Değerli okuyucularım,

Bir hadiste: “HEPİNİZ ÇOBANSINIZ ve SÜRÜLERİNİZDEN MESULSÜNÜZ.” Sözüyle, ricallerin(yöneticilerin) sorumluluk duygularıyla hareket etmesi tavsiye edilmiştir.

Takdir etmek gerekir ki iki çeşit insan vardır. 1-SORUMLU, 2-SORUNLU 

Dikkat ederseniz, sözcükte M harfinin N’ye-N harfinin M’ye dönüşmesi sözcüğün anlamını nereden nereye taşımaktadır!... 

Halk toplulukları, çeşitli özellikler arz eder. Her sınıfın maksat ve hedefi, diğerinin hedefine karşı da olabilir. Özellikle tabiatları birbirine zıttır. Bundan dolayı, zorunlu olarak halkın karışık işlerini düzenleyecek, onlara gelecek zararları önleyecek, haklarını verip kendilerine yapılacak zulmü ortadan kaldıracak, siyasetin çeşitli türlerini uygulayıp, memleketi idare edecek insaf sahibi, adaletli bir devlet başkanına her zaman ihtiyaç vardır.  Zira, ülkeleri sağlam bir politika ve idare mekanizmasından uzak olan halk  bir gemiye benzer ki, okyanusun ortasında fırtınaya yakalanıp korkunç dalgalar arasında çaresizlikle kıvranırken, durumu idare edip gemiyi yönetecek tedbir sahibi bir şahıs, yani başkan (kaptan) olmazsa, içinde bulunan kişiler, hayatlarının kurtulmasından ümit keserler değil mi!...

Evet,

Halkın adaletli ve insaflı-değeri büyük bir devlet başkanına ihtiyaçları, yağmurun azlığı sebebiyle kıtlık istilâsına uğrayan bölge ahalisinin yağmura olan ihtiyaçlarından daha çoktur.

Çünkü yağmura ihtiyacın vakti ve zamanı vardır ama, devlet başkanının idare gölgesine muhtaç olmanın vakit ve zamanı yoktur efendim. Millet fertleri-halk, her turumda ve her zamanda sürekli olarak büyük devlet başkanının adalet ve şefkatine sürekli susamıştır!...Adil olmayan bir devlet başkanının yönetimindeki halkın, gece bile rahat uykusu yoktur!..

Yine devlet başkanının yönetimi altındaki toplulukların ahlâk ve özellikleri, birbirine zıtlık yönünden aynı yerde yetişmiş olan bitkilere benzer. Bu bitkilerden bazısı tatlı ve faydalı, bazısı da acı ve zehirli olur. Herhangi bir bahçede yetişen karışık bitkilerden acı ve zehirli olan türleri ayıklanmazsa çoğalır-kuvvetlenir, tatlı ve faydalı olan bitkilerin yaşamasına, gelişip büyümesine ve telef olmasına sebep olur!..Bu, apaçık bir gerçektir.

Yine, zaman zaman bitkiler arasındaki acı, zararlı ve zehirli olanları ayıklandıkça tatlı ve faydalı olan türlerin kuvvetleneceği, güzelliğinin de artacağı aşikârdır..Böylece o bahçenin acı ve zararlı otlarını temizlemek için bir bahçıvana muhtaç olduğu ne kadar kesin ve açıksa, halkın da bozguncu olanlarını yola getirmek, zararlı işler peşinde  koşanlarını bu çeşit davranışlardan menetmek, zulme uğramış mazlumlardan zumlu kaldırmak suretiyle topluma düzen verecek,rahatlık, mutluluk ve huzur getirecek, yönetimi altındakileri seven adil bir devlet başkanına her zaman ihtiyaç apaçıktır.

Arifler şöyle söylerler: Vali ve hakimi olmayan topluluklar, çobansız hayvan sürülerine benzer. Böyle çobansız sürülerdeki hayvanlar, birbirinden ayrılır, uzaklaşır ve uzaklara dağılırlar. Kimi, tehlikeli yerlere varır, ölümüne  sebep olur; kimi de bazı ekili yerlere girerek zarar ve ziyana sebep olur; böylece sonuç  olarak durum karışır ve bozulur. İşte bu mihval üzere olan topluluklar da durumlarının bozulmasına, işlerin karışmasına engel olamazlar…O ülkede anarşi ve terör kol  gezer, tıpkı bugün bazı ülkeler ve ülkemizde olduğu gibi!...

Böylece toplumu zulmün pençesinden, ezilmekten kurtaracak,; aralarında doğan çekişme ve uzlaşmazlıkları çözümleyecek, haklıyı-haksızı ayırt edecek, doğru yolu tutmuş, itidal sahibi, dinine-vatanına bağlı, inançlı vali ve hakimlerin de gerekliliği ortaya çıkmış olur.

Bu idealist yöneticilerin gerek ülkemiz ve gerekse tüm dünya ülkelerinin yönetim kadrolarının olduğu bir güzel dünyada yaşamak dileğiyle…

Hürmetlerimle…