Okurlarımız hatırlayacaktır, bir ay kadar önce bu köşede “Pişman FETÖ’cü nereye başvursun?” diye yazmıştım.

Yazımda da dile getirdiğim gibi, ailelerin mutlaka FETÖ’cü yakınlarına etkin pişmanlıktan yararlanmaları için baskı yapmaları ve itirafçı olmaya yönlendirmeleri gerekiyor. İşte son aylarda hem aile baskısı ve hem de ankesörlü telefonla mahrem imamların görüşmelerinin tespiti nedeniyle çok sayıda FETÖ’cünün etkin pişmanlıktan faydalanmasıyla birlikte terör örgütündeki çözülme devam ediyor. Örgüt üyelerinin kod adı kullanması, hücre tipinde yapılanmaları, bukalemun gibi her şekle girebilmeleri mücadeleyi zorlaştırsa da bu tür itirafçıların açıklamalarıyla çorap söküğü gibi ilişkiler açığa çıkıyor.

İşte bu itirafçılardan birisi de, Polatlı Topçu ve Füze Okulu Komutanlığı'nda subay olan Muhittin K. Emniyet’teki ifadesinde, 2010 askeri sınav sorularının kendisine verildiğini itiraf etmiş ve FETÖ içerisinde faaliyet yürüttüğü dönemde tanıdığı örgüt üyelerinden birisinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda iş müfettiş yardımcısı olarak görev yapan S.K. olduğu basına yansıdı. Daha önce de yine bir başka iş müfettiş yardımcısı aynı şekilde itirafçıların açıklamalarıyla deşifre olmuştu. Bu da yazdıklarımızın ne kadar haklı ve doğru olduğu bir kez daha gösterdi. Soru çalarak, kopya çekerek, korunup kollanarak müfettiş olanlardan hesap sorulmuyor.

FETÖ terör örgütü mensupları, bilerek veya bilmeyerek bazı bakanlıklarda üst düzey yöneticiler tarafından korunuyor. Geçtiğimiz günlerde yazılarımızın müdavimi bir okurumuz Ankara’da bir kahvede kulak misafiri olduğu bir konuşmayı aktardı. Kendi arasında sohbet eden gruptakilerden birisi, “biliyor musunuz Çalışma Bakanlığı’nda FETÖ’cüler cirit atıyormuş, hiç FETÖ mücadelesi yokmuş” diyormuş yanındakilere. Bu husus vatandaşın FETÖ’ye ne kadar duyarlı olduğunu gösteriyorsa, aynı şekilde bürokrasinin de duyarsızlığının delilidir.

FETÖ bürokraside güç kazandığı dönemde İş Teftiş Kurulu, SGK Teftiş Kurulu ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu ile ekonomi kontrol etmeye ve himmet-yardım-burs adı altında hem iş dünyasını sömürmeye hem de buralardan elde ettiği bilgi ve belgelerle ekonomik istihbarat yaptı. SGK Teftiş ve Vergi Denetim Kurullarında ciddi bir FETÖ temizliği yapılırken, İş Teftiş Kurulu FETÖ mücadelesinde sınıfta kaldı. Hatta yüzlerce İş Müfettiş Yardımcısı, FETÖ’cülerin ihraç edilmemiş, ayıklanmamış olması nedeniyle müfettişliğe atanamayarak mağdur ediliyor. İtirafçıların ifadeleriyle açığa çıkan İş Müfettiş Yardımcıları, bu itiraflar olmasaydı yine korunmaya devam edilmeyecek miydi? Bu ayıklama neden yapılmaz, altın nesli korumak için mi sınavlar mercek altına alınmıyor? Neden devletine bağlı iş müfettiş yardımcıları yeterlik sınavını kazanmalarına rağmen müfettişliğe atanmayarak mağdur edilir? Soru çok, cevap yok…

FETÖ’ye bilerek ve isteyerek yardım!

Geçtiğimiz günlerde FETÖ’nün mülkiye yapılanması davasında karar çıktı.

Karara göre eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu 3 yıl 1 ay 15 gün,  eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ise 2 yıl 1 ay hapis cezası aldı. Mahkeme her iki kişi hakkında da  "örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan ceza verdi. Yani mahkeme kararında deniyor ki, bunlar FETÖ’cü değil ama FETÖ’cülere yardım etmişlerdir. Demek ki, kamu kurum ve kuruluşlarının bazılarında FETÖ mensuplarına bilerek ve isteyerek yardım ve yataklık eden yöneticiler hakkında eski İstanbul valisi ve emniyet müdüründe olduğu gibi mahkemeler tarafından hapis cezası verilebilecek.

Özellikle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı başta olmak üzere bir çok bakanlık ve kurumda kripto FETÖ mensubunun olduğu biliniyor. Çalışma Bakanlığı’nda FETÖ’nün üst düzey imamını hemen darbe ertesinde emekli etmeye çalışanlar, FETÖ terör örgütü mensuplarını koruyup ve kollayarak, bilerek ve isteyerek yardım ve yataklık suçu işleyen yöneticiler hakkında bırakın dava açılmasını, haklarında bir idari soruşturma bile yapılmıyor.

2019 seçimlerine dikkat!

2019 seçimleri öncesinde bürokrasideki kripto FETÖ’cüler ayıklanmazsa, 7 Haziran’daki gibi bürokrasinin ayak oyunları ile seçimlerin yönlendirilebileceği görülüyor. İtirafçı kaymakam ve bürokratların verdiği bilgilerden açığa çıkan FETÖ taktiklerini, bazı kurumlarda seçim öncesinde yapılan vatandaşı Ak Parti’ye karşı kışkırtma amaçlı uygulamaları hatırlamakta fayda var.

GÜNÜN SÖZÜ:“Bir aptalın hatalarını düzeltirsen senden nefret eder, hatalarının düzeltilmesinden memnun olan ve takdir edenlerse erdemlilerdir.”