Söz konusu kitabı sizlere nasıl methedeyim, nasıl tarif edeyim açıkçası kelime bulamıyorum. Çok değerli yazar Mehmet Ali BULUT’UN “RUHUN DEŞİFRESİ” kitabından bahsediyorum. Bu sıralar o kitabı okumaya çalışıyorum.

                Hani bir zat demişti ya, okudukça ve ilim öğrendikçe ne kadar cahil olduğumu anlıyorum. Şahsen bende bu kitabı yani “RUHUN DEŞİFRESİ” ni okudukça, vay be… Nelerle meşgul oluyormuşuz. Zamanımızı fındıkkabuğunu doldurmayan şeylerle dolduruyormuşuz hissine kapıldım.

                Nereden başlayacağımı doğrusu bilmiyorum. Dünyayı tanımak isteyen, ahireti tanımak isteyen, kendini tanımak isteyen, çevresini tanımak isteyen, kâinatı tanımak isteyen, Kur’an’ı, Allah’ı, Peygamber’i tanımak isteyen, velhasıl etrafımızda görebildiğimiz ve göremediğimiz ne varsa her şeyi tanımak isteyen “RUHUN DEŞİFRESİ” ni okusun diyorum. O kitabı tarif etmek için gerçekten kelime bulamıyorum. Harika, mükemmel, muazzam kitap... Yok yok daha da ilerisi…

                Belki sizlere mübalağa gelebilir. Fakat kitabı okuyunca bana hak vereceğinizi düşünüyorum. Bediüzzaman Hazretlerinin insanı kainata benzetmesini, doğrusu biraz abartı olduğunu düşünüyordum. Fakat “Ruhun Deşifresi” ni okuyunca tam yerinde bir benzetme olduğunu, hatta bence az bile söylediğini anlıyorum. Çünkü kainat insana göre hantal bir yapı. İnsan mı? Kainat mı? Diye kendi kendime bir soru sorsam, hiç tereddüt etmeden “İnsan” cevabını veririm. Çünkü “RUHUN DEŞİFRESİ” kitabını okuyorum.

                “Kendini bilen, Rabbini bilir.” Hadis-i Şerif’ini ve Yunus Emre’nin: “İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır” sözlerini şimdi daha iyi anlıyorum.

                “RUHUN DEŞİFRESİ” ni okuyup anlayan kişi “Bu Kur’an’da da var” sözünü söylemez, o buluşu kendisi yapar. Son zamanlarda bize hep maalesef bu sözü söylemek düşmüş. Kur’an’da vardı da sen niye yapamadın? Çünkü kendini tanımadın, kapasiteni anlamadın, velhasıl “RUHUN DEŞİFRESİ” kitabını okumadın. Kur’an-ı Kerim de sürekli tekrarlanan “Neden akıllarını kullanmazlar”, “Neden bilmezler ve bilmek istemezler”, “Neden tefekkür etmezler”, “Hiç akıllarını kullanmayacaklar mı?” gibi sayısız ikaz ayetlerini ka’le almadık.

                Anlamamız gerekiyor ki Rabbimizin dünyadaki usül ve kanunu bu! Bu dünyayı “Hikmet