Değerli okuyucularımız!

Biliyorsunuz ki, havaalanı ile ilgili bir çok söz söylendi bir çok yazı yazıldı. İlk başlarda bu konuya Rize halkı pek duyarlı değilken, sonraları işin mahiyetini ve yolcu yoğunluğunu öğrenince meseleye ciddi sahip çıkmaya başladı.

Takriben bir sene kadar önce yazılan yazılara yapılan yorumlar ile, bugünkü yorumlar arasındaki bariz fark göze çarpmaya başladı. Havaalanı meselesi Rize halkı tarafından da sahiplenildi. ARTIK GERİ DÖNÜLMEZ BİR YOLA GİRİLDİ…

Hele de yaklaşık 2500 yolcu her gün Trabzon yollarını arşınlamaya devam edince, konunun vehameti daha da anlaşılır hale geldi.

Yani meselenin özü şu, HALK ARASINDA HAVA ALANININ YAPILMASI KONUSUNDA BÜYÜK BİR KAMUOYU OLUŞTU. Buna HAVAŞ şirketinin millete çektirdiği eziyetler ve özellikle bekletmeler ve ücret konusu da eklenince, bölge insanı meseleyi yaşayarak anladı. Ve halen daha anlamaya ve o sıkıntıları yaşamaya devam ediyor...

TABİİ Kİ, BU ZORLUKLARA SİYASİ İRADENİN İLGİSİZ KALMASI MÜMKÜN DEĞİLDİ VE KALAMAZDI DA…

Nitekim sayın Başbakanımızın son Rize seyahatinde konu gündeme geldi ve Başbakan, geniş katılımlı bir heyete konuyla ilgili rapor hazırlaması talimatı verdi. Söz konusu bu heyet, vakit geçirmeden yoğun toplantıların ardından raporunu hazırladı. Raporun altında Üniversite yetkililerinden, ticaret odası başkanına kadar konuya vakıf kişilerin imzaları mevcuttur.

Buraya kadar güzel…

Bundan sonraki safhalarda endişelerimiz oluşmaya başladı. Nedenlerine bir soruyla başlamak istiyorum : Raporun hazırlanması mı zordur, Başbakana sunulması mı? Tabii herkes takdir eder ki hazırlanması zordur.

Fakat gel gör ki, söz konusu rapor 1 – 2 haftada hazırlanmışken, sayın Başbakana sunulması için 1 aydır beklemektedir!!!

“ Artık Yeter” diyor ve Tepeden tırnağa hakkımız olan bu yatırımın biran önce başlaması için elimizden gelen tüm gayreti göstereceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın!

Geçen günlerde sayın Bakanımızla konuyla ilgili görüştük. Cevapları bizleri tatmin etmedi. Onun için, halkı bilgilendiren böyle bir yazıyı kaleme almayı uygun gördük.

 RİZE KAMUOYU VE HALK, SÜREÇTEN HAKLI OLARAK HABERDAR OLMAK İSTİYOR…

Ve insanlar bizi bu konuda sıkıştırıyorlar. Raporun  akıbeti ne oldu diye soruyorlar. Sayın bakanın konuyla ilgili kamuoyunu aydınlatmasını bekliyoruz… Yani Rize halkı meseleyi takip ediyor…

Halkla yüz yüze olan bizlerde kendilerine, artık iş bizden çıktı. Ve sayın Bakanımızın söz konusu raporu sayın Başbakanımıza sunmasını beklemekten başka yapacak bir şeyimiz kalmadı diyoruz.  Fakat bu sürecin uzaması da, Rize halkını ve kamuoyunu haklı olarak endişelendirmektedir.

BEKLE, BEKLEDE NEREYE KADAR… Demir tavında dövülür…

Neyimiz eksik diye soruyorlar. Bakanımız var, Başbakanımız var, bürokratımız var, yolcumuz var, var da var… Yani yağımız var, şekerimiz var, unumuz var da, helva niçin yapılmıyor! Bizlerde yazar çizerler olarak, değerli Rize halkını ve kamuoyunu bilgilendirelim dedik.

Şimdiki teknolojide haberleşme artık çok kolaylaştı. İlgili bakanlara ve başbakana e-mail veya mektup yoluyla herkesin ulaşması gerektiği düşüncesindeyim.

BAZEN HAKLI OLAN DEĞİLDE. AÇIKÇASI BASTIRAN ALIYOR. Buna örnekler çoktur. O tarafa şimdilik fazla girmeyelim… Yani her zaman iki kere iki dört etmiyor…

Başbakanımızdan da ricamız, henüz size ulaşmayan raporu bir kez daha istetmenizdir, çünkü rapor hazırdır…

Rize kamuoyuna saygıyla duyurulur…