FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜ
Şu Hadis-i Şerifle konuya başlamak istiyorum. Kendin için istediğini başkası için de istemedikçe olgun mümin olamazsın.
Şimdi şöyle diyelim; Müslüman olmak başkadır, Müslümanlığı yaşamak daha başkadır. Yani bir ilimi bilmek var, bir de ilmi ile amil olmak
Cenab-ı Hakkın gönderdiği son din malumumuzdur ki, her konuya ışık tutmuştur. Yani bizlere ibadeti öğrettiği gibi, komşu haklarını da öğretmiştir. Ticareti öğrettiği gibi gayri Müslimlere nasıl davranacağımızı da öğretmiştir. Nasıl konuşacağımızı bildirdiği gibi, konuşanlara karşı nasıl davranacağımızı da bildirmiştir.
Velhasıl dinimiz bize HER ŞEY i öğretmiştir.
Kısaca fazla derine kaçmadan yukarıdaki Hadis-i Şerifin konuyla ilgili yönünü inceleyelim.
Bizim hoşumuza gitmiyor diye başkasını susturmak ve konuşturmamak doğru mu? İlla kişinin konuşması herkesin hoşuna mı gitmesi lazım!
Madem bu mümkün değil ve olamaz, ve de herkese göre doğrular değişir. Gücü elinde bulunduran zayıfı susturursa, o da güçlendiği zaman seni susturur. Dolayısıyla bu kavga bitmez.
Benim gibi düşüneceksin!
Benim gibi giyeceksin!
Benim gibi konuşacaksın!
Benim gibi yiyeceksin!
Benim gibi yaşayacaksın! Vesaire
Bütün bu düşüncelerin altında istibdat ve baskı vardır. Bu baskıyı kim yaparsa yapsın yanlıştır. Dindar da yapsa yanlıştır, dinsiz de yapsa yanlıştır.
O halde nasıl bir orta yol bulmalıyız ki, fikirler ayrı olmasına rağmen bir arada ve aynı yerde birlikte yaşayalım!
İşte Dinimiz!
Peygamber Efendimiz (a.s.m), bizlere kıyamete kadar ölçü ve prensip olacak yukarıdaki Hadis-i Şerifi bildirmiştir.
Bir zaman iyi hatırlıyorum, Müslüman olan bir batılı demişti ki, dünyada hiçbir kanun olmazsa sadece bu Hadis-i Şerif (Yazının baş tarafındaki hadis) dünyayı idare etmeye yeter! Diye
Artık hazinelerin üstüne oturup da ondan istifade etmeyenlerin durumuna düşmeyelim.
Fikir hürriyetini dinimizin öngördüğü şekilde yaşayalım ve yaşatalım. Kişi başkasına hakaret olmamak şartıyla düşündüklerini rahatlıkla dillendirebilmelidir. Bu onun en temel hak ve hürriyetidir. Şayet düşünceleri ve fikirleri bizim hoşumuza gitmiyor diye kişileri susturursak, o fikir gizli kalmaz, ileride farklı ve gayri meşru bir şekilde ortaya çıkar.
Sonra kişiler niyetlerinden dolayı suçlanamaz ve kınanamaz.. İnsanları niyetlerinden dolayı suçlu gibi görürsek, her halde hapishanelerin dışında pek az insan kalır.
Eğri oturalım ve doğru konuşalım, fikir hürriyetini kamil manada kullanalım ve kullandıralım. O zaman göreceğiz ki, devleti idare etmek ve devleti korumak daha kolaylaşacaktır.
Evet Aziz Dostlar!