28 Şubatçı, ülkemi 400(dörtyüz) milyar dolar zarara uğratan, yarının anneleri olacak imanlıkızlarımızı yüksek okul kapılarını dar eder, benim gibi sayısız İmam Hatip Lisesi mezunu öğretmen ve memurlara çalışma şevki bırakmayıp, asılsız soruşturmalarla sürgünlere tutan irticâ tellallarına samimi bir nasihatte bulunmak istiyorum:

Bir rejisör edasıyla rol verdiğiniz “Fadime Şahin-kalkancı!..” aktör ve aktrislerinizle şu emeklilik döneminizde bolca övünebilirsiniz!.. Görevde olanlar ise vicdanları varsa, “ah keşke yapmasaydım!” söyleyip özür dileyip kutsal görevine devam edebilirler. Çünkü 28 şubatın devamı olan Post darbe=dost darbe olarak Silivri’ye toslamış ve cephede savaş yapmadan ziyade, masada darbe planlarıyla ömürlerini tükettiklerinden olacak ki çok yoruldukları için kitleler halinde misafirhanede istirahat etmekte ve dün saldırdıkları inançlı halkımız da bunların düştükleri durumu zevkle televizyon ve basında izlemekte!.. Tabii hüküm giymedikten sonra kimse suçlu değildir ama bekleyip göreceğiz artık!..28Şubatın şu yıldönümünde de savcılarımın 28 şubatta imzası olan bir kısım subay ve generaller hakkında yasal işlemlerini beklemekteyiz!..Beyhude yoruldunuz efendim. Haniya bin yıl devam edecekti şubatınız ama kara göründü işte!..,

Çeşit çeşit oyunlar oynasanız ve bir sürü entrikalar çevirseniz de bundan sonra toplumu asla kandıramazsınız. Artık herkes irticâ ile ne kastettiğinizi biliyor, onunla neyi hedeflendiğinizi fark ediyor ve siz ne yaparsanız yapın millet hangi kıbleye yönelmesi gerektiğinin şuurunda, yoluna devam ediyor. Yaptıklarınızla, kahraman TSK’mizle halkın arasındaki sımsıkı bağları kopardınız o kadar!.. Yıllarca Müslümanlara saldırdınız ama, bu kahraman ordu yine biz inananların ordusu!..Bundan sonra, halkın vergileriyle alınan silâhları halka etik haricinde doğrultup, halkı kendi anlayış çizginize çekmeniz asla mümkün değildir; medenî insanlar karşısında kaba kuvvet hiçbir işe yaramayacağı gibi arkada bir sürü de nefret bırakacaktır; tıpkı sizlerin yaptığı iğrenç işler gibi!..

Şayet, siz kendinizi sevdirmek, hatta savunduğunuz sistemin şirin olduğunu göstermek istiyorsanız, herkese karşı yumuşakça, mülâyemetle, hoşgörüyle ve engin bir kucaklayıcılık içinde davranmalıydınız ama heyhat!.. Hiç değilse tv ekranlarında yaptığınızın yanlış olduğunu söyleyin!.. Unutmamalısınız ki, millet kendi değer ölçülerine saygı göstermeyen kimselere hürmet ve muhabbet nazarıyla bakmaz. Eğer, saygı ve sevgi mukabelesi görmeyi diliyorsanız, tarihe yüz karası olarak geçmek ve nefretle anılmak istemiyorsanız, meseleyi gönülleri fethetmeye bağlamalı,halkın değerleriyle asla çatışmamalı, onların duygu ve düşüncelerine kıymet vermeli ve milletin inançlarına saygılı olmalıydınız, onu da yapmadınız ve her şeyinizi kaybettiniz değil mi, çok yazık!..

Bilmez miydiniz ki;”Allahın yaktığı çırayı nefesleriyle söndürmeye kalkanlar, ancak sakallarının tutuşmalarıyla kalırlar!..” İşte gücünüz ve ayaklarınızda başlayan ateş, sakallarınızı da kaplamış!..Kahraman Türk Silahli Kuvvetlerimin bağırsakları içinde halen sizin kalıntılarınız varsa, bunlar temizlenmeden TSK vücudunun sağlıklı olması asla mümkün değildir, bunu beklemekteyiz!..28 Şubatınşu arifesinde sizlere asla hakkını helâl etmeden vefat eden N.Erbakan hocamıza rahmet, tüm sevdiklerine, aile bireylerine ve yüce meclisimize başsağlığıdilerim. Vicdanlarınız hiç sızlılyor mu halkın hür oylarıyla seçilen Erbakan hocayı Başbakanlıktan yaptınız, ama cenazesinde göreceğiniz cemaatiyle hiç kendinizi karşılaştırıyor musunuz, sizin cemaatiniz nasıl olacak acaba!..

