AK Partiye tu kaka... CHPye gelince şakşuka!
Bütün dünyada solcu, sosyal demokrat ve demokratik solcu partiler, genellikle iktidardadırlar!.. Şu anda muhalefette olanlar bile, hiç olmazsa iktidar koltuğuna oturdular... Çünkü işçilerden, çünkü halktan, çünkü dar gelirli vatandaştan oy aldılar... Peki, Sosyalist Enternasyonal üyesi bile olan Sosyal Demokrat CHP niye bir türlü iktidara gelemez, niye her seferinde halktan tokat yer?.. CHP adında, hem Cumhur ve hem de Halk olduğu halde, yani Duble Halkçı olduğu halde, niye halktan yüz bulamaz?.. Yoksa CHP, Sözde Halkçıdır da, Özde Aristokrat mıdır?..
Bunun değerlendirmesini siyaset uzmanları ve sosyologlara bırakıp, CHPnin niye iktidar hasreti çektiğini güncel örneklerle açıklamak istiyorum.
ÖNCE AÇILIM, SONRA İÇİLİM!
Biliyorsunuz... CHPliler ilk önce çarşaflı hanımlara CHP rozeti takarak, bir açılım başlattılar... Bu rozet işinin içine şahsi rant çabaları girince, biraz fiyaskoya dönüşür gibi oldu ama, CHP, açılımda ısrarlı!..
Çarşaflıya rozetin ardından, CHPli Kocaeli Belediye Başkan Adayı Sefa Sirmenin başlattığı Her mahalleye bir Kuran Kursu kampanyasının foyası da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı!..
Anlaşıldı ki; Sirmenin asıl amacı Kuran Kursu verdirmek değil, bu görüntü altında Halkevlerini yeniden hayata geçirmek...
Geçenlerde ağzından kaçırdı ya;
Bu evlerin bir odasında Kuran Kursu verilirken, diğer odasında içki içilip, zil zurna sarhoş olunabilecekmiş!..
Bu ne perhiz, bu ne turşu?!?..
Dahası da var...
Dünkü Vakitte yer aldığı gibi; CHPli vekillerin, açılımları rakı ile kutlaması da cabası!..
Biliyorsunuz, haber şöyleydi:
43 CHP milletvekili, Kocaeli Belediye Başkan Adayı Sefa Sirmenin Kuran Kursu açılımına destek vermek için Kocaeliye uğradı.
CHPli vekiller Sirmenin Kuran Kursu açılımına destek verdiklerini basına açıkladıktan sonra, topluca sahildeki bir balık lokantasına giderek rakı içip balık yediler. Yemekte bol bol rakı içen vekiller, daha sonra İstanbula geçti.
CHP OLDU, ÇAKMA AK PARTİ!
Bütün bunlara rağmen, hemen herkes gibi ben de bu açılımları ilgiyle izliyorum.
Evet, ilgiyle izliyorum ama;
Bütün bunlar, CHPnin Çakma AK Parti olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor!..
Geçenlerde de yazdığım gibi;
Bu girişimler, birer taklittir!.. Malûmdur ki; en başarılı bile olsa; taklitler hiçbir zaman ve asla asılın yerini tutamaz!..
CHP, bugün, bu durumdadır!..
Bir AK Parti taklitçisidir!..
Hem de, kötü bir taklitçi!..
Çünkü, bugün çarşaflıya rozet ve her mahalleye Kuran Kursu açılımları ile AK Partiyi taklit eden CHP, bir süre öncesine kadar aynı girişimlerin laikliğe aykırı eylem ve söylemler olduğunu idida ediyor, bununla da yetinmeyip hemen yargıya koşuyordu!..
Ne ilginçtir ki;
Yargı da, CHPnin isteği doğrultusunda kararlar veriyordu.
Böylece, AK Partinin önü kesilmeye çalışılıyor, Proje üretemeyen CHPye ise kıyak geçiliyordu!..
SEÇİM YATIRIMIYLA NE İLGİSİ VAR?
İşte, bir kıyak daha:
Kartel medyasının hedef göstermesi, başta CHP olmak üzere muhalefet partilerinin demeç bombardımanına başlaması sonucu, Yüksek Seçim Kurulu karar verdi:
Yardımlar durdurulsun!
Niye durdurulacakmış yardımlar;
Çünkü, özellikle Tuncelide dağıtılan beyaz eşyalar, mobilyalar ve benzeri ihtiyaç malzemeleri, seçim yatırımı imiş!..
Yardımları dağıtan ekip, AK Partiye oy istiyormuş!..
Saldırıların hedefindeki isim yani Tunceli Valisi Mustafa Yaman, bu iddialara karşı hodri meydan dedi;
Ne ben, ne yardımları dağıtan görevliler oy istedi... Aksini ispatlayan varsa, istifa ederim!.. Ben, 22 yıllık meslek hayatımda bu tür yardımları hep dağıttım!.. YSK suç duyurusu yapmış... Ben hukuk mezunuyum ve bütün icraatım da yasal çerçevededir!.. Buna rağmen, fakir fukaraya yardım ettiğim için ceza alacaksam, varsın olsun!
Şu işe bakın;
Bu ülkede, yılın 365 gününde fakir-fukaraya yardımlar yapılır... Kâh kömür dağıtılır, kâh gıda dağıtılır, kâh para yardımında bulunulur ve kimsenin gıkı çıkmaz!.. Çünkü o yardımların partilerle veya iktidarla bir ilgisi yoktur!..
Yardımları dağıtan Fakir Fukara Fonu olarak bilinen devlet kuruluşudur!..
