Çocuklarıma çok öfkeleniyorum
Değerli okuyucular, anne-baba olmak dünyanın en güzel duygusudur. Çocuklarınız sizin için çok önemli, onları her şeyden çok seviyorsunuz değer veriyorsunuz. Ancak onlar bazen sizi öyle çok kızdırıyor ki, onlara bazen istemeden çok fazla bağırıp, yaralayıcı, onurunu zedeleyici sözler söylüyorsunuz. Sonra da çok pişman olup belki kendinizi suçluyorsunuz.
Ünlü bir doktor şöyle demiştir: “Öfkenin her zaman için bir nedeni vardır; ama ender olarak iyi bir nedeni vardır.”
Çoğu zaman, istemeden de olsa kendimizi kaybedip her şeyden çok sevdiğimiz çocuğumuza sinirlenebiliriz ve kendimizi “haksız yere” ona bağırırken bulabiliriz. Bu durumda çocuğunuz sizin ona ne söylediğinizden çok, sesinizin tonunu ve sinirli olduğunuzu duyacaktır. Biri size sinirli davransa, bağırsa onun ne dediğinin aslında hiçbir önemi olmayacak, sadece size bağırıldığını ve bundan hoşlanmadığınızı fark edeceksiniz. Eğer kendinizi güçlü hissediyorsunuz ve kendinize değer veriyorsanız size birinin bağırmasına izin vermeyeceksiniz ama kendinizden emin değilseniz belki de sessiz kalıp içinize kapanacaksınız.
Anne-çocuk ilişkisinde taraflar eşit değil; çoğunlukla ebeveyn tarafı daha güçlü ve onun için bir çocuk, sinirlenen anne ve babası karşısında korkup, kendini çaresiz hissedebilir. Oysaki her çocuğun onu sabırla dinleyen, onun isteklerini anlamaya çalışan, çatışma anlarında orta yolu bulmayı çalışan duyarlı bir anne-babaya ihtiyacı vardır.
Araştırmalar çocuklarını disipline etmek adına sert tepkiler veren ve öfke kontrolünde zorlanan anne ve babaların çocuklarını disipline etmekte daha zorlandığını gösteriyor. Bu da tabi çocuklarımızı disipline etmek için kullandığımız agresif davranışların çok da amacına hizmet etmediğini göstermektedir.
Öfke kontrolü ile ilgili sorunu olan ebeveynlerin geçmişlerine dayanan öfke kontrol sorunları veya geçmişlerinde yansıtamadıkları öfkeleri olduğuna zaman zaman rastlanılır. Önemli olan nokta, kişinin öfkesinin farkına varmasıdır. Ebeveyn öfkelendiğini fark ettiği anda öncelikle neye öfkelendiğini kendine sorarak başlayabilir. Çoğunlukla ebeveynden birinin evliliğinde problemleri varsa ve mutlu değilse o ebeveyn çocuklarına karşı daha sinirli kontrolsüz davranabiliyor. Farkında olmasak bile bazen o kadar küçük ve anlamsız şeylere karşı öfke duyabilmekteyiz ki, bunu fark etmemiz bile kendimizi kontrol etmek için iyi bir adım olarak görülebilir.
Ebeveyn öncelikle neye öfkelendiğini kendine sorduktan sonra, o davranışın ortadan kalkması veya tekrarlanmaması için ne yapabileceğini düşünmelidir. Burada önemli olan nokta çocuğa değil, davranışa odaklanmak ve çocuğun değil, davranışın yanlış olduğunu ona söylemektir. Onaylamadığınız davranışın ne olduğunu ona açıkça, ama öfke göstermeden söyleyebilirsiniz. Mesela, kardeşine vuran bir çocuğa “kardeşine vurduğun için sen çok kötü bir çocuk oldun” gibi şeyler söylemek yerine “başkalarına vurmak hiç doğru bir davranış değil, ona olan kızgınlığını sözlerle söyleyebilirsin” diyebilirsiniz.
Zaman zaman karşınızdaki çocuk ve tüm dünya sizi sinirlendirmek için hareket ediyormuş gibi görünse de aslında durum böyle değildir. Karşınızdaki kişi henüz bir çocuk ve sizi sinirlendirmekten çok hayatı keşfetmeye, zamanını geçirmeye ve ona dürtülerinin gösterdiği yolu takip etmeye çalışan küçük bir insandır.
Tabii ki kişi çok sinirlendiğinde ya da öfke duyduğunda kendini kontrol etmesi her zaman için kolay olmayacaktır. Böyle bir şey olduğunda, derin bir nefes alıp çocuğunuzun ve kendinizin güvenliğinden emin olduktan sonra bulunduğunuz ortamı değiştirmeye ve sizi sinirlendiren o durumdan biraz uzak durmaya çalışabilirsiniz. Biraz sakinleşip, öfkenize hâkim olabileceğinizi düşündüğünüz anda ise, sorunun çözümü için kolları sıvayabilirsiniz.
Her çocuğun, kaç yaşında olursa olsun kendi iradesi vardır. Buna saygı duyup, onun ne düşündüğünü ve neyi nasıl yapmak istediğini anlamaya çalışırsak onun kişisel gelişimini olumlu yönde desteklemiş oluruz.
Bağırınca her şeyi berbat ettiğinizi düşünmeyin ve yeniden başlayın. Olumlu bir yaklaşım ile olumsuz bir davranışı telafi etmek her zaman için en iyi yoldur.
Bütün bunlara rağmen kendinizi hâlâ gergin, sabırsız ve sinirli yaşıyorsanız bunun nedenlerini araştırın. Kendinize yeterince zaman ayırıyor musunuz? En son size iyi gelebilecek ne yaptınız? Sizi mutsuz eden başka şeyler olabilir mi? diye düşünün.
Ebeveynlerin özellikle dikkat etmesi gereken noktalar, öfkelerini fark ettiklerinde bir süre o durumdan uzak kalmak, durumun müdahale gerektirip gerektirmeyen bir davranış olduğunun muhasebesini yapıp ona göre hareket etmek; çocuğun bu davranışının altında yatan bir sebep varsa onu bulup çözmeye çalışmak, eğer ki böyle bir durum yok ise, o sorunun çözümü için yollar üretmeye çalışmaktır. Bunu yaparken çocuğun direkt eleştirilmemesine ve yalnızca o davranışa yönelinmesi gerektiği de unutulmamalıdır.
Çocuklarımıza sabırlı ve anlayışlı davranabilmeniz duasıyla Allah’a emanet olunuz.