FETÖ’nün gizli kankası ve...
FETÖ’nün para kaynağı ve para hareketleri yakın takipte. Göreceksiniz, yakında çok şey çıkacak ortaya!
İngiltere›nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore, 15 Temmuz ile ilgili bir soru üzerine canlı yayında “İngiltere olarak darbe girişimin ardında FETÖ’nün olduğunu iyi bildiklerini” söyledi. Moore’un Türkiye’deki görev süresi doldu ve yakında Türkiye’den ayrılacak.
Basında yer alan bir habere göre, Pentagon’un yaptığı yeni bir çalışma, 2. Dünya Savaşı sonrasında kurulan ABD destekli uluslararası düzenin yıprandığını, hatta çökebileceğini belirterek, Washington’un küresel liderlik rolünü kaybedebileceği uyarısında bulunuyor.
ABD’nin gücünün azaldığı, uluslararası düzenin çözüldüğü temelde yeni bir dönüşüm evresine girildiği sonucuna varan çalışma, Washington yönetiminin küresel pozisyonunu koruyabilmesi için daha fazla gözetim ve propaganda ve daha çok askeri yayılmacılık öneriyor.
Rapor, ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ve ordusundaki kilit kurumlarla istişarede bulunularak, ABD Harp Okulu Stratejik Araştırmalar Enstitüsütarafından bir yıllık çalışmanın ardından haziran ayında yayımlandı.
Voice of America yani “Amerika’nın Sesi” radyosundaki bir mülakatta dile getirilen bir konu var. Fetullahçı Terör Örgütü’nün Amerika’daki okulları hakkında bir belgesel hazırlayan Amerikalı belgesel yapımcısı Mark Hall, bu mülakatında, “Amerikalıların vergilerini Türkiye’deki darbeyi yapmak için kullandılar’ diyor ve devam ediyor: “… 26 eyalette 72 bin öğrencileri var. Okulların bu gruba sağladığı şey, para ve prestij oluyor. Gülen Hareketi’nin üyeleri, çoğu zaman H1-B vizeleri ile buraya geliyorlar, ama aslında bu vize için gerekli herhangi bir öğretmenlik deneyimleri, uzmanlıkları ya da sertifikaları yok. Buradaki okulları kendi amaçları için kullanıyorlar. Örneğin siyasetçilerle tanışmak için kullanıyorlar, siyasileri okullara davet ediyorlar. Bu kişileri Türkiye hakkında kendi yorumlarıyla besliyorlar. Açıkçası buradaki okullar, Türkiye’nin içinde kurdukları paralel toplum gibi. Okullar sistemin küçük bir örneği durumunda. Elbette ki bu işten çok büyük paralar elde ediyorlar. Sadece 2014 yılında vergi gelirlerinden 729 milyon dolar kazandılar.”
FETÖ için çember her gün biraz daha daralıyor. İsrail, bir yandan Kudüs üzerinden bir yandan da Almanya üzerinden bir emrivaki siyaseti izliyor. Gülen’in hali hazır durumda tek açık destekçisi İsrail. Ötekilerin çoğu, deşifre olan, nerede başlayıp bittiği belli olmayan, birçok ülke ile ilişkilerde sorun oluşturmaya başlayan bu “bela”dan kurtulmaya çalışıyor.
Bunlar tamam da, peki biz ne yapıyoruz? Size söylüyorum, paranın izini sürün gerçeğe ulaşacaksınız. Mesela “TARKİM”i iyi araştırın. Oradan insan, para (Altın - elmas), malzeme neler taşındı, gelen-giden ne varsa inceleyin.
Tamam, TARKİM’i tepe tepe kullandılar da, özel jetlere de bakın bu arada. Bu jetlerin pilotları, hostesleri, çalışanları kimlerdi. Bunlar için gümrük kapıları yolgeçen hanı oldu. Bu kapıları takibe alın bakalım, oralarda kimler vardı. Hava, kara, deniz hepsini kullandılar.
