Türkiye’nin en zengin balık müzesine yurt dışından yoğun ilgi

Türkiye'nin tatlı su balık sayısı anlamında en büyük balık müzesine sahip olan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ), yurt dışından araştırmalarını tamamlamak için gelen birçok bilim insanının da ilgi odağı haline geldi.

2000'li yılların başında Prof. Dr. Davut Turan'ın tatlı su tür balıkları toplamaya başlamasıyla 70'i RTEÜ'nün isimlendirdiği ortalama 400 türü bünyesinde barındıran balık müzesi çeşitliliği ile ilgi odağı oluyor. RTEÜ Su Fakültesi Balık Müzesi, Türkiye'deki eğitim kuruluşlarının yanı sıra uluslararası eğitim kuruluşlarından gelen bilim insanlarının da araştırmalarını tamamlamaları adına ev sahipliği yapıyor. Kendi ülkelerinde inceleme yapabilmek için örnekleri kargo ile talep edenlere her biri diğerinden daha değerli olan bu örnekler gönderilmeyerek bunun yerine RTEÜ'ye davet ediliyor.

Türkiye'deki tatlı su balık türlerinden 70'in üzerinde tanımlanmış yeni türün üniversitelerindeki balık müzesinde yer aldığını belirten Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Cüneyt Kaya, "Türkiye tatlı su balıkları 2000'li yılların başına kadar çok iyi bilinmiyordu. Elbette tanımlanmış türler vardı ama birçok da problem vardı. Özellikle Türk araştırmacıların son 20 yılda aktif bir şekilde çalışmasıyla bugün Türkiye tatlı su balıkları çok büyük oranda biliyoruz diyebiliriz. Sadece bu müzede 70'in üzerinde tanımlanmış yeni balık türü var. Birçok da tip örneğimiz mevcut. Bu nedenle müzemizin önemini vurgulamak gerekir. Genç bir müze fakat barındırdığı tür sayısı ve tip örnekleri bakımından son derece önemli" dedi.

"Sadece pazartesi ve Cuma günleri ziyarete açık"

Sadece pazartesi ve cuma günleri ziyaretçi ağırladıkları balık müzesinin üniversitelerinin bir vitrini olduğunu kaydeden Kaya "Müzemiz aslında üniversitemizi bir anlamda vitrin görevi görüyor. Biz pazartesi ve cuma günleri ziyaret alıyoruz. Özellikle okullardan son derece ilgi görüyoruz. Anaokulundan tutun, liseleri, üniversiteye kadar öğrenciler, sivil toplum kuruluşları, ulusal birçok farklı ilden misafirler ağırlıyoruz. Bunun yanında tanımladığımız tip örnekler burada olduğu için, bu tip örnekler Dünyada sadece burada var, bunlarla ilgili bilimsel çalışmalar yapmak üzere ulusal ve uluslararası bilim insanları da gelip bu örnekleri burada yerinde inceliyor. İran'dan, Almanya'dan, Rusya'dan, İsveç'ten birçok yerden misafirler burada ağırladık" ifadelerini kullandı.

"Balıkları görmek isteyen müzeye gelmek zorunda"

Türleri incelemek isteyenlerin kargo yolu ile gönderilmesi taleplerine olumsuz cevap verdiklerini ve üniversiteye gelerek incelemelerde bulunabileceklerini söylediklerini ifade eden Kaya "Türün tanımlandığı ilk örnekler çok kıymetlidir. Çalışmalarda inceleme gerektiği zaman talep ediliyor. Ya yerinde incelemeniz gerekecek ya da bunlara bir şekilde ulaşmanız gerekecek. Bizde bazen talepler alıyoruz, örneklerinizi gönderebilir misiniz posta yoluyla, inceleyip tekrar gönderelim şeklinde. Tabii çok kıymetli örnekler olduğu için kaybolmaları durumunda çok farklı prosedürler işliyor. Biz bu riski her zaman göze alamıyoruz elbette, o yüzden uluslararası anlamda da misafirler alıp insanlar gelip burada yerinde bu türleri incelemek durumda oluyor" diye konuştu.

Bir süre önce 47 yıldır görülmeyen tür olan Batman bantlı çöpçü balığını bularak gündeme geldiklerini ve şimdiki hedeflerinin yine kayıp tür olan "Leopar sazanı" olduğunu ifade eden Kaya "Dünyada en çok aranan 10 balık türü listesi oluşturulmuştu. Bunlardan ilk bulunanı Batman bantlı çöpçü balığıydı. Bizim tarafımızdan bulunmuştu. Dünyada ulusal ve uluslararasında gündeme gelmişti. 47 yıl sonra kaybolduğu düşünülen bir balık türünü bulmuştuk. Bu 10 tür listesinde Türkiye'de iki tür vardı. Batman bantlı çöpçü balığından sonra ikinci türümüz de leopar sazanı idi. Bizim şimdiki çalışmamızda bu ikinci türü bulmak. On balık türünden ilkini bulmuştuk ikincisinde bulunmayı hedefliyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız da sürüyor. Temaslarımız var. Tabii bu balık diğer küçük balığımızı aksine oldukça iri cüsseli 60-70 santimetrelere kadar ulaşabilen bir balık olduğu için balıkçılar yardımıyla bunu bulacağız. Talimatlarımız var, balıkçılar bunu gördüğü anda canlı bir şekilde tutacaklar ve biz moleküler bir numune alıp, balığı yerinde görüntüleyip tekrar doğaya bırakacağız. Yayılış alanı ortaya koyduktan sonra tür koruma eylem planını başlatacağız" şeklinde konuştu.

Komando balığı olarak da adlandırılan Leopar sazanının son örneğini de müze bünyesinde sergilediklerini belirten Kaya "Müzemizde sergilemek de olduğumuz 1 adet ve komando balığımız var, leopar sazanımız var. Bu türü benim tez çalışmam çerçevesinde Siirt'te bir balıkçıda ölü olarak tespit etmiştik. Oradan o bireyi alarak müzemize ulaştırmayı başardık. Şuanda da türün görülmüş son örneğini burada sergiliyoruz" ifadelerini kullandı.

VİDEOYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Videolar