Abdurrahman DİLİPAK

Abdurrahman DİLİPAK

Dikkat edilmesi gereken iki önemli nokta

Dikkat edilmesi gereken iki önemli nokta

Gelişmeler doğru yönde ileri doğru. Çok önemli adımlar atıldı, düne göre çok daha iyi bir noktadayız, ama gitmemiz gereken ince ve uzun bir yol var.. Henüz tehlike tümü ile geçmiş değil. Unutmayın “Türkiye bize bırakılamayacak kadar önemli bir ülke” onlar için.. Başladıkları işi yarım bırakmak istemeyecekler. Başka mazlum halklara, İslam dünyasına, onlar açısından “kötü örnek olmamızı, onların cür’et ve cesaretini artırıcı bir önder” olmamızı istemiyorlar.. Yeniden başka bir şekilde saldıracaklardır. Yeni bir kalkışma olabilir.. Süreç devam ediyor.

Paralel yapı, efendilerinin yönlendirmesi ile beklenmedik ve alışılmadık tepkiler verebilirler.. Toplumun davranışını izlediler. Toplum onlara asimetrik bir ayar çekti. Şimdi onlar senaryolarını revize etmek zorundalar. Zaten daha ilk andan itibaren bu komplo, senaryo demeye başladılar. İlginçtir, ABD’den bir işaret veriyorlar, yerli - yabancı media tekrarlıyor, sonra aynı sözleri STK temsilcileri, siyasi aktörler, kanaat önderlerinden duyuyorsunuz. Hem de hiç tahmin etmediğiniz kişilerin ağzından..

Gezi bileşenlerinin harekete geçiren beyaz ajanlar yeniden Türkiye’de. Bunların dünyanın birçok yerinde tekrar tekrar uyguladıkları yöntemler vardır. 3 alanda düğmeye basacaklar, din, mezhep ve etnik kimlik üzerinden tarafları birbirine karşı kışkırtacaklar. Yine Şii, Sünni/Sufi, Selefi konusunu kaşıyacaklardır..

Bir diğer çatışma alanı laik-İslamcı tartışması. Birileri dindarlara ve dekolte giyinen birilerine saldırabilir. Alkol alan, ya da LBGT üzerinden komplolar üretebilirler.. Öte yandan Atatürkçüleri sokağa çekmek için birtakım saldırılar, komplolar gündeme gelebilir.. 

“Darbeye de Erdoğan’a da karşıyım” diyenlere dikkat! Sureti haktan gözükerek, darbeden sonra daha ilk gün “Darbe ya da dikta” tartışması başlatanların içimizdeki ajanlarının ana sloganı bu olacak. Darbe Erdoğan tiyatrosu, Yeşilçam senaryosu, kurgusudur diyenler bunun altyapısına başladı bile. Sembol kimlik, kişilikler hedefte. Camiden cem evine, kiliseden sinagoga her yere saldırabilirler. Hristiyan dünyası, Yahudi lobisini harekete geçirmek için buna ihtiyaç duyabilirler. Ermenilere, Süryanilere, Rum Ortodokslara karşı saldırılar olabilir.. Oysa bugüne kadar bu konuda hiçbir olumsuzluk yaşanmadı. Onlar da meydanda. PKK, PYD, DAEŞ’e dikkat! Sağı, solu, liberali, herkesi sokağa çekmek için birtakım komplolar tezgahlayabilirler.. Bu yeni dalgaya hep birlikte karşı koymalıyız. Bu hainlerin her yerde ajanları var. Dikkat şimdi uyuyan ajanlarını harekete geçirecekler. Kolyelerinde “Ashabı kehf”in isimlerini taşıyormuş bu uyuyan hücreler.. “Yedi uyurlar” duasını okuyorlarmış sürekli.. Soğuk savaş takdiği bütün bunlar.. Birileri aynı ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerine kendilerine iktidar ve servet üretmeye çalışıyor.. Bu millet düşmanlarının karanlık, kanlı oyunlarına alet olmayalım.. Bu saldırılara hep birlikte karşı çıkalım. Birimize yapılan saldırı hepimizedir aslında, bunu görelim..

