Orduda ve kamuda bu kadar FETÖ’cü var mı?
Kamu’da ve Ordu’da FETÖ’cülerin sayısı % 5 ile % 75 arasında değişiyor..
Önce şunun altını çizelim: Tutuklananların tamamı FETÖ’cü değil.. Gözaltına alınanlar var, alınacak olanlar. Bunları şu şekilde tasnif edebiliriz. Bunların % 25’i kripto..
% 25’i, ‘Bunlar iktidara geliyorlar, güç bunlarda’ diye bunlara yakın duran, menfaat uğruna bu hainlerden yana gözüken alçaklardır.. Bunlar menfaatleri nerede ise orada olurlar. Kemalist de olurlar, solcu da, bunlar için farketmez. Ülke işgal edilse bunlar işgalcilerden yana olurlar.. Kendi kendilerine söyledikleri yalan da şudur: “Biz devlete hizmet ediyoruz, makama hizmet ediyoruz, orada kim oturuyorsa sadakatimiz o makamda oturanadır”.
% 25’i tehdit, şantaj veya rüşvetle teslim aldıkları adamlar. Son grupta ise, başka zihniyetteki adamlar. CIA, MOSSAD bağlantılı, MI5 bağlantılı,Masonik zihniyette, Alevi, sol, Liberal kesimden kişiler de var. Mesela daha önce BÇG’li iken daha sonra Paralelle, daha doğrusu Paralelin ilişki kurduğu kişiler. Mesela Güven Erkaya’nın Deniz Kuvvetleri’nde oluşturduğu genç kadrolar, bu darbe planında Paralelcilerle birlikte hareket etmişler.. BÇD, ADD çizgisindeki adamlar da bunlara destek vermiş. Bunların bir kısmı Erdoğan’dan, AK Parti’den kurtulmak için şeytanla bile işbirliği yapacak adamlar..
Önemli bir uyarı: “Çok iyiler”e dikkat.. Darbe gecesi sesiz kalan ya da sosyal medyada ortada kalıp da, bugün kraldan fazla kralcılık yapanlara dikkat! “Çok iyiler”i takibe almak gerek.. Şüpheli konumdaki birileri hep aynı kişiyi suçluyor ya da aklamaya çalışıyorsa ona da dikkat!
Darbenin önlenmesinde en büyük pay milletin oldu. Bu milletin asli unsuru dindar insanlardı. Köylüsünden mekteplisine, gencinden yaşlısına meydandaki ana unsur dindar, mütedeyyin insanlardı. Gülenciler evlerine kapandılar. Her kesimden erdemli insanlar, Anadolu halkı, Türkü, Kürdü, Alevisi, sağı, solu, liberali de meydandaydı.. Mazlumlar meydandaydı. Gezi bileşenleri, aydın denilen çapulcular suskundu. Tuzu kurular saklandı, gizlendi, sustu, o zengin takımı, makam sahipleri “ne oluyor” diye anlamaya çalışırken, cami cemaati, köylü kadınlar meydanlara koştu. Camilerden selalar okundu.. Bunu görelim. Bu saldırı “Kuvay-ı Milliye ruhu” ile, müdafay-ı hukuk anlayışı ile püskürtüldü. Millet meseleye el koydu. Cumhur görevini yaptı. Şimdi cumhurun reisi milletin verdiği görevle milli iradenin altına mührünü basıyor..
Şunu görelim: Bu darbe sadece FETÖ’cü alçağının işi değil. O aşağılık bir taşeron.. Eğer darbe başarılmış olsaydı, bugün Gülen, Türkiye’ye dönmüş ve hilafetini ilan etmiş olacaktı. Amerikan ajanı bir halife İslam coğrafyasına nizam verecekti.. 4 Temmuz günü 18. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi İlhan Karagöz, 572 sayfalık kararı ile Gülen’in hilafetini mahkeme kararı ile tescil etmişti bile..
