Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza (cc) hamd; Başöğretmenimiz, Önderimiz, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehl-i Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Mü’min kardeşlerimize, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olanlara, Din ve Vatan muhafızı Gazi ve Şehidlerimize salat ve selam olsun

Ana Hayat Yasamız Kur’an-ı Kerim ve Resulullah (s.a) Efendimizin örnek hayatıyla oluşan Uyum Yasalarımız, bizim tartışılamaz Prensiplerimiz ve İlkelerimizdir!

Önce insanı eğiterek, cehalet bataklığını İlimle, İmanla ve Ahiret nasihatlarıyla kurutarak edebli, ahlaklı nesil yetiştirmeyi hedef alan Dinimiz, cezaları; caydırıcı en son çare olarak uygulamaktadır!

Nizamımız ve Düzenimiz İslam; Yaratılan her canlının hukukunu korurken, bilhassa yeryüzünün nöbetçisi İnsanın Aklını, Canını, Malını, Namusunu, Neslini, düşünce ve İnancını dokunulmaz kılmıştır! Varlık vesilemiz bu değerlere dokunanları da terörist ilan ederek cezalandırılmalarını emretmiştir! 

İnsanın aklına, canına, bedenine namusuna musallat olan kumar, alkol esrar, eroin, fuhuş ve faizi yasaklamış bunlarla meşgul olanları müfsid yani terörist ve zalim ilan etmiştir!

Ölüm, Ahiret ve Büyük Hesap Günü eğitimini yasaklayan ve Dinimizin İlkelerini Devletten ve Hayattan kaldıran Laisizm belasının oluşturduğu bu suç bataklığı devamlı suçlu üretmeye devam ediyor! 

Sosyolojik bir vak’a olarak görmekteyiz ki; Af Yasaları defalarca çıkarılmasına rağmen ceza evleri boşalmıyor, adalet saraylarındaki(!) davalar azalmıyor! 

Cezaevleri yine tıka basa dolu! 

Yeni cezaevleri ise ihtiyaca cevap vermiyor!

Son günlerde Türkiyemizin gündemine gelen Af Yasası sorunları kökünden çözecek şekilde mevcut yaraya neşter atıcı değil, pansuman tedbir olarak gündeme getirilmiştir.

İyi niyetli olduğundan şüphe duymadığımız bu durum beraberinde olası riskleri de barındırmaktadır!

Toplum üzerinde öfke oluşturmadan çok dikkatli bir şekilde hem de Mart 2019 seçimleri öncesinde gündeme gelen af tartışmalarında işaret etmek istediğimiz birkaç konu başlığını tavsiye niteliğinde arz etmek isteriz, şöyle ki;

-Çıkarılacak afta mutlaka mazlumlar affedilmeli! Bebek katili, tecavüzcü sapıklar, hırsızlar, esrar, eroin üreten, satan uyuşturucu ve fuhuş tacirleri vs. Zalimler asla!

- Hiçbir suçları olmayan mazlumlar, affın olmazsa olmaz ilk şartı olmalıdır!

- Derun-i Devletin tuzağıyla ömürlerini cezaevinde geçiren Sivas, Selam, Mustaz’af vs. Mağdurlar af kapsamına mutlaka dahil edilmelidir!

- 28 Şubat Post Modern İhanet Darbesinin kurbanları cezaevindeki yüzlerce kardeşimiz bu düzenlemeden öncelikle faydalanmalıdırlar! 

- Allah’ımıza, Kitabımıza, Peygamberimize, Dinimize ve Mukaddesatımıza hakaret edenlere hiçbir dava açılmazken, fikri düzeyde eleştiri ve tenkitlerde bulundu diye 5816’nın ‘’mağduru’’ olan ve hapse mahkûm edilen yazarlarımız da mutlaka Af kapsamına alınmalıdır!

- Dinimizin müsaadesiyle evlenen fakat, zalim rejimin 18 yaş engeli sebebiyle mahkûm edilen binlerce aile reisi masum ve mazlum gençlerimizde af edilmelidir! Pavyonlarda eğlence meta-ı edilen binlerce 18 yaş altı kızların feryadına ses çıkarmayan aile düşmanı Feministlerin tuzaklarına meşru evlilik yaparak yuvalarını kuran mazlumları kurban etmemeliyiz!

Daha evvel 1977 yılı seçim hezimetimize sebeb olan af kanunuyla ilgili daha detaylı anlatımlarımızla Salı Akşam saat 20:30’da Akit TV Canlı Yayın Programı “Milli Diriliş!”te buluşmak duasıyla Allah’a emanet olunuz.

El birliğiyle maddi ve manevi çalışmalarımızla oluşacak sadece İslami İlkelere bağlı Bağımsız Türkiye’mizin yeniden dünya nöbetini beşli çeteden alması, Fethin sembolü Ayasofya’mızın açılması, Mescid-i Aksa’mızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız kutlu olsun.

Selâm, sevgi ve dua ile…