Hayatını bu yola adamış, tek amacı hizmet etmek olan ve rakiplerinden çok üstün olmasına rağmen işte syn.bakanın zihniyeti de Rize Adalet ve Kalkınma partisinde hakim olmuş olacak ki işte bir siyasetçinin asla yapmayacağı ve ancak politikacının yapacağı bu konuşmayı asla etik bulmadık değil mi Sayın Bakan!..

Ne o, ufukta sis bulutları mı sizleri ürkütmekte, yoksa 30 Martta sandıklar açılınca, devşirme kadrolarla Başbakanımız ve Ak Parti Genel merkezine vereceğiniz hesap zor olacak sanırım ve çok değerli Rize seçmenimizin sözüm ona gözünü boyamaya çalışıyorsunuz ama, asla başarılı olamayacağınızı sizlere öz be öz bir siyaseti bilen Rizeli em.bir öğretmen olarak bağışlayın ama üzülerek ifade etmek istiyorum…

Bir hukukçu, bir bakan olabilirsiniz ama; unutmayınız ki Rize seçmeni Anadolu genelinde kalbur üstü yeri olduğunu bilmeden yaptığınız şu konuşma için eğer Rize seçmeninden en kısa zamanda özür dilemezseniz, korkarım bunun faturası sizlere haydi haydi çıkacak ve fatura siyasi hayatınıza da mal olabilir!..

Hani ya bir ata sözü vardır:”Elini tuttuğundan daha fazla dilini tut. Çünkü ağızdan çıkan gereksiz bir söz, serseri kurşuna benzer, gittiği yere felâket doğurur!..” Ama bir hukukçu olara neye güvendiniz şaşarım!.

Bunca ehliyet-liyakat ve dirayet sahibi, taşın altına elini koyabilen dava ehli kişilerin üstünü vicdansızca çizenlerin, 30 Martta faturalarının hesabını önce siz Sayın Bakan ve ardından tüm teşkilât olarak vermeye hazır olduğunuzu biliniz ve ardından Rizelimin elini değil ayağını öpmeye kalksanız dahi, incittiğiniz gönülleri bir daha saflarınızda bulmak zor olacaktır!..Buna rağmen halkımızla Erdoğan arasına asla giremeyeceksiniz!..

Kendi başına bir proje ve hizmet üretmekten uzak, belirli kişilerin emirleri doğrultusunda hizmet edecek adayları bunca aday arasından cımbızla bulur atarsanız, sonuç bu olur ve bir avukat olarak da ne kadar bu adayları savunursanız savunan, avukatlığınız doğuştan siyasetçi doğan Rize halkımıza üstün gelmez!..

Bütün bunlara rağmen,
-”Bağımsız seçilip, ardından 30 Martta Ankara Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Merkezine gidip bizzat yıllarca kendisiyle olmaktan, rüyalarıma girmekten mutlu olduğun Başbakanımız Erdoğan’a seçim kurulunca aldığım Başkan mazbatamı halkımın teveccühleri doğrultusunda arz edip; rozetimi bizzat Başbakanımızın elinden alacağım!..” diyebilecek babayiğitleri bu etik olmayan davranışınızla uyarmaya çalışmanın dünya siyasetinde yeri olmasa gerek!..

Tüm Rizeli seçmenlerimin affına sığınarak, Bakanlık koltuğuna oturun Syn.Hayatı Yazıcının yaptığı bu pısırık konuşmayı dikkate almamaları ve her zaman Rizemizin al-i menfaatleri doğrultusunda oylarını ürkekçe değil-ERKEKÇE verip tatlı bir uykuya dalmaları dileğiyle…

Rabbim, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğanı yürekten sevenlerinden asla ayırmasın. Halkı hor gören bu zihniyetin halkımıza hâkim değil, halkımıza ve teşkilâtına mahküm olmasını nasip etsin. AMİN.

Hürmetlerimle…

NOT: Rizemiz’de bağımsız adaylar hele bir kazansın ve Ankara’ya genel merkeze bağlılıklarını ifade ve partiye katılmak için başvursunlar ve sizler de ekibinizle engelleyebilirseniz, Tayyip Erdoğan Başbakanımız ve halka rağmen engelleyin!..

Sizler adaylarınızı ahbap, çavuş, gelecek hesabından aday atayın ve halktan oy bekleyin, gülerler be!.. 

Önümüzdeki seçimlerde Rize vekilleri olarak papucunuzun dama atılacağı korkunuzun eseri olsa gerek!.. 

Rize seçmeni sizler için “halkın vekili olması gerekirken, birinci derece yakınlarının vekili ve Bakanı!.” diyorsa, bir bakan olarak çok ama çok iyi düşünmeniz gerekecektir. 

Bir ata sözünde:Halka rağmen-halka karşı-hiç bir hareketin başarılı olduğu asla görülmemiştir; unutmayınız!.

Bakan adına böyle konuşmalar ayıptur;
Başbakanım yürekten, halkımıza sahiptur;
Sizlerle yükü artan, o da Recep TAYYİPTUR!..

Konuşmanıza bakılırsa, o kadar gücünüz varsa, bu günden itibaren Adalet ve Kalkınma partisine katılanları kovmaya başlayabilirsiniz!.