Atatürk - Adalet ve Referandum !...
Yargıdan gezi parkı referandumuna sert tepki!.”
Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu: “Referandumdan çıkan sonuç yargı kararının önüne geçemez” dedi..İşte sokakları ateş çemberine çevirenlerin bayağı destekçilerini varmış ve halkımız da bu beyanatla hem öğrenmiş ve hem de işbirlikçilerini iyi tanımaya başlamış
Başlığıyla, cennet ülkemizin iç organlarındaki kinlerini ortaya kusan zevatlara Atatürk’ün dilinden cevap veriyor ve ağırlıkları kadar icraat yapmaya bütün organları ve bunları da tamamen tavizsiz ve korkusuz iktidarı Türk milletinin asil bir ferdi olarak denetlemeye ve güçlerini Türk milletinden alarak bunlar hakkında gereken işlemi yangın her yeri sarmadan, acilen yapmaya davet ediyorum…Zira vücuttaki tüm organların işlevleri tamamen apayrıdır…
Sistemin organlarının çalışmasını denetlemek her halde iktidara düşer ki, lütfen görev başına!..
Bu ulusal zihniyet her zaman kendi hukuklarını uygulamışlar ama, herhalde onlar için de deniz bitti!.
İşte onların sığındıkları ama Atatürkçülüğün A’sını dahi bilmediklerinden, Atatürk’ün dilinden Adalet ve mensuplarının yapmaları gerekenleri sizlere hatırlatıyor ve karar siz değerli okuyucularımın artık!..
(Atatürkçülük 1.kitap-ANKARA Gnkur.Basımevi 1983-Sahife: 160-172)
-“Uzmanlarca bilinen bir gerçektir ki, kanun koyucular bir takım seçkin özelliklere sahip olmak mecburiyetindedirler. O özelliklerden birincisi şudur:
-Kanun teklif eden, kanun yapan, kanun koyan bir insan, insanlığın bütün hislerini, bütün ihtirazlarını herkesten daha çok anlar ve bilir. Fakat nefsini herkesten fazla ve tamamen, bütün kapsamı ile bunlardan ayırmak kudret ve kabiliyetine sahip olmalıdır. Bu seçkin özelliğe sahip olmayan insanlar, toplum için kanun yapmak hak ve yetkisinden men edilir. Kanunlar hislere dayanarak ve uyularak yapılamaz!..” 1921 (4-193)
Kanunlarımız milli ihtiyaçlara ve hukuk ilminin esinlemelerine göre yeni baştan düzeltilecek ve tamamlanacaktır.
Bil cümle kanunlarımızın tanziminde , her nevi teşkilatta milli hakimiyet esasları dahilinde hareket edilecektir. 1923 (18-67-68)-M.Kemal ATATÜRK
Not: Şimdi geliniz, benim cennet ülkemde hukuk adına guguk kuşu gibi öten, yüreğinde zerrecik vatan-millet ve bayrak aşkı olmayan; rahmetli menderesi bile bile bile idama=şehitliğe gönderin bu zat-ı muhteremlerin çocukları ve torunları halen benim Adalet Bakanlığımda cirit atıyor ve Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti de onları halen önemli görevlerde tutuyorsa söyleyecek bir şey yok sanırım!...
Bir Fransız ata sözünde: “ADALET MENSUPLARI ADALET DAĞITMAZSA, ADALET KENDİNİ DAĞITIR!.” Vecizesinden hareketle ülkemizde ADALETİ MÜLKÜN TEMELİ OLARAK gören herkesi, adalete sonsuza kadar sahip çıkmağa ve adalet tellâllığı yapan şu kişilere karşı TEK BİR VÜCUT VE TEK BİR YÜREK HALİNDE, HAKKIN YANINDA YER ALMAĞA davet ediyorum.
Atatürk’ün ATATÜRKÇÜLÜK (1-2-3) adlı yukarıda da adresi olan kitapları okuduğunuzda, bu cennet ülkemde ATATÜRKÇÜLÜK adına hareket eden ulusalcı zümrenin esasen ne kadar Atatürk düşmanı olduğunu anlamakta ve yorumlamakta da asla gecikmeyeceğinizi umuyorum…
Aynı eserin 165.sahifesinde Atatürk:”Hakimler, hem vatandaşların hürriyetini düşünmeli, hem de devlet otoritesinin güçlü kalmasına dikkat ve riayet etmelidir. 1931(65-60)
Son olarak yüce Meclisimize yine aynı eserin 165.sahifesindeki Atatürk’ün şu sözünü hatırlatıyor, sonu ne olursa olsun, ulusalcı ve vatan haini-din düşmanı zümrenin etekleri nasıl tutuşursa tutuşsun; çok acilen bu sözün gereğini yapmalarını bekliyor, hürmetlerimi sunuyorum.
-“Bugünün ihtiyaçlarına uygun kanun yapmak ve onu iyi uygulamak, refah ve ilerleme sebeplerinin en önemlilerindendir… Adli siyasetimizin temel esası, zamanın değişmesi ile hükümlerin de değişmesi gereceğinin inkâr edilmez olduğu kuralıdır!..1922(18-67)”
Hükümet değil, İKTİDAR olmak idealiyle yola çıkan Adalet ve Kalkınma Partisinin başta genel başkanı, Başbakanımız , Bakanlarımız ve muhterem vekillerinin bu hatırlatmayla kulaklarının sürekli çınlaması dileğiyle…
Hürmetlerimle…