Diyarbakır izlenimleri... Ya da 8382 metrede soru-cevap
Dün de yazdığım gibi, Cumartesi günü Diyarbakırdaydım... AK Parti Teşkilatının Diyarbakırın İstasyon Meydanında düzenlediği mitingi izledik, Başbakan Tayyip Erdoğanın konuşmasını dinledik, gerek miting meydanında, gerek yol kenarlarında, gerek evlerinin balkonlarında Erdoğana sevgi gösterisinde bulunan insanları gördük... Dönüşte de, uçak tam 8 bin 382 metrede iken biz sorduk, Erdoğan cevapladı... Sorularımıza ve Erdoğanın verdiği cevaplara geçmeden önce, gözlemlerimi aktarmak istiyorum.
Biraz önce de dediğim gibi; havaalanından miting meydanına giderken, insanlara baktım... Yol boyu bekleşen, balkonları dolduran insanlara... Gördüm ki; DTPnin tüm çağrılarına rağmen insanlar yol kenarlarında ve balkonlarda Erdoğanın geçişini bekliyor...
İşte bu sevgi seli içinde gittik miting meydanına... Pankartları da, işte bu esnada gördük: Hoşgeldin Davosun Fatihi... Türkiyenin lideri Diyarbakırda.
Diyarbakırın DTPli Belediye Başkanı Osman Baydemir ise, alt ve üst geçitlerin bulunduğu yerlere pankartlar asıp, icraatlarını anlatmaya çalışmış!..
Bir pankart, çok dikkatimi çekti... Üzerinde, bilmem kaç ton çöp topladık yazıyordu... Güldüm... Bu da icraat mı?.. Belediyelerin aslî görevlerinden biri de, zaten çöp toplamak değil mi?.. Senin başka icraatın yok mu ki; topladığın çöple övünüyorsun?!?..
COŞKUNUN ZİRVEYE ÇIKTIĞI ANLAR!
Başbakan Tayyip Erdoğanın İstasyon meydanındaki mitingde yaptığı konuşmaya hiç girmiyorum... Çünkü o konuşma, dünkü Vakitte çok geniş şekilde yer aldı...
Ancak, ilginç bir tesbitimi sizlerle paylaşmak istiyorum... Erdoğanın en çok alkış aldığı ve meydandaki coşkunun zirveye çıktığı konulardan biri Gazze konusundaki sözleri, diğeri de TRT Şeş biher be sözü, yani TRT Şeş hayırlı olsun sözü oldu!..
Erdoğan, bu sözün ardından, ekledi:
TRT Şeş hayırlı olsun dedik de ne oldu?.. Devlet yara mı aldı?..
TRT Şeş konusunda, birileri niye hayırlı olsun diyemedi?!?..
İşte bu sözler, meydanı dalgalandırdı... Biji Erdoğan sloganlarının ardından, Diyarbakır seninle gurur duyuyor sloganları yükseldi... Hemen ardından, Gençlik seninle gurur duyuyor sloganı geldi ki, bu slogandan birilerinin ders alması lazım...
Erdoğanın miting konuşması 1 saat 38 dakika sürdü... Bu konuşmayı, 10 televizyon kanalı canlı yayınlamış... 95 dakika ile en uzun yayınlayan Habertürk olmuş... Onu, 90 dakika ile NTV takip etmiş ki, bu Diyarbakır mitinginin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor!..
Zaten çok önemli olmasa, yabancı ajanslar bu kadar ilgi gösterip de, her gelişmeyi anında duyurmaya çalışırlar mıydı?..
Sonuç itibariyle, gerilimsiz ve kavgasız bir miting oldu... DTPnin gitmeyin çağrılarına rağmen, alanda 50 bin civarında insan vardı... Hem de, soğuk ve yağmura rağmen!..
Düşünebiliyor musunuz;
Cuma günü, camilerde yağmur yağması için dualar edilmiş... Aynı akşam yoğun şekilde başlayan yağmur, ertesi günü öğleye kadar, yani miting saatine kadar devam etti...
İşte bu yağmura rağmen alandaydı insanlar... Konuştuğumuz Diyarbakırlılar; eğer soğuk ve yağmur olmasaydı, katılım 100 binden aşağı düşmezdi dediler...
BAĞLARDA OYUNCAK DAĞITMIŞ!
