Geçen haftaki yazımızda “Her yerde yangın büyüyor ve acilen söndürülmek zorunda!” demiştik!

İnsana, cennette yaptırdığı nefis darbesiyle başlayan, Kabil’in kardeşi Habil’e yaptırdığı silahlı darbeyle devam eden  Şeytani ve nefsani darbelere karşı mücadelemizin, kulluk imtihanımızın kıyamete kadar devam edeceğinin kaçınılmaz özetidir!

Silahlı darbelerden çok daha tehlikeli olan; cehalet, fakirlik, işsizlik, uyuşturucu, alkol, cinsel sapkınlığın her türü, lobi ve güç dengesi haline dönüşen LGBT ve fuhuş çeteleri ve bunların küresel bağlantıları, pedofoli, pornografi, ideolojik yozlaşma, kumar ve önü alınmayan sanal kumar, faiz, rüşvet, dolandırıcılık, yolsuzluk, moda, aileleri yıkan boşanma ve benzeri tuzakların hepsi en büyük şeytani ve nefsani emperyal tuzak ve darbelerdir!

Tüm insanları kendisine kul ve köle yapmak isteyen İblis ve locaları, işgal etmek istedikleri ülkelerin halklarını ilmen ve ahlaken çökertmeyi hedefliyorlar! Ve topraklarından önce halklarının akıllarını, beyinlerini ve kalblerini beşeri izmlerle, sapık  ideolojilerle işgal ediyorlar!

Hangi ülke halkı bu şeytani ve nefsani kültürel darbelere karşı Akıl, İlim, İman, İhsan, İhlas, İktisat ve Ahlak darbesiyle mücadele ettiyse Silahlı Eşkiya Kuvvetlerinin  silahlı darbelerine maruz bırakıldılar!

Bu darbelere maruz kalanların başında Anadolu gelmektedir. Roma, Moğol, Timur darbelerinden, iktidar savaşlarından kaynaklanan kardeşlerin birbirine olan darbelerinin, tam üç büyük devletimizin yıkılmasına sebeb olduğunu asla unutmamalıyız!

Osmanlı Cihan Devletinin yıkılması için bizzat halkımız aldatılarak yaptırtılan 31 Mart (1908) Siyonist Silahlı Darbesi tarihimizin en karanlık, en lekeli, en hain ve en alçak  darbesidir! Bu darbe Mazlum Coğrafyamızın başsızlık sebebiyle işgalinin, feryadının ve varlık içinde yokluk çekmesinin ana sebebidir!

Sahipsiz Mazlum Coğrafyamızın tek güvengahı Türkiyemize de dünya nöbetini teslim alacak güce ulaşmasın diye darbelerin her çeşidini denediler ve biz birbirimizi yemeğe devam edersek darbelerin her çeşidini deneyecekler!

28 Şubat 1997 ve 17-25 Aralık 2013 yargı yoluyla yapılan darbeler netice vermeyince 15 Temmuz 2016 Silahlı Darbe teşebbüsünde bulunan Silahlı Eşkıya Çetesine, Allahımızın özel yardımıyla Milletimiz Tayyib Erdoğan kardeşimizin önderliğinde gereken tarihi dersi verdi ve silahlı darbeyi şimdilik püskürttük Elhamdulillah!

Milli Direnişlerinin 4. yılında Şehidlerimize Allah’tan rahmet, Gazilerimize sağlık, sıhhat ve selamet diliyoruz.

Ancak;

Yıllardır, en tehlikeli darbenin sandıkta yapılacağına dair uyarılarımıza devam ediyoruz!

İstanbul ve Ankara’daki sandık darbesinden ders alıp uyanmazsak ve bu artarak devam eden ekonomik ve ahlaki çöküş yangınını söndüremezsek ve kendi içimizde Milli ittifakı gerçekleştiremezsek, zillet ittifakının aldatacakları bilhassa genç seçmen eliyle ve algı operasyonlarıyla en büyük sandık darbesini gerçekleştireceklerinden endişemiz var!!

Tarihi balkon konuşmalarında açıkladığımız seçim sonuçlarından alınan acı derslerini önleyecek tedbirleri acilen eyleme dönüştürmeliyiz.

Zira silahlı darbeler silahla, sandık darbeleri de seçmenle önlenir! 

Kısaca Şeytani ve Nefsani Darbeleri ancak Rahmani ve İnkılabi darbeler önler!

Hz. Hüseyin (r.a) Efendimizin, zalim Yezidi güçlere karşı Kerbela Direnişi ile sembolleşen tavizsiz Hak, adalet, ehliyet, sadakat, meşveret, ve emaneti koruma adına gerçekleşen Rahmani ve İnkılabi  darbe direnişi hepimizin mücadele yoludur!

Maddi, manevi ve ahlaki kalkınma hamleleri silahlı veya sandıklı darbeleri önlemenin tek yoludur!

Allah (c.c), ülkemize, nefsimize ve neslimize yapılmakta olan tüm batıl darbelere karşı Hak adına İmani ve ahlaki  darbeyle  direnmeye devam edenlerin, bu çetin kulluk yolunda daim yar ve yardımcısı olsun! 

Amiin

Salı Akşam saat 20.30’da, Akit TV ve Kanal 68 TV’den canlı “MİLLİ DİRİLİŞ” programında daha kapsamlı anlatabilme temennisiyle Allah’a emanet olunuz!

Hak, Adalet, İlim, İman ve Terbiyeyle oluşacak ahlak ve İrfan toplumuyla Fethin sembolü Ayasofya’mızın açılması, Mescid-i Aksa’mızın özgürlüğü, tatil olması dileğiyle...

Selâm, sevgi ve duayla...