek olup, bundan 9,24 TL damga vergisi kesildikten sonra aylık 1.208,46 TL net tutarda ödeme yapılabilecektir. Ödemenin üst sınırı aylık 3.044,25 TL, olup, ödemelerden yalnızca damga vergisi kesilmektedir.
Kısa çalışma ödeneği en fazla üç ay için ve işyerinde uygulanan haftalık çalışma süresini tamamlayacak şekilde aylık olarak işçiye ödenmekt