Miting sonrası, biz gazeteciler, Diyarbakırlı iş adamı Ali İhsan Kayanın verdiği ve Diyarbakır sofrasının enfes örneklerinin servis edildiği yemekleri yiyip, çay ve kahvelerimizi içerken, Başbakan; TOKİnin yaptırdığı 4 bin 6 konutun anahtar teslim törenine gidiyordu...
Öğrendiğimize göre; buraya giderken, PKK sempatizanlarının en yoğun olduğu Bağlardan geçmiş yolu... Bağların Kuruçeşmesinden!..
Bir olay çıkabilir!.. Otobüse taş atabilirler!.. Nahoş bir saldırı olabilir şeklindeki endişelere rağmen, Başbakan, Bağlar/Kuruçeşmede çocuklara oyuncak dağıtmış iyi mi?.. Hem de, 7-8 yerde otobüsü durdurarak, oyuncakları bizzat kendi elleriyle vermiş!..
ERDOĞANIN DİYARBAKIR PROJELERİ
Tapu teslim töreni ve Valilikteki toplantıdan sonra, bütün kafile, uçağa biniyoruz... Uçağa binen gazetecilerden 8i yerli, 2si yabancı.
Yazının başında da ifade ettiğim gibi, uçak 8 bin 382 metre yüksekliğe ulaştığında Erdoğanın yanına geliyor ve başlıyoruz sormaya...
¥ Erdoğan, mitingdeki kalabalık ve özellikle de coşkudan son derece memnun... Hava yağışlı olmasına rağmen, katılım ve coşku çok iyiydi diyor... Haksız da sayılmaz... Çünkü; Salon Adamı Baykalın ilk defa miting düzenlediği Adanada, katılım 8-10 bin civarındaydı!..
¥ Erdoğanın Diyarbakırla ilgili bir projesi var... İlgililere, talimat vermiş:
Bir işe, aynı aileden 2 kişiyi almayın!.. Her aileden 1 kişiyi işe alın ki, bu projeden yararlanan insan sayısı artsın!
¥ Başbakan, Diyarbakırda yolu ve suyu olmayan köy kalmadığını ifade ediyor... Ama hedef, daha ileri gitmek... 2013 sonuna kadar 26 katrilyonluk bir yatırım hedefliyor... Böylece diyor, Batı ile Doğu arasındaki fark ortadan kalkacak!
¥ Erdoğan, her zamanki gibi, yine muhalefete yüklenip, Onlar Sivastan öteye gidemezler diyor ve ekliyor: Gitmediğim hiç bir vilayet yok... En az gittiğim Tunceli oldu, ona da 3 defa gittim!
¥ DTPnin korku ve panik içinde olduğunu söylüyor Başbakan... Korku ve paniğin, Diyarbakır, Batman, Şırnak, Tunceli ve Hakkariyi kaybetme endişesinden kaynaklandığını söylüyor.
¥ Böyle dediğine göre, Başbakanın elinde bir anket olmalı... İşte bunun için soruyorum; Son zamanlarda bir anket yaptırdınız mı?.. Özellikle Davostan sonra?
Hayır diyor Başbakan... Yaptırdığımız anketler, belediye başkan adaylarımızla ilgiliydi... Ama Martın başında yeni bir anket yaptırıp, Davos ve sonrasını göreceğiz!
BAYKALLA NEYİ KONUŞACAĞIM?
¥ Bir meslektaşımız, Deniz Baykalın Adanadan yaptığı televizyonda tartışalım çağrısı konusunda ne düşündüğünü soruyor Başbakana...
O da, cevap veriyor;
Televizyonda tartışmayı, bu süreçte sağlıklı bir propaganda yolu olarak görmüyorum... Hem sonra, ben Sayın Baykal ile hangi yerel yöneticiliği konuşacak, neyi tartışacağım?.. Sayın Baykalın belediyeciliği yok ki!
¥ Bölge halkının, en çok mutlu olduğu olaylardan biri de Ergenekondur diyor ve ekliyor Başbakan: Bu olay nereye varırsa varsın, üzerine gideceğiz... Ama biz Yürütme ve Yasama olarak ne yaparsak yapalım, Yargıya karışamayız... Onların kararlarını bizimle ilişkilendirmek isteyenler yanlış yapıyor!..
Bu ülkenin insanı İtalyadaki Temiz Eller Operasyonunu konuştu ama tadamadı!.. Şimdi onu tatmanın hazzını yaşıyor!.. Bu bir arınma operasyonudur ve sonuna kadar gidecek!..