Bir de bankalar. Asya Finans’tan ibaret değil bu işler. Türkiye’ye para girişine bakın. Kredi diye gelen paralar var. Dış ticaret yolu ile gelen var, kayıt dışı gelenler var. Asya Finans’ı gözünüze çok yaklaştırırsanız arkasında bir ormanı kaybedersiniz.
Yeni Asya dışında 3 banka daha bulun. Biri küçük olsun ama dış bağlantıları “iyi” olsun. Biri Türkiye merkezli olsun ama “özel” olsun, en güçlü bankalardan biri. Biri “Yabancı” olsun.
Sahi “Taraf”ı Borsa’ya kim nasıl taşıdı, Taraf’ın hisselerine kim niçin para yatırır ki!
Tüm “para piyasaları”nın, bu piyasaları düzenleyen yapıların, bu yapıların yöneticilerinin ve işlemlerin bu anlamda yakın takibe alınması gerek.
FETÖ’nün bazı şirketleri ele geçirmede kullandığı bankalar, kredi kullandıkları bankalar, ilişkili şirketlerin hesaplarının olduğu bankalar ve bu hesaplar arası ilişkiler ve takaslar bu anlamda son derece önemli.
FETÖ’nün gizli KANKA’sı durumundaki BANKA ve finansal örgütler ve bu örgütlerdeki aktörler deşifre olmadan bu ilişkileri çözmek o kadar kolay değil.
Sadece para değil, değerli taşlar ve madenler, dış krediler, dış ticaret, kayıt dışı işlemler ve bazı döviz bürolarının ve mali müşavirlerin izlenmesi gerekir.
MASAK’a bu konuda çok önemli bir iş düşüyor. Bir de bu işleri takip eden kurumlar arasında bir oryantasyon sağlanması gerek. Bir puzzle gibi, ortada bir sürü, tek başına bir anlam ifade etmeyen parçacıklar dolaşıyor. Bir başka masada “önemsiz” gibi duran bir parça, başka bir parçanın yanına konulduğunda şifrenin çözülmesini sağlayabilir.
Sanırım bu oryantasyon konusunda ciddi bir sorun yaşanıyor. Bir senkronizasyon sorunu var. Eldeki verilerden yola çıkarak yön-eylem planı yapmak için gerekli olan optimizasyonu sağlamakta yetersiz kalınıyor.
Bu konuda bilgilerin tek havuzda toplanması ve güçlü bir arama motoru ile asimetrik bir şekilde sorgulanması gerek ama sanırım bunu sağlayamadık. FETÖ davaları başlarken bunu Adalet Bakanına ve diğer bakanlık yetkililerine anlatmaya çalıştım ama sanırım bu konuda geç kalındı, mevzuat, bürokrasi gibi sebeplerle de bir ilerleme sağlanamadı.
Siyaset, bu konu ile ilgili olarak sadece olayların peşinden koşuyor, olanları anlamaya ve ona göre stratejiler geliştirmeye çalışıyor. Oysa kendi kendine bir takım sorular sorarak, ön alması, olayların gelişimini durdurması gerek. Bütün ihtimaller hesaplanarak o konularda tedbirler alınması gerek.
Tabi bir de CHP ve HDP gibi önümüzde baş belası bir muhalefet var. Neyse ki, onlar da çok zekice şeyler yapamıyorlar. Öfkeleri akıllarından büyük. Karanlık ve derin ilişkileri deşifre oldu. Ve büyük ölçüde tutarsız, çelişkili tavırları ile kendilerini küçük düşürüyorlar. Elbette kolay değil, ama bütün bunlara rağmen bir şeyler yapmak zorundayız.
Elbette örgütü yakın ve sıcak bir şekilde takip etmek durumundayız. Ama önden de gidebilecekleri yerlerin keşfi gerek. Ve son derece önemli bir diğer konu, paranın işini sürmek. Yani Kanka’ların ve Banka’larının izini. Selam ve dua ile.