Canımız sadece Allah’a kurban!
Bismillahirrahmanirrahıım
Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd; Önderimiz, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mümin kardeşlerimize Din ve Vatan muhafızı Şehid ve Gazilerimize salat ve selam olsun!
Hz. Âdem (a.s) Efendimiz, eşi Hz. Havva (r.a) Anamız ve evlatları Habil (r.a) ile Kabil’in kurban imtihanıyla başlayan, Hz. İbrahim (s.a), eşi Hz. Hacer anamız ve oğlu Hz. İsmail (a.s) Efendimizle sembolleşen ve kıyamete kadar devam edecek Kurban imtihanın muhatapları şimdi tüm Dünya İnsanlığıdır!
‘’Yakınlık’’ manasına gelen kurban, kişinin kendisini insan olarak Yaratan, akıl başta olmak üzere sayısız nimetleriyle Yaşatan ve koyduğu İslam İlkeleriyle Yöneten yegâne Rabb’imiz, Allah’ımızın sevgi ve rızasına yaklaşmanın ve O’na teşekkür etmenin adıdır!
Günde Beş Vakit Namaz, Zekât, Oruç, Hac, Cihad ve Sadakalarımız hatta yoldaki eziyet veren şeyleri kaldırmamız ve selamlaşmamız bile birer kurban yani Allah’ımıza yakın (mukarreb) Kul olma vesileleridir!
Bu sebeple Allah’ın kulları; putlaştırılan kişi, kurum ve uydurulan Kapitalizm, Sosyalizm, Komünizm, Laisizm gibi şeytani rejimlere asla boyun eğmezler! Ve bunlar için canlarını, mallarını ve hayvanları asla adayamazlar!
“Duyur Ya Muhammed! Bakın, benim namazım, (saygım, saygı duruşum) kurbanım ve diğer tüm ibadetlerim (tüm kulluk görevlerim), hayatım, yaşayış gayem ve ölümüm sadece Âlemlerin yegâne Rabbi Allah içindir! Ve Allah’a aittir! Sadece O’nun rızasını kazanmak için ve yalnızca O’na yönelerek dua ve ibadet ederim. Ancak O’nun Egemenlik ve otoritesine boyun eğerek yaşarım ve ancak O’nun öğrettiği ve emrettiği değerler uğrunda malımı ve canımı veririm.” (Enam S. 162) ilahi mesajı gereği Müslümanlar; can ve mallarını sadece Allah’a ve yolu İslam’a kurban ederler! Adarlar!
Kurbanlarımızın, Peygamber evladı Katil Kabil’in yakılan hesabi kurbanı gibi iptal olmasını istemiyorsak kardeşi Hz. Habil gibi hasbilerden olmalıyız!
Mazlum Coğrafyanın Katilleri, günümüz Kabillerin yanından ayrılarak İman ve İhlas ehli Habil’lerin safında olmalıyız!
Günümüz Emperyalist Katillleri Kabil’lerin Euro, Dolar vs. paralarını boykot etmeliyiz! Ve o paraların kıskacından kurtulmak için Milli yani Yerli Üretimi artırmalı ve Habillerin tarih boyu uyguladığı Faizsiz Milli Ekonomiye geçmeliyiz!
Üretimle, Helal Ticaret ile Habillerin İktidarını sağlamak istiyorsak, Katil Kabillerin Yeryüzü Saltanatını sağlayan Faiz yolunu terk etmeliyiz!
Hesabi Katil Kabiller gibi saçıp savuranlardan olmayarak, israfın her çeşidini terk edip, Hasbi Habiller gibi tasarruf ve İktisat yolunu tercih etmeliyiz!
Tevhidi bir İmanın tezahürü (meyveleri) olan; Namazla, Zekâtla, Sadakayla, Oruçla, Hacla ve tüm Mazlumların kurtuluşunun yolu İlmi, Siyasi, Ahlaki Cihad’la, Katil Kabillere dur diyecek Hasbi Habilleri kardeşliğe, birliğe ve dayanışmaya davet etmeliyiz!
Ancak; Katil Kabillerin egemen olduğu dünyada sadece hayvanlar değil, bebeklerimiz, çocuklarımız, genç ve ihtiyarlarımız bombalar altında feci şekilde kurban edilirken, hayvanları kestik diye nasıl gerçek bayramları eda edebiliriz ki?
Allah (c.c), asrımızın Hesabi Katil Kabillerle, Hasbi Habillerinin savaşında daim Hasbilerin yar ve yardımcısı olsun!
Din ve vatansever Hasbilerin yar ve yardımcısı olsun!
Hasbi Habil’lerin dünyaya egemen olduğu gerçek bayramlara ulaştırsın!
Ve Allah (c.c), Dinimizin, Devletimizin ve Mülkümüzün (Namus, Can, Nesil, Vatan ve Mukaddes Beldelerin) emniyeti ve muhafazası için, Canlarımızı ve Mallarımızı sadece Allah’a kurban eden ve Allah adına nöbete koşan Şehid ve Gazilerden eylesin!
Amin.
Nefsimizde, Ailemizde ve Ülkemizde “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mescid-i Aksa’mızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle Cuma ve Kurban Bayramlarımız mübarek olsun.
Selâm, sevgi ve dua ile…