Ergenekonda bir tavsama yok... Emniyet güçlerimiz istihbarat ve operasyonlarını sürdürecek!
DOĞAN GRUBUNA KESİLEN CEZA!
¥ Bir meslektaşımız; vergi kaçakçılığından dolayı Doğan Grubuna kesilen 826 milyon liralık cezayı soruyor... Acaba, bu bir cezalandırmamı?..
Hayır diyor Başbakan... Doğan grubu, kendisini öyle savunsa da, bu bir cezalandırma değil!
Çünkü deyip, olayı izah ediyor:
¥ Biz, Maliyeye böyle bir talimat veremeyiz... Maliye, bu tür kontrolleri rutin olarak her zaman yapar... Doğan medya grubu da, bu kontrollere takılmıştır!..
Bu işler, Maliyenin periyodik yürüttüğü bir işlemdir!.. Meselâ, aynı konuda SPKnın, (Sermaye Piyasası Kurulu) bir incelemesi var... Biliyorsunuz, SPK, bağımsız bir kuruldur... Ne yani, SPKyı da mı biz yönlendiriyoruz?
CHP İÇİNDEKİ SEVİGENLER!
¥ Peki, Sevigen olayı için ne düşünüyor Sayın Başbakan?.. Herhalde CHPdeki Sevigenlere dikkat çekmek için olsa gerek; AK Partiden ihraç edilen başkan ve Meclis üyelerinin sayısı 20yi bulmuştur deyip, ekliyor:
Bu ihraçların çoğu; duyuma dayalıdır... Yani, dedikodusu yapıldığı anda, ihraç etmişizdir!.. Ama CHP, bunu yapamamıştır!.. Meselâ, Edirnede hiçbir ihraç yoktur!..
CHP yolsuzluk ve usûlsüzlük söylemleri üzerinden rant elde etmeye çalışmaktadır... Ama ben bunlara girmem!..
Alın, Şaban Dişli veya Dengir Bey olayını... Onlar hakkındaki suçlamaların belgeli ise, git yargıya!.. Hadi, onların dokunulmazlığı vardı ama Kadir Topbaş Beyin dokunulmazlığı yok... Git yargıya, yap suçlamalarını ve yargılat!.. Yargıya gitmediğine göre; demek ki ya elinde belge yok, ya da çürük!
BAYKALIN AVUKATLIĞI BİTECEK
Uçak Esenboğa Havaalanına doğru alçalmaya başlamıştı ki, Başbakanın son sözleri, Baykalla ilgili oldu;
Halkımız, Baykalın avukatlık belgesini 29 Martta elinden alacaktır!
29 Marta ne kaldı?.. Bir aydan biraz uzun bir zaman... Erdoğan, Diyarbakır da dahil, bugüne kadar 12 miting yaptı...
Bu sayı, dün gittiği Adıyaman ve Kahramanmaraş ile 14e çıktı... Baykalın miting sayısı ise sadece 1den ibaret!..
Televizyonları ve salonları sevdiği için Bay Baykala Salon Adamı diyebilir miyiz acaba?..
Erdoğana da şöyle diyebiliriz:
Halk adamı... Halkın içinden biri!
Mitingteki kadınlar!
Tayyip Beyin Diyarbakır mitingine, özellikle hanımların ilgisi çok fazlaydı... Kürsünün önündeki ve sol taraftaki insanların çoğu hanımlardan oluşuyordu... Tayyip Beyin en çok alkış aldığı cümlelerden biri de; Anneler de, küçük çocuklar da istismar edilmesin sözleriydi.
Hanımlara, özellikle göz gezdirdim... Kimi herkes gibi örtünen hanımlardı, kimi de yaşmak bağlayan hanımlardı... Biri yerelin, diğeri genelin simgesiydi... Ama iki simge de yan yanaydı, iç içeydi ve Erdoğana tezahüratta bulunuyordu.
Bu tabloyu görünce; kendi kendime, İşin zor Osman Baydemir dedim; Bu fotoğraf büyürse, Osman Baydemir gider, Kutbettin Arzu gelir!
Bu tabloyu görünce, şunu da düşündüm: Tayyip Bey, bu işi biliyor... Zira; dâvâsını kadınlara kabul ettiren, onlardan onay alan bir hareketin önünde hiç kimse duramaz!
Bana öyle geliyor ki; bu hareketin önünde DTP de duramayacak, PKK da!..
Umarım, 30 Mart sabahı yanılmam...