Bu yılın enleri
Yemek meselesi derya deniz bir konu. Hayatımıza hemen her gün yemek odaklı yeni bir proje, festival, kitap, blogdahil olmakta.Yemeği kullanarak hızlı yoldan isim yapmak isteyen de var, herhangi bir konuda fayda sağlamak isteyen de. Bu kocaman dünyanın içinde yemeğin ruhunu yansıtan, yemek yemenin ötesine taşıyan isimler, projeler iyi ki var. Bir yılı daha bitirirkensosyal medyasıyla, etkinlikleriyle 2016’daen etkili projeler neydi, kimler fark yarattı, hızlı bir yıl sonu turu atıyoruz!
EN İYİ PROJE
Amazon Kraliçeleri
Amazon Kraliçeleri, Mardin’in ünlü restoranı Cercis Murat Konağı Şefi/Sahibi Ebru Baybara Demir ve Harran Kaymakamlığı’nın girişimi ile hayata geçen sosyal kalkındırma projesi.Bu projenin amacı Harran’ın kadınlarına umut götürmek ve ekonomik destek sağlamak.Henüz yeni bir proje olsa da bölgenin uzun dönemli değişimine ve gelişimine önemli bir katkı sağlayacak gastronomi okulunu hayata geçirmeyi hedefliyor. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın da yer aldığı gastronomi okulu projesinde Mardin Cercis Murat Konağı’nın Şefi Ebru Baybara koordinatörlüğünde, bölgenin mutfak envanterinin çıkarılmasını ve bölge ürünlerinin gurme ürünler haline gelmesi amaçlanıyor.
EN İYİ KENTSEL KAZANIM
Bomontiada
Bomonti bölgesinde tarihi bira fabrikasının yeniden işlevlendirilmesiyle oluşturulan Bomontiada, içinde bir müzik kulübü (Babylon), bir sanat mekânı(Alt Sanat Mekânı), bir fotoğraf galerisi (Leica Gallery İstanbul), bir yerel gastronomi marketi (Delimonti), bir brasserie (Monochrome), bir bira imalathanesi (The Populist), etkileşim platformuna (ATÖLYE) ve iki de restorana (Kilimanjaro ve Kiva Bomonti)ev sahipliği yapıyor. Bomontiada, yaratıcı endüstri ekonomisine kültürel alışverişler ve üretimlerle katkıda bulunmayı hedefliyor. Bir kültür programıyla desteklenen bomontiada, sakinlerinin ve iş ortaklarının kültürel aktiviteler, gösterimler, konserler, görsel sanat performansları, yemek festivalleri, kreatif iş toplantıları ve daha fazlasının gerçekleştirilebileceği bir merkez olarak tasarlandı ve böylelikle bence 2016’nın en iyi kentsel kazanım bölgesi oldu.
EN İYİ YEMEK KİTABI
Çömezin Mutfağı/Deniz Yılmaz
Deniz Yılmaz henüz 17 yaşında,tarifler kolay olsa da dikkat çekecek kadar sağlam bir kitapla aniden karşımıza çıktı. Elime aldığımda kitabı çok beğendim ve yazarı kim diye merak ettim. Kendime sorduğum ilk soru şuydu; 17 yaş bu nitelikte bir iş için erken değil mi? Mutfak işi yetenek işi o kesin. Ancak ne kadar yetenekli olursan ol, yemek yapmak söz konusu olduğunda el işçiliği diye bir şey var. Yemek yapma tekniklerini çözecek zaman bulamadan kısaca “büyümeden”böyle bir yemek kitabı çıkarmak sıradan bir durum değil. Deniz’in arkasında sağlam bir ekip ve yatırım var bu belli. İyi bir iş çıkarılmış, hepsini kutlarım. Sonuçta Deniz Yılmaz bu projeyi yönetecek kapasiteye erken yaşta erişmiş, bu kitabı istemiş ve yapmış, başarılarının devamını diliyorum.
EN İYİ ÜRÜN İSMİ
Kallavi Kahve fincanı/Paşabahçe
Bardak tasarım şampiyonluğu olsa Paşabahçe markasının dünya çapında ses getirebileceğini düşünüyorum. ‘İyi kahveyi, iyi bardakla için’ sloganıyla yine yeni bir fincan tasarlamışlar. Ürünün, kavisli formu ve daralan tabanı telvenin dibe çökmesini hızlandırıyormuş, şahane.Bu fincanın Türk kahvesi için yapıldığını düşünürsek cam olması bence hatalı bir seçim. Ancak ismi müthiş! Her kimin aklına geldiyse tebrik ederim. Son yıllarda pek kullanılmayan “kallavi” kelimesi günlük hayatımıza keyifli bir şekilde tekrar dahil olmuş oldu.
EN CİDDİ KONU
Gıda İsrafı
Geçtiğimiz hafta da yazmıştım; dünya genelinde yetersiz beslenen 795 milyonun tam 4 katına tekabül eden gıda israfı söz konusu.
Food Weste Frenzy akımı, her bireyin çöpünü ayrıştırması, yiyecekleri bozulmadan sokak hayvanlarıyla paylaşması, her restoranın yiyecek atıklarını ayırıp barınaklara vermesi önem arz etmekte. Hasat edilirken, satılırken, dilimlenirken zayi olan malzemelerin değerlenmesi üretimden, ev tüketimine kadar, tedarik zinciri boyunca yiyeceklerin önemli bir bölümünün çöpe gitmemesi en çok ciddiyetle ele alınması gereken konuların başında geliyor.
