Memurlar ‘Paralel Yapı’dan Dertli!
Önceki günkü yazımızda ‘Paralel yapı temizlenmeli’ demiştik. Bu yazımızdan sonra okurlarımızdan gelen yazıları paylaşmak ihtiyacı hissettim.
Buna göre M.O. isimli okurumuz, “Star’daki yazınızı okudum Resul Bey. Kamudaki paralel yapılanmanın bir an önce temizlenmesi gerektiğinden bahisle kamuda kritik noktalarda görev almış ve hala bu yapıya hizmet eden cemaat mensuplarının halka hizmet sunumu noktasında vatandaşa bazı engeller çıkardığını belirttiniz.
Birden ‘ah ah’ çektim içimden.
Resul Bey; bizler her gün, bu malum yapıya bila kayd-ü-şart hizmet eden yeminli paralelcilerin türlü oyun ve entrikaları ile uğraş veriyoruz.
Paralel yapıya mensup bu kişiler yaptıkları uygulamalar ile vatandaşı devletten ve hükümetten soğutup sorumlu olarak da AK Parti’yi gösterme telaşındalar.
Değerli Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanımız Ahmet Davutoğlu ve Eski İçişleri Bakanımız (Efkan Bey) bu habis yapıyla mücadeleyi her aşamada sürdürebilir kılmak için çeşitli tarzlar geliştirdiler.
Ordu, emniyet, yargı ve MİT kurumlarındaki yapılanma büyük oranda deşifre oldu ve icra-i faaliyette bulunan paralel yapı mensuplarının hareket alanları büyük ölçüde daraltıldı ama henüz tam anlamıyla inlerine girilebilmiş değil.
Ben kamu kurumlarındaki yapılanma sürecini ve çalıştığım kurumun durumunu izah etmek isterim. ‘Paralel yapıyla mücadele’ operasyonu ile bu yapıya mensup olan devlet memurlarının (özellikle idareci konumunda olanlar) afişe olmuş bir kısmına görevden el çektirildi.
Ancak sizin belirttiğiniz Maliye, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıkları ile SGK gibi kurumlar dışında Tarım, Sağlık ve Milli Eğitim gibi halka yönelik sunum yapan ana hizmet birimlerinde paralel yapıyla mücadele kapsamında atılmış bir adım göremiyoruz.
Ordu, Emniyet, Yargı ve MİT’teki yapıyla mücadele edilirken icracı olan kamu kurumlarındaki mücadele henüz başlamış değil. Neden beklenildiğini hala anlamış değilim. Çalıştığım kurumdan örnek vereyim; çalıştığım kurumu paralel yapıya mensup elemanlar yönetiyor. Geçmişte cemaatle ilişkisi olduğu bilinen bu kişiler, zahirde bu gömleği üstünden attıklarını ve koşulsuz AK Parti’ye hizmet edeceklerini beyan etmişler. Hayır, böyle bir şey asla olmadı.
Eskiden FETÖ örgütüne ne kadar bağlı idiyseler şimdi aynı FETÖ’ye çok daha fazlasıyla bağlılar. Şu an hepsi sinmiş vaziyette bekliyorlar, AK Parti’li olarak görünmeye devam etseler de varlıklarını pensilvanya canavarına hibe etmişlerdir. Kendi adamlarını ve cemaate mensup tüm hainleri kurumda iyi pozisyonlara getirdiler. Resul Bey, inanın bana gerçek AK Parti’li olan memurları ezmekten başka bir şey düşünmüyorlar.
Bu satırları yazıp yazmama arasında gidip gelirken yazınızı tekrar tekrar okudum ve size mail atmayı uygun gördüm.
Gazeteniz köşesinde bu konuya değinmeye devam ediniz.
Benim korkum şu; önümüzdeki seçimde daha kötü sonuçlarla karşılaşabiliriz. Bunu engellemek adına paralel yapıyla mücadele eden bizim gibi memurlara destek verilmesi gerekir.
