5 yıllık zamanaşımına dikkat
Okurumuz B.S. “Hocam 1997’de otobüs firmasında 2,5 ay çalışmıştım. Üniversite öncesi olduğu için o dönemi çok önemsememiştim. SSK yapılıp yapılmadığını kontrol dahi etmedim ve bu zamanda önem arz etmesi nedeniyle bir araştırım istedim. Beni 2,5 y sigortasız çalıştıran firma iflas etmiş ve kapatmış. Sonraki işe girişim 2000 sonrası olduğundan dolayı daha geç emekli olabileceğim. Şimdi, 1997’deki çalışmamla ilgili bir hak talebinde bulunabilir miyim?” diye soruyor.
Sosyal Güvenlik Mevzuatı’mıza göre çalışanlar işe alınmalarıyla kendiliğinden sigortalı olurlar. Türkiye'de işverenlerin bir kısmı, gerek sosyal güvenlik bilincinin yerleşmemiş olması ve gerekse de mali zorluklar nedeniyle çalıştırdığı işçilerini Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirmemekte ve bu da çalışanların ileriki zamanlarda mağduriyetine sebep olmaktadır.
SGK açısından bu tür durumlarda üç türlü kayıp ve kaçak bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, sigortalıların SGK’ya hiç bildirilmemesi, ikincisi çalışma gün sayılarının eksik bildirilmesi ve üçüncüsü de ücretinin/sigorta primine esas kazanç tutarlarının eksik bildirilmesidir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'nın prim belgelerini düzenleyen 86'ncı maddesinde “Aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır” denilmek suretiyle kuruma bildirilmeyen sigortalıların bildirilmeyen hizmetlerini ne şekilde kazanacakları açıklığa kavuşturulmuştur.
Uygulamada sigortasız çalışmalarla ilgili açılan davalara hizmet tespit davasi denilmekte olup, bu davalarda 5 yıllık süre zamanaşımı süresi olmayıp hak düşürücü süredir. Yargıtay'ın uygulamaları doğrultusunda 5 yıllık hak düşürücü süre işten ayrılış yılı sonundan başlamaktadır.
Sizin dava açmanız için gereken 5 yıllık süre geçmiş olması nedeniyle 1997 yılındaki çalışmalar için hizmet kazanmanız mümkün olmayacaktır.
*******
İşçinin maaşı düşürülebilir mi?
Okurumuz K.D. “Küçük bir şirkette sigortalı olarak çalışıyorum, maaşım 2000 TL iken patronum tazminat vermemek için benim maaşımı düşürüp, yerimi değiştirip kendim ayrılmam için zorluyor. Bu işyerinde sözleşmeli değilim ve sigortam ise asgari ücretten yatıyor. Yine de maaşımı düşürmesine engel olabilir miyim?” diye soruyor.
İşçi ve işveren arasındaki çalışma koşulları iş sözleşmesiyle belirlenmektedir. İşçinin çalışma koşullarında değişiklik yapılabilmesi için işçinin onayı gerekir.
İş Kanunu 22. Madde’sine “İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir. Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilir. Çalışma koşullarında değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz” hükmü bulunmaktadır.
Buna göre, işveren tek taraflı olarak işçinin ücret ve çalışma koşullarında değişiklik yapamaz. Yapmış olsa bile bir hükmü ve geçerliliği olmaz. İşçinin Çalışma Bakanlığına şikayet yoluna başvurması halinde iş müfettişleri tarafından hem işverene idari para cezası uygulanır hem de işçinin haklarının ödetilmesi sağlanır. Yine sigorta priminin
Ayrıca işçinin çalışma koşullarında esaslı değişiklik yapılması veya SGK priminin düşük gösterilmesi, eksik ödenmesi durumunda işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshederek kıdem tazminatı alarak işinden ayrılma hakkı doğar.