EN İYİ SOSYAL MEDYA HESABI
Foolproof Living.com
Ayşegül Sanford, 15 önce Amerika’ya yerleşmiş bir turizmci. Beş yıl öncesine kadar da işini yapmış. Daha sonra ailece Karayiplere taşınmışlar tam da o sıralar annesinin vefatı onu depresyonun dibine sürüklemiş. Eşinin hediye olarak aldığı fotoğraf makinesi hayatında yeni bir sayfa açmış. İki yıl boyunca dersler almış ve böylelikle fotoğrafçılığa başlamış. Şimdi tüm zamanını yemek fotoğrafı çekmeye ayırıyor. İç açıcı, kendine özgü tariflerin ve kısa videolarında yer aldığı sayfasını ziyaret edin.
EN İYİ KONGRE
Gastromasa/istanbul
İyisiyle, kötüsüyle yemek odaklı festival ve kongre bolluğu yaşadığımız bir yıl oldu 2016. Bu yıl “Hikaye” teması ile gerçekleşen Gastromasa konferansı, katılımcı, içerik ve kalitesiyle yılınen iyi organizasyonlarından biriydi.
Öncelikle zor olanı başararak, siyasi gündemin karışık olduğu bir dönemde dünyaca ünlü şefleri ve gazetecileri İstanbul’a getirebildi, Yabancı basın İstanbul’un yemek yeme alışkanlıklarından söz etti. Gastromasa. Anadolu coğrafyasının mutfağını dünyaya tanıtmayı hedeflerken diğer taraftan da dünya gastronomisindeki yeni gelişmeleri Türkiye’de mutfağa gönül verenlere aktarılmasına vesile oldu. İlham alıncak bu hikayeler bir çok öğrenciye ve aşçıya yeni ufuklar açacaktır.
EN İYİ YEMEK FESTİVALİ
Urla Enginar Festivali
Fındığı, kirazı, kayısısı, şeftalisi, portakalı... Yurdun hemen her bölgesinde onlarca festival yapılmakta. Kimi kendi halinde, kimi ülke çapında ses getiriyor. Urla Enginar Festivali’ni ön plana taşıyan, tüm festivallere örnek olacak başka bir mesele var. Başarısı rastlantı değil. Arkasında bir akıl ve sıkı bir çalışma var. Nitelikli festivallerin uzun vadede sosyo-kültürel gelişime ivme kazandırması kaçınılmaz. Kişisel hırslarla idare edilen, para kazanma odaklı festivallerin bir arpa boyu yol alamadığını görmekteyiz. Bu festival yağmurunda, içlerinden bir veya bir kaçı uluslararası arenada var olacaksa sosyal medya şaklabanlarından uzak, gerçek yemek tutkunlarını işin içine alarak, il ve ilçe idareleri, yerel yönetimler, üniversiteler, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yapılacak iş birliğiyle gerçekleşmesi, amacına uygun olarak düzenlenmesi gerekmekte. Ve tabi tıpkı Urla’da olduğu gibi operasyonun başındaki kişi veya kişilerin yaptığı işe gönül vermesi.
EN BÜYÜK GURUR
GAZİANTEP
UNESCO tarafından gastronomi alanında 'Yaratıcı Şehirler Ağı”içine dahil edilen Gaziantep, hepimiz için büyük bir gurur kaynağı oldu.Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) toplam 33 ülkeden 47 kentini "Yaratıcı Şehirler Ağına" aldı. 2014 yılından bu yana toplam 116 kentin katılımıyla kurulan “Yaratıcı Şehirler Ağı” gastronomi alanında sadece sekiz kenti kabul etmişti.. Gaziantep bu listeye dokuzuncu kent olarak kabul edildi. Yaratıcı Şehirler Ağı "el sanatları ve halk sanatı", "dizayn", "sinema", "gastronomi", "edebiyat", "müzik" ve "görsel sanatlar" alanında gerçekleştiriliyor.
EN İYİ ÜRÜN
Palivor Çiftliği/Pancar Cipsi
Emre ve Kerem Oral kardeşlerin profesyonel iş hayatını bırakarakhayallerini gerçekleştirdikleri Palivor, özet olarak Kırklareli’nde bir çiftlik kurmaya karar vermeleriyle hikayeye başıyor. Mimar kardeş olan Kerem Oral özel bir proje hazırlayarak çiftlik arazisi üzerinde on ev, ahırlar ve dağ evlerinin olduğu büyük bir proje çiziyor. Kardeşi için özel tasarladığı “Günışığı” isimli ev uluslararası bir ödül alır. Çiftliğe yerleştikten sonra yöre halkının ürettiği ürünlerin kalitesini ve zenginliğini görürler. Ancak ürünlerin pazarlanmasında ciddi yanlışlıklar görürler. Bu büyük eksiklikler, kardeşleri üreticiyi desteklemeye daha kaliteli üretim yapma atağına geçirir.
Aslında hikaye 2011 yılından beri süre geliyor, Yerel ve küçük üreticilerin niş ürünlerini doğru pazarlayaraksektörde en büyük markaların yanında raflarda yerini aldılar ama onları hafızamıza asıl kazıyan, bu yılki yeni ürünleri pancar cipsleri oldu.
EN İYİ MENÜ
Rocca/Raffles İstanbul
Bu yıl İstanbul’da restoranlar gerçekten çok iyi menülerle karşımıza çıktılar. Zorlu Center’ın içinde yer alan Rocca, Executive Chef Omar Mosquera Mallen önderliğinde, “Akdeniz Brasserie” konseptini hazırlamıştı. Bu yıl devam edecek mi bilmiyorum, umarım eder.
Geçtiğimiz yıl Güney Avrupa’danİtalya, Fransa; Kuzey Afrika’dan Tunus, Fas, Doğu Akdeniz’den ise Lübnan, Mısır, Yunanistan ve Türk mutfaklarının en önemli lezzetleriyle derlenen menüleri gerçekten çok iyiydi.