Bu adamlarla her gün tartışma içindeyiz: Bir tarafta devleti, vatanı, milleti, hükümeti savunan bizler, diğer tarafta HDP ve PKK paralelinde savunmaya geçen malum yapının hain üyeleri.
Paralelle mücadele lafı, sanırım lafta kalacak gibi... Neden mi?
17-25 Aralık sürecinden bugüne geçen yaklaşık 1.5 senelik zaman zarfında benim çalıştığım kurumda hala TEK bir adım atılmış değil ve çalıştığım kurumu maskeli paralelciler yönetiyor. Daha ne kadar sürecek bilmiyorum. Allah’ a emanet olun” diyor. Okurumuzun bu samimi düşüncelerine aynen katılıyorum.
SGK’daki paralel yapının iftiraları
Paralel yapıya mensup kişilerin en büyük maharetleri kendileri dışındaki diğer yetenekli ve başarılı bürokratları Paralelci olarak lanse eden ihbarlarla karalamalarıdır. Aynı kalem ve abilerin talimatıyla yazılan ve çoğaltılarak devletin tüm üst yöneticilerine gönderilen bu asılsız ihbar dilekçeleri ile insanların hayatları karalanmakta, kendilerine yakın bürokratların yükselmesi için koltuklar açtırılmaktadır.
En başarılı oldukları konu tezviratçılık olan FETÖ üyeleri en son geçtiğimiz günlerde bir gazete üzerinden SGK Başkan Yardımcılığı görevinde bulunan değerli bir bürokratı karalayacak yayınlar yaptırdılar.
25 yıldır okul sıralarından bu yana tanıdığımız, dürüstlüğüne, çalışkanlığına, başarısına ve samimiyetine kefil olduğumuz SGK Başkan Yardımcısı Sayın Mustafa Kuruca’ya bir kısım FETÖ’cü tarafından paralelci yaftası yapıştırılmaya çalışılıyor.
Konuyu biraz araştırdığımda, SGK’daki paralel yapının gücünün devam ettirilmesinin önündeki en büyük engel olarak görülen SGK Başkan Yardımcısı Sayın Mustafa Kuruca’nın olası bir yönetim değişikliğinde SGK Başkanlığı görevine atanmaması amacıyla yaptırıldığını öğrenmiş bulunuyorum.
Konu esas itibariyle SGK’daki bazı memurların Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın aile efradının kişisel verilerinin incelenerek basına sızdırılması ile ilgilidir. Her şeyden önce bu şekilde basına bilgi sızdırılması en büyük alçaklıktır. Bu durumdaki memurlara müfettiş incelemesi sonucunda disiplin cezası önerilmiş ve SGK Merkez Disiplin Kurulu’nda dosyalar görüşülürken kuruldaki memur sendikası temsilcisinin memurlara verilen disiplin cezalarının bir alt cezaya düşürülmesi talep edilmiş ve komisyonda yapılan tartışmalar sonucunda bir alt ceza verilmiştir. Bu toplantıdaki tartışmaların komisyona katılanlardan öğrenilmesi her zaman mümkündür. Esasen burada dikkat edilmesi gereken toplantıya katılan samimi bürokratların SGK’daki paralel yapıya mensup kişiler tarafından AK Parti’ye yakın basına bir şekilde servis edilmesi, bu samimi insanların paralelci ilan edilerek önlerinin kapatılmaya çalışılmasıdır.
Mısır’daki sağır sultanın bile duyduğu bürokraside etkili olan paralel yapının tezviratlarını, karalamalarını dikkatle değerlendirmek gerekiyor. Samimi ve düzgün bürokratlara çamur atılması, karalanması bu paralelcilerin ekmeğine yağ sürüyor. Her gün paralel yapının engel olarak gördüğü ve pasifize etmeye çalıştığı bir başka bürokratı hedef alan ve aynı tornadan çıkmış ihbar mektuplarının dikkatli değerlendirilmesi gerekiyor.