Lig maratonunun son virajına girildi.

Aşağıda ve yukarılarda yavaş yavaş durumlar belirginleşmeye başladı.

Bülent Uygun sonrası aldığı galibiyetler ve oynadığı pozitif futbolla düşme potasından uzaklaşan Çaykur Rizespor, matematiksel olarak garantilemek için 45+ puan barajına erişmesi gerekiyor.

Sakın ola 45 puanın çok garanti olduğunu düşünmeyelim.10 hafta önce 45 puan çok iyi ve garanti gözükse de bugün için iyi ama garanti olarak gözükmeyebilir.

Nedeni, maç sayısı 40. Geçen yıla göre 6 maç daha fazla oynanıyor. Ayrıca bu yıl 4 takım bir alt lige düşecek. Maç başı ortalamanın 1.1 üzerinde olması gerekiyor.

Gelelim maça...

Pazar günü kaybedilen Gençlerbirliği maçı sonrası Beşiktaş maçı daha bir anlam kazanmıştı. Sadece sahadaki iki takımı değil, aşağılardaki ve yukarılardaki iddialı takımları da ciddi bir şekilde ilgilendiriyordu.

Maç başlama düdüğü ile beraber, oyuna hakim ve ciddi bir Beşiktaş baskısı hissedilmeye başladı. İlk 5 dakikada Çaykur Rizespor kalesi 3 mutlak gol pozisyonu yaşadı. Kaleci Gökhan başarılı hamleleriyle pozisyonları önledi.

Oyunun devam eden dakikalarında Çaykur Rizespor kendi oyununu oynamaya fırsat bulamadı. Rakip Beşiktaş topa ve oyuna hükmeden bir futbol sergiledi. İstediği gibi oyunu hızlandırdı, dinlendirdi.

İlk yarı,Nkodu`nun golüyle 1-0 BEŞİKTAŞ üstünlüğü ile sonuçlandı. Skorun daha farklı olmasını kaleci Gökhan'ın gününde olması önledi.

Rizespor, İkinci yarıya Abdullah,ve Morozıuk hamleleriyle başladı. Ancak Beşiktaş,ilk yarı bıraktığı yerden devam etmeye başladı. 57.dakikada Gökhan ve 75.dakikada Ghezzalla bulduğu gollerle 3-0 öne geçti. Bu arada Rizespor`da hamleleri ardı arkası yapmaya başladı. Ancak golù 87.dakikada İsmail Köybaşı`nın nefis frikik golüyle bulabildik. Hemen akabinde kazanılan serbest vuruş sonrası Djokoviç'ìn kafa vuruşu sonrası 2.gol geldi. Uzatmalarda başka gol olmayınca maç Beşiktaş'ın 3-2 üstünlüğü ile sonuçlandı.

Maçlar arka arkaya oynanıyor. Bu lig maratonunda her maçı aynı tempo ve heyecanla oynamak zor. Ancak konsantransyonu bozmamak lazım.

Kalan 4 maç, kağıt üstünde zor gözükmüyor. Ancak maçlar kağıt üstünde kazanılmıyor. Sahada kazanılıyor. Ciddiyeti bozmadan,rakip ayırımı yapmadan ve küçümsemeden mücadele etmek gerekiyor. Maçın 90 dakika olduğunu ve sezonunda,her takımın oynayacağı 40 maç sonrası biteceğini unutmayalım.

Önümüzde deplasmanda Denizlispor maçı var. Matematiksel değilse bile şu anda küme düşmesi kesinleşmeye en yakın takım. Kaybedecekleri bir şey yok. Hem eksikleri var, hemde çok problemleri var. İlk yarı kendi sahamızda yenememiştik. Kendi oyunumuzu ve kalitemizi sahaya yansıtırsak tekrar yukarılara tırmanmaya başlayabiliriz.

Bütün bunların yanında gelecek yılın planlaması ve kadro derinliği çalışmaları yapılmalı.