Hamur yoğurmayı gözünüzde büyütmeyin çünkü usulünü bilirseniz çok kolay. Şimdi tezgahı hazırlayın, unu dolaptan çıkarın. Sizin için iki nefis tarifim var. İlk kez hamur yoğuracaksanız bile bu tariflerle kıvamı tutturacağınızın garantisini veriyorum!

İlk hamur açma sevdasına kapıldığım günleri hatırlıyorum. Anneme sorup ondan tarif aldığım ilk günleri... Dergilerde, kitaplarda araştırdığım ilk hamurlu tarifleri hatırlıyorum. Şöyle söylenirdi hep; ‘aldığı kadar un’. Allahım! Tecrübesiz birine söylenecek en berbat şeydir bu.

Un ile oynamayı, hamur yoğurmayı ve o hamurdan lezzetli şeyler hazırlamayı çok seviyorum. Zaten küçükken de yemek yapmak dendiğinde, nasıl yapıldığını en merak ettiğim şeydi. Teyzemi, annemi hamur açarken ilgiyle izlerdim. Hamur açan kadınların yanında durmaktan sıkılmazdım. Beyoğlu’nda İstiklal Caddesi’nde bir restoran vitrini vardır. O vitrinde iki kadın sürekli gözleme yapar, bilir misiniz? İşte, yolum ne zaman oradan geçse, orada biraz duraklarım.

Ne demek aldığı kadar? Hayatında hiç hamur yoğurmamış, mantı açmamış, börek yapmamış biri ‘aldığı kadar’ ölçüsünü nereden bilebilir? Böyle bir ölçü birimi mi var? Hala bazı kitaplarda ve köşe yazılarında görürüm. Açık söyleyeyim, bu ölçüden hiç haz etmem.

Benim için fark etmez; tüm reçete yanlış verilse okurken bilirim, görürüm hataları. Sıvı ölçülerini gördüğüm anda kuru malzemenin aşağı yukarı ne kadar gideceğini hemen hesaplayabilirim. Ancak sizlerin bu zorlukları çekmesini istemiyorum. Yazdığım aşamaları dikkatlice takip ederseniz, bu ölçülerle ilk kez bile hamur karacaksanız, tutturacağınızın garantisini veriyorum! Haydi bakalım! Tezgahı hazırlayın, unu çıkartın, derin bir nefes alıp başlayın. İki nefis tarif geliyor!

BU ekmekçiklerin ne kadar lezzetli olduğuna şaşıracaksınız. Özellikle kahvaltı ve akşamüzeri için şarküteri ürünleri ve peynirle enfes olur. Öncelikle derin bir kaba iki orta boy su bardağı unu (240 gram veya 2 cup ediyor), 1 paket kabartma tozu, bir çay kaşığı tuz ve yarım çay kaşığı karbonatı koyup eleyin. Derin dondurucuda en az 20 dakika tuttuğunuz 115 gram tereyağını içine rendeleyip parmak uçlarınızla karıştırın. Elinize silikon bir spatula alıp hamurun ortasını çukurlaştırın. Yavaş yavaş 110 gram soğuk ayranı (ekşiyse daha iyi olur) koyarak karıştırın. Hamurla fazla oynamadan, nemli ama birbirini tutan bir yoğunluk elde edin. Ben içine evde ne varsa; örneğin dilimlenmiş zeytin, ince kesilmiş yarı kurutulmuş domates veya dereotu, biberiye koyuyorum. Siz de bunlardan istediklerinizi ekleyebilirsiniz, lezzeti daha güzel olur. Tezgaha un serpip hamuru tezgaha alın. Hafifçe kenarlardan ortasına doğru her tarafını bir kez katlayın. Ters çevirip aynı işlemi tekrar yapın. Bunu çok fazla bastırmadan, hamuru ezmeden yapacaksınız. Kenarlardan hafifçe vurarak iki santimlik bir yükseklikte toparlayın. Üzerinde avuç içinizi hafifçe kaydırarak düzeltin. Bir kurabiye kalıbını una batırıp hamuru kesip yağlı tepsiye aralıklı dizin. 230 dereceye ayarladığınız fırında 15-20 dakika pişirin.

ARAP ülkelerinde yaygın olarak kullanılır. Hani içi boş olan ve cep gibi kullanılıp sandviç yapılabilen ekmekler... Pek severim kendisini. Ancak marketlerde eskisi gibi bulunmadığı için pita ekmeklerini kendim yapar oldum. Pita için derin bir kaba üç bardak un (350 gram veya 3 cup), bir çay kaşığı toz şeker, bir tatlı kaşığı tuz ve bir paket kuru aktif maya koyup parmak uçlarınızla karıştırın. Ortasını açın, dört yemek kaşığı zeytinyağı ve 200 ml. su koyup yavaşça hamur ve sıvıyı spatulayla karıştırmaya başlayın. Hamuru unlu tezgaha alıp iyice yoğurun. Pürüzsüz ve yumuşak olmalı... Derin bir kabı biraz sıvıyağla yağlayın, disk şekline getirdiğiniz hamuru ortasına koyup arka ön bu yağa iyice bulayın. Sonra üstünü kapatıp ılık bir yerde bir saat 15 dakika mayalandırın. Hamur gözenekli bir şekilde üç katı kabarmış olacak. Tezgaha alın, ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlayın. Yaklaşık 12-13 adet hamur çıkacaktır. Her birini unlanmış tezgahta, biraz elinizle yassılaştırıp ince olarak açın. Hamurları birbirine yapışmayacak şekilde fırın tepsisine koyup 200 derecede 14 dakika pişirin. Pişirmenin altıncı dakikasında hamurları alt üst yapın.
Abur cuburun sağlıklısı da olur