Ve dediğim gibi; bu kuruluş yılın 365 gününde yardım dağıtır!.. Onlar için seçim öncesi veya seçim sonrası diye bir ayrım yoktur!..
Tunceli Valisinin veya diğer valiler ile kaymakamların yaptığı budur!..
Gelin, görün ki;
Kartel medyası, bu yardımlara bir kulp taktı ve seçim yatırımı diyerek, hayır düşmanlığı yapmaya başladı!..
Ancak, bu ne yaman çelişkidir ki;
Fakir-fukara vatandaşlara dağıtılan yardımlar için seçim yatırımı diyerek, ortalığı ayağa kaldıran kartel medyası, CHPli adayların seçim vaatlerini göklere çıkarmaya başladı!..
Tıpkı, bir zamanlar Nurettin Sözenin; Her kapının önüne bir şişe süt kampanyasını göklere çıkardıkları gibi!.. Gerçi, Nurettin Sözen; bırakın bir şişe süt vermeyi, İstanbul halkını bir bardak suya bile hasret bıraktı ya, orası ayrı mesele!..
KARAYALÇININ VAATLERİ MANŞETLERDE!
Vali ve kaymakamlar eliyle yürütülen yardım işlerine şiddetle karşı çıkan kartel gazeteleri, ne hikmettir bilinmez, CHPli adayların yardım vaatlerini öve öve bitiremiyorlar!..
CHPnin İstanbul Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve Ankara Adayı Murat Karayalçına öyle bir destek veriyorlar ki; ancak bu kadar olur!..
Buyurun, kartel gazetelerinin manşet ve sürmanşetlerinden verdiği Karayalçının seçim vaatlerinden birkaçına bakalım:
¥ Ankaradaki kıyasıya yarışta Murat Karayalçından, yoksul ailelere 600 TLlik vaat... Hükümet, seçim öncesi 51 maddelik sosyal yardım paketini yetiştirmeye çalışırken, CHPnin Ankarada Melih Gökçekin karşısına çıkardığı belediye başkan adayı Murat Karayalçın, yoksul ailelere 600 TL vaat etti. (13 Aralık 2008 - Vatan/Manşet)
¥ CHPnin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Karayalçın, Mart ayındaki seçimleri kazanması halinde, öğrencilere belediye otobüslerinde ve metroda yüzde 50 indirim yapacaklarını söyledi. (13 Ocak 2009 - Radikal)
¥ CHPnin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Karayalçın, AKPli rakibi Melih Gökçeke inat, AŞTİdeki taksicilerden alınan 25 TLlik harcın kaldırılacağını açıkladı. (4 Şubat 2009 - Radikal)
¥ Karayalçın, belediye bünyesinde 25 bin kişiye iş imkânı sağlayacaklarını söyledi (Gazeteler - 4 Ocak 2009)
CHPli adayların vaatlerine karşı, kulaklarını bir anten ve radar gibi kullanıp, her vaadi manşetlerine taşıyan kartel, AK Partili başkan adaylarının vaatlerine karşı ise, tam bir 3 maymunu oynuyorlar!..
Bilmiyorlar!.. Görmüyorlar!.. Duymuyorlar!..
Sonra da objektiflikten dem vuruyorlar!..
Objektiflik kim, siz kim?..
İŞTE BU YÜZDEN KAYBEDİYORLAR!
Yanarım, yanarım da;
Kartelin, CHPnin ve CHP yandaşı derneklerin arzuları doğrultusunda karar veren yargı; bir gün gelecek, fakir fukarayı da aç bırakacak!..
Öyle ya;
Fakir öğrencilerden bir kısmının kolejlerde okumasını engelleyen!.. Kuran Kursları ve yurtlara yapılacak yardımlara dur diyen!.. Belediyelerin öğrencilere verdiği bursu kesen!.. Garip-gurebaya dağıtılan beyaz eşya ve mobilyaların dağıtılmasına dur diyen yargı, bir gün gelip, fakirlere bir tas sıcak çorbayı da yasaklarsa, hiç şaşmam!..
Haa, bunu CHPli belediyeler yaparsa, onlara yasak da yok, lâf da yok!..
Yazının başından beri soruyoruz ya;
CHP niye iktidar olamıyor?
Şu yasakçı kararlara bakın ve anlayın CHPnin niye iktidar olamadığını!..
Gariplerim, açılım diye diye, bir gün gelecek kapılarına kilit vurup, kapanıma giderlerse hiç şaşmam!..
Öyle ya; kılavuzu kartel olanın!!!
============
Hangi başlık, daha uygun!
Bugün, İsrailde seçim var... Yalnız, bu seçim yaşatma temeli üzerine değil, öldürme temeli üzerine oturtulmuş... Kısaca ifade etmek gerekirse, bugünkü seçimden; kim daha fazla Filistinli öldürmeyi vaat etmişse o kazançlı çıkacak!..
Artık Netanyahu mu kazanır, Livni mi kazanır, yoksa Hiroşimada olduğu gibi Filistine de atom bombası atılmasını isteyen Lieberman mı, orasını akşama öğreniriz!..
Kimbilir, belki de katiller koalisyonu kurulur ve gözlerini kan bürümüş bu katiller, Filistinlileri öldürmek için birlikte çalışırlar!..
İşte bu yüzden, bugünkü sürmanşet başlığımızı tayin etmede hayli zorlandık... Yayın kurulumuzdaki arkadaşların kimi Terör devleti İsrailde, katiller sandıkta yarışıyor başlığını tavsiye etti, kimi katiller yarışı dedi, kimi de en büyük cani hangisi denilmesini istedi... Sonunda en azılı cellat hangisi başlığında karar kıldık!.. Sahi, İsrailin en azılı celladı hangisi?..