Rapor Parasında Primin Yarısı Hesaplanır
Sosyal güvenlik mevzuatının getirdiği en önemli haklardan biri, “iş göremez” durumunda olan kişilere, SGK tarafından, bu sürelere ilişkin ödenek ödenmesidir.
İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde verilecek ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç; iş kazasının veya doğumun olduğu tarihten, meslek hastalığı veya hastalık halinde ise iş göremezliğin başladığı tarihten önceki 12 aydaki son üç ay içinde prime esas kazançlar toplamının, bu kazançlara esas prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanır.
Bu noktada, çoğunlukla çalışanlar tarafından, sadece son ayın kazancına bakılmakta ve eksik ödenek aldıklarına ilişkin şikâyette bulundukları görülmektedir. Ödenek hesabında sadece son ay değil, önceki 12 aydaki son 3 ay toplamı dikkate alınmaktadır.
Ödenek,
a- İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için,
Hastalık sebebiyle iş göremezliğe uğraması halinde, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün için,
b- Sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilâve edilerek çalışmadığı her gün için,
c- Sigortalı kadının, erken doğum yapması halinde doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılamayacak süreler ile isteği ve hekimin onayıyla doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışması halinde, doğum sonrası istirahat süresine eklenen süreler için ödenek ödenmektedir.
d- Ödenek hesabında, prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler dikkate alınmış ise ödenek ve gelire esas alınacak günlük kazanç, ücret toplamının ücret alınan gün sayısına bölünmesiyle hesaplanacak günlük kazanca, yüzde 50 oranında bir ekleme yapılarak bulunan tutardan çok olamamaktadır.
Dolayısıyla, mevcut uygulamadaki ödenek hesabında, kişinin ücret ve prim/ikramiye kısımlarının doğru doldurulması hem SGK tarafından yersiz ödemenin önüne geçecek hem de sigortalının hak kaybına yol açmayacaktır.
Askerlik Borçlanması Vergi Avantajı Sağlar
Sosyal güvenlik mevzuatına göre, gerek sigortalılık başlangıç tarihini öne çekmek gerekse de prim gün sayısını tamamlamak amacıyla, askerlik borçlanması yapılabilmektedir. Askerlik borçlanmasında sigortalının ödediği tutarın bir kısmını vergi matrahından düşmek suretiyle iade alması mümkün.
Belli şartları taşıyan kimselerin sosyal güvenliklerini sağlamak amacıyla, kanunla kurulan ve tüzel kişiliği haiz Emekli Sandıkları ve Sosyal Sigorta Kurumlarına, ödenen paralara aidat ve prim denilmekte ve bunlar 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 63’üncü maddesindeki şartlarla, ücretin gerçek safi tutarının hesabında, gider olarak indirilmektedir.
Sosyal Güvenlik Kurumu’na, askerlik hizmeti süresince ödenmeyen aidat ve primlerin borçlanmak suretiyle daha sonraki bir zamanda toptan ödenmesi durumunda, ödeme belgesini işvereninize ibraz ettiğiniz aydan başlayarak, takvim yılı sınırlaması olmadan ödenen tutarın tamamının safi ücretin tespitinde gider olarak indirilmesi mümkündür. Dolayısıyla, vergi matrahından indirim sağlanmak suretiyle, net ücrette bir artış meydana gelmektedir.