Cips, şeker, çikolataya bayılan çocuklara sağlıklı yiyecekleri yedirmek zordur. Oysa İpek Kuşçu yazdığı Abur Cubura En Güzel Alternatifler kitabıyla çocukları otlu civciv kıtırı, enerjik karınca, pişmeyen kurabiyeyle besliyor.

Neredeyse her anne babanın hayalidir çocuklarına cips, çikolata, şeker, gazlı içecek gibi abur cuburları yedirmeden, doğal besinlerle büyütmek. Ancak ne mümkün! Çocuklar kimi zaman reklamlarda kimi zaman marketlerde gördükleri hazır gıdaların albenisine dayanamayıp çılgınca tüketiyor. Peki onları bu rengarenk paketlerdeki hazır ürünlerden nasıl uzak tutabiliriz? Sosyal medyada Miss Çilek adlı bloguyla tanınan İpek Kuşçu, Abur Cubura En Güzel Alternatifler kitabıyla sağlıksız, endüstriyel gıdalara karşı çıkarak doğal ürünlerle hazırladığı farklı tarifleri sunuyor.

Kuşçu’nun çocukluğundan beri hayattaki en büyük tutkusu mutfakta vakit geçirmek. Dolayısıyla gerçek gıdalar ve kaybolan tatlar üzerine çalışmak kaçınılmaz olmuş. Hazırladığı tarifler kadar renkli oyunlarla da yemek yemeyi eğlenceli hale getiren 45 yaşındaki Kuşçu, kitabının çıkış hikayesini şöyle anlatıyor: “Yemek danışmalığı, stilistliği ve fotoğrafçılığı yapıyorum. Hayatım boyunca gördüm ki gıdalar arasında en sevilenler abur cuburlar. Artık sağlıklı alternatiflere ulaşmak çok zor, hatta bazıları çocukluğumuzda kaldı. Günlük koşuşturmacada hazırlanabilecek basit çözümler üretmeye, eskilerde kalanları günümüze uyarlamaya karar verdim.”

Kahvaltıda ev peyniri öğle yemeğinde kirpi dip

Abur Cubura En Güzel Alternatifler’de şekersiz tatlılar, atıştırmalıklar ve içecekler başta olmak üzere 75 farklı tarif var. Kimine bir kuş kimine bir kurbağa, tavşan ya da çiçek şekli verilmiş. Haliyle bu renkli görüntüler de miniklerin çok ilgisini çekmiş. Tariflerin denendiğini, çocukların yanı sıra yetişkinlerin de severek yiyebileceğini belirten Kuşçu, malzemelerin hepsinin doğal olduğunu anlatıyor: “Ev yapımı çikolatadan zeytin ve badem ezmelerine, ballı kuru meyveli dondurmadan, incirli uyutmaya, rengarenk akıtmadan balkabaklı toplara, enerjik karıncadan otlu civciv kıtırlara pek çok tarif var. Her birini katkısız ürünlerle hazırladım. Örneğin anne babalar çocuklarına kahvaltıda ev peyniri, zeytin ezmesi, kefirli ekmek hazırlayabilir. Öğle yemeğinde yengeç burger, mevsim sebzeleriyle yapılan kirpi dip, akşam ise tatlı olarak pişmeyen kurabiye ve süt yedirebilirler. Şimdiye kadar yüzlerce çocukla bu tarifleri denedi ve  tadına bayıldı.”

BADEMLİ KURABİYE
- Yedi adet kuru incir - Bir avuç kuru siyah üzüm - Bir muz - Bir buçuk su bardağı kurutulmuş badem posası - Bir buçuk su bardağı tam buğday unu - Bir adet yumurta - Bir tatlı kaşığı taze zencefil rendesi, - Bir çay kaşığı tarçın - Yarım çay kaşığı muskat rendesi - Bir çay kaşığı karbonat.

KURU incirleri doğrayın, kuru üzüm ve muzla yarım çay bardağı su ilave edip yumuşayana kadar kısık ateşte pişirin. Sonra blendır’dan geçirin. Derin bir kaseye aktarıp üzerine yumurtayı kırıp kalan malzemeyi ekleyerek yoğurun. Streç filme sarıp bir saat buzdolabında bekletin. Çıkardıktan sonra yuvarlak şekiller verin. Önceden ısıttığınız fırında 170 derecede 20-25 dakika pişirin.