Bugün bu köşede, yazarlık yolunda ve okurlarımızla buluşmamızda çok emeği, üzerimde hakkı olan bir dostu kaybetmenin acısını paylaşmak için yazıyorum. Hayatı boyunca on binlerce öğrenci yetiştiren, ülkesine faydalı olabilmek için ömrünü bilime ve öğrencilerine adayan, başta mali müşavirler, şirket yöneticileri, avukatlar ve sosyal güvenlikçiler olmak üzere yazı ve yorumlarıyla, katkılarıyla toplumun tüm kesimini kucaklayan, bilgilendiren, kıymetli hocam, dostum, ağabeyim vergi hukukunun duayenlerinden Prof. Dr. Şükrü Kızılot hocayı kaybettik.

Kimi zaman Ankara’da Yaklaşım Yayıncılık’ta, kimi zaman İstanbul’da üniversitede veya bir dost meclisinde, kimi zaman konferanslarda ziyaret ve sohbetlerinden büyük bir keyif ve haz aldığım, bana meslek hayatımda hep yol gösteren, zor zamanlarda destek olan, çıkış noktalarını bulduran hocamı, dostumu, ağabeyimi, arkadaşımı kaybetmiş olmaktan büyük bir üzüntü duymaktayım.

Uzun yıllar Gazi Üniversitesi İktisadi Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü Öğretim Üyeliği ve aynı üniversitede Maliye ve Vergi Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü'nü yürüten Şükrü Kızılot hocamız, 13.10.2014 tarihinde saat 20.00'de beyin kanaması ve bilinç kaybı sebebiyle başlayan ve sonra yoğun bakım ünitesinde tedavisi etmiş, ancak 23 Ağustos 2017 itibariyle hayatını kaybetti.

Ülke TV’de bir dönem “Resul Kurt’la Çalışma Hayatı” Programını yaparken, zaman zaman konuk olarak en çetrefilli konularda programda halkımızı aydınlatan, basit ve akıcı üslubuyla adeta vergiyi sevdiren hocamızı ne kadar anlatsak azdır.

Bir dönem gazeteniz STAR’da köşe yazarlığı da yapan sevgili eşi Zuhal Kızılot’a ve Onur’a, Şükran’a ve Bulut’a en içten taziyelerimiz sunuyorum. Hocamızın hep yanında, her daim en büyük destekçisi ve yol arkadaşı olan Ekrem Sarısu’ya ve Sezgin Özcan’a vefa ve dostluklarından dolayı teşekkür ediyorum. Bizlere düşen hocamızın emaneti ve en büyük aşkı Yaklaşım Yayıncılık’a ve bıraktığı eserlerine sahip çıkmaktır.

Uzun yıllar yazılarıyla, makaleleriyle ve eşsiz kitaplarıyla hepimize ufuk açan, yol gösteren Kızılot hocamıza Allah'tan rahmet diliyorum. Ailesine, dostlarına ve tüm sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Mekanı cennet, ruhu şad olsun.

***

Şükrü Hocanın Yazarlık Serüveni

Kitaplarında, yazılarında ve dost sohbetlerinde zaman zaman yazarlık serüvenini kahkahalarla anlatan hocanın ağzından yazarlık macerası: “O zaman henüz 21 yaşındaydım. Bir kitapçıya gidip kendimi tanıttım ve birkaç kitabımı verip incelemesini rica ettim. Adama bir bana bir kitaba baktı ve kabul etmedi. İkinci kitapçıdan da aynı tepkiyi aldım. Kitabımı konsinye olarak dahi raflarına koymuyorlardı. Üçüncü kitapçıya gittiğimde ‘‘Şükrü Kızılot'un oğluyum, babam böyle bir kitap yazdı, işleri çok yoğun dağıtımı ben yapıyorum’’ diyerek kendimi tanıttım. Kitapçı ilk etapta rafına 10 tane koymayı kabul etti. Sorun çözülmüştü. Artık yazdığım her yeni kitabı ‘‘babam yazdı’’ diyerek kitapçıya satıyordum. Birgün kitaplarımı satan kitabevinin sahibi babamla tanışmak istedi, kendisine vergiyle ilgili önemli bir konuda danışmak istediğini söyledi. Sorusunu benim yanıtlayabileceğimi söyledim, şaşırdı. Bu arada yayınlanan kitap sayısı 7'yi bulmuştu. Türkiye'de İnşaat Muhasebe Sistemi'ni kuran kişiyim. Bu kitabı kitapçıya götürdüğümde artık Şükrü Kızılot olduğumu açıkladım.”