Halk olarak müteyakkız olmaya devam edeceğiz.. Meydanlarda olmadığımız zamanda ailemiz, komşu ve akrabalarımız, mesai arkadaşlarımızla konuyu konuşacağız.. Şu sahte din ve sahte kocalardan da kurtuluruz inşallah bu vesile ile.. Yani uzun soluklu bir mücadeleye hazır olacağız inşallah..

Bu arada ikinci bir konu daha var. GÖREVDEN ALMAlarla ilgili sınırlı sayıda da olsa ciddi hatalar olduğu bilgisi ulaşıyor. Bunların bazıları kripto, sureti haktan gözüken Paralelin uyuyan hücrelerinin işi olabilir.. Kendini aklamak için, çevresindeki eskiden bunlarla yolu kesişip de daha sonra ayrılanlar işten atılmak sureti ile gerçek kriptolar korunmak isteniyor olabilir. Buna dikkat edelim..

İKİ, aşırı hassasiyet ve öfke de burada rol oynayabilir.. Daha önce onlarla beraber olup, onların okullarında okumuş, gazetesine abone, yurdunda çocuğu kalan herkesi kripto gibi görmek doğru değil.. Elbette bunların hepsi masum da değil. Ama sap ile saman karıştırılmamalı.. İnce eleyip, sık dokumak zorundayız.. Aşırı öfke ve aşırı merhamet zarar verir. “Haddinden fazla şiddet gayedeki hikmeti yok eder.” Bir dönem AK Partililerin üçte ikisi bunlarla kol kola idi. Bunu görelim ve dikkatli olalım.

ÜÇ, Tek bir tip kripto yok. Birtakım kripto tipler, yerini kapmaya çalıştıkları kişileri FETÖ’cülükle suçlayıp kendileri operasyon yapıyor olabilirler.. İhbarlar yapıyorlar, tezgahlar kuruyorlar. Bu ihanet çeteleri FETÖ’den ibaret değil, onu da görelim..

Suç şahsidir. Çocuğu kripto olan herkes kripto olmayabilir, ya da anne-babası FETÖ’ü, kendi değil, bu mümkün. Suç ve ceza dengeli olacak. Haklı olmak kimseye haksızlık yapma hakkı vermez. Suç ve ceza arasında denge yoksa, suçlu da mazlum durumuna düşer. Bu konuda dikkatli olacağız.

Bunlar münafık tipli insanlar, takıyyeci.. Bunlara hemen inanmayacağız. Yoksa meydanlarda sahneye çıkıp bayrak sallar, sonra da gidip hücre evinde plan yapar.. Eğer bu sakim yoldan dönmüşlerse, üstlerini, altlarındakileri haber verecek. Kendi yaptıklarını anlatıp, af dileyecek. Pişman olduğuna bizi ikna edecek..

Bakın, içimizde sureti haktan gözükerek, vali, kaymakam, ordu komutanı, polis şefi, müftü, müsteşar, daire başkanı, genel müdür, genel sekreter, il başkanı fark etmez, hepsi, eğer FETÖ’cü olmayanları FETÖ’cü diye fişleyip, FETÖ’cüleri himaye ediyorsa, Allah onları belalarını versin ve biz de önce onların peşinde olalım ve onları iki kere cezalandıralım. Bu anlamda CEO’lar, genel sekreterler, hukuk, mali, finans, basın müşavirleri, özel kalem müdürleri, bilgi işlem ve personel müdürlükleri ciddi şekilde takip edilmelidir.

Kim kimi şikayet ediyor ve şikayet edilen kim, bu önemli. Masumu ihbar ederek iftira edenler ilk ihraç edilmesi gerekenlerdir.

Kökü içeride ve dışarıda uluslararası bir komplo ile karşı karşıyayız.. Biz sadece kendimiz için değil, İslam ümmeti, bölge ülke ve halkları ve bütün mazlum milletler için bu mücadeleyi sonuna kadar sürdürmeliyiz ve sürdüreceğiz.

Mahzun olmayın, umutsuzluğa kapılmayın, bizi gören, duyan, bilen hüküm sahibi, kadiri mutlak ve bir olan bir Allah var! Allah bizimle! Selâm ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Abdurrahman DİLİPAK Arşivi