Bu darbe girişiminin arkasında ABD de var İsrail de.. Kambersiz düğün olur mu? İngiltere de var, Vatikan da.. Olmayan yok ki.. İncirlik de işin içinde,Almanya’daki komuta merkezi de.. BAE de destek vermiş, Mısır da.. Malummedya, Mason locaları, herkes var..
Basında güçleri % 25 dolayında idi. Destekçileri ile bu oran % 40’a kadar çıkıyordu. STK’da % 20’lerde bir etkiye sahiptiler.. Her partide adamları vardı ve hâlâ da var..
Orduda etki güçleri albay seviyesine kadar, kripto seviyesinde % 5, albay seviyesinde % 10. Etki ve ilişki güçleri başta yazdığım gibi daha yüksek. Rütbe seviyesi düştükçe bu oran artıyor. Yüzbaşı seviyesinde % 30, astsubay seviyesinde daha yüksek. Askeri lise ve harp okullarında % 50’nin üzerine çıkıyor. Sebep, kurslardan gelen çocuklara sınav sorularının cevap anahtarının verilmesi. Hatta mevcut öğrencilerin de tehdit, şantaj, ikna, menfaat sağlama yoluyla devşirilmesi sözkonusu. Yani nerede ise bütün öğrenciler devşirilmiş. Beraber çalışmayanlar bir şekilde tasfiye yoluna gidilmiş.. Sadece nötr, zararsız kabul edilenler bırakılmış.
Süreç devam ediyor. Paralel örgütün TSK’ya kumpas dönemlerinde hızla terfiler almasıyla dikkati çeken ‘NATO subayı’ Orgeneral Huduti’nin hükümeti köşeye sıkıştırmak için PKK ile işbirliği yaptığı iddia ediliyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’den Fetullah Gülen›e dair gönderilen belgelerin incelenmesine devam edildiğini açıkladı. Bakanlık sözcüsü, sözkonusu belgelerin iade talebi sayılamayacağını ifade etti.
FETÖ/Paralel Devlet Yapılanması kendinden ibaret bir yapı değil. Aslında PKK da böyle, PYD de, DAEŞ de.. Şimdi deniyor ki, “FETÖ’nün darbe girişiminden günler öncesinde eylemlerine ara veren terör örgütü PKK, ihanete destek olabilmek için tabanını sokağa davet edecek. Terör örgütünün üst düzey yöneticileri, terörist başı Abdullah Öcalan’ı bahane ederek halka isyan çıkarın talimatı gönderdi. Ayrıca istihbarat birimleri, önümüzdeki günlerde özellikle polisleri hedef alan terör saldırılarının gerçekleşebileceği uyarısında bulundu.”
Şu haber, bu yapının mantığını anlamak için güzel bir örnek. Ast üst’ün abisi olabiliyor. Emireri bir generale alt da emir taşıyabilir. PKK’lı bir belediye işçisi, belediye başkanını halk mahkemesinde yargılayabiliyor mu idi, işte bu da öyle bir şey..
Haber şu: Adana’da bulunan İncirlik Üssü’ndeki 10’uncu Tanker Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van’ın yanında, ‘emir eri’ olarak görev yapan Uzman Çavuş Muhammet Emrah Kuzu’nun, FETÖ’nün İzmir’deki 2’nci Ana Jet Üssü’ndeki sözde ‘üs imamı’ olan Astsubay Başçavuş Zekeriya Kuzu’nun oğlu çıktı. Tutuklanan uzman çavuşun, Cumhurbaşkanı’nı hedef alan İzmir Çiğli ile İncirlik Komutanı Tuğgeneral Van arasındaki irtibatı sağladığı anlaşıldı.”
Yazımı gazeteye gönderene kadar MGK kararına ilişkin bir açıklama gelmedi. MGK sonrası Bakanlar Kurulu toplandı. Bu arada, ABD ve AB ile görüşmelerde hava genel olarak olumsuz.. Olağanüstü günler yaşıyoruz. Gelişmeler doğru yönde ileri doğru.. “Yurtta Sulh Hareketi”nin kanlı planı başarısızlıkla sonuçlandı, ama birileri hâlâ iddialarından vazgeçmiş değiller.
Selam ve dua ile.