28 Şubatın oluşmasında aktif görev alan tüm perde önü ve arkasındaki zevat-ı muhtereme tek önerim:”Dün, İmam Hatip-İlahiyat Fakültelerini-Kur’an kurslarını “ kapatmak için düğmeye bastığınızdan, lütfen tüm aile bireylerinize diliniz henüz dönerken vasiyet ederek deyiniz ki:-“Evlâdım, ben ölürsem asla beni imamlara teslim etmeyin.Camiye musalla taşına namazımı kıldırmak için Müslümanların önüne koymayın.Çünkü ben, onların yüce dinini yıkmak için bütün gücümüzü İslâm’a gönül verenleri yok etmek ve onların alın teriyle yaptıklarıkuruluşları yıkmak için TSK’mizi de emellerinize alet ederek kullandığımızdan, artık imanımdan da şüphe ediyorum, çünkü inananlara çok yaptık çok!..” Evet, Atatürk 1923 yılında:

- “Milletimiz din ve dil gibi kuvvetli iki fazilete maliktir. Bu faziletleri hiçbir kuvvet, milletimizin kalp ve vicdanlarından çekip alamamıştır ve alamaz!. “ Alamadınız değil mi!..Evet bugün bu toplum, şubatın soğuğundan baharın yazına 28 şubatçılar çatlasa da-patlasa da gür adımlarını atmıştır ki, sebep olanların hepsinden Allah razı olsun.Türk milleti olarak artık, durmak yok, daha çok çalışmağa-hizmete devam… YİNE ATAMIZ:"BİR ORDUNUN CEVHERİ NE OLURSA OLSUN, SİYASETE KARIŞIRSA BİRLİKTE HAREKET VE SAVAŞMA KABİLİYETİNİ ESASINDAN KAYBEDER VE VATANIN MÜDAFA GÜCÜNÜ HİÇE İNDİRİR. SİYASETE KARIŞMIŞ BİR ORDUNUN, KARIŞMADAN ÖNCEKİ DİSİPLİNİNİ VE SAVAŞMA KABİLİYETİNİ YENİDEN KAZANABİLMESİ İÇİN ÇOK ZAMAN İSTER!..1918" Yıllar önce 28 Şubata bilinçsizce destek veren muvazzaf subaylarımızın, kendilerini bu darbenin içine iten vatan haini komutanlarını savcılarımıza bildirip, vicdanı hatalarından dönmeleri de tek dileğimiz!...

Yaptıklarınızla, sizin Atatürkçülüğünüze de artık bu millet inanmıyor ve yukarıdaki sözün ışığıaltında sizleri ve ekibinizi de Atatürk dostu olarak, Atatürk'ün izinde görmediği de lütfen samimiyetle biliniz!.. Bu günden sonra artık şehitler diyarı benim cennet ülkemde başlayan bahar havası, bundan sonra da devam edecek ve ancak şer güçler ve yandaşları, bundan sonra kışta sürekli donacaklardır!..

Nasıl ki BERLİNDE HAKİMLER varsa, şehitler diyarı Anadolumun bağrından sizin baskılarınızla mangal gibi imanlı yürekle yetişip, şu anda Hz.Ömer’in adaletiyle kılı kırk yararcasına sizleri yargılayan HUKUKÇULARIMIZ şu necip halkımıza yaptıklarınızı burunlarınızdan fitil fitil getirdikleri için Rabbimize sonsuz şükürler olsun ki, ELHAMDÜLİLLAH... Demek ki, darbecilerin bir plânı vardı ama, Hz.Allah'ın plânı bunları perişan eylemiştir!..

“Allahtan başka yoktur, kâinatta korkusu; Hak yolda zaferlerle, doludur Türk Ordusu!..”

“Adil Türk adaleti, dağıtırken sisleri; Artık temizlenmekte, ordumun virüsleri!..

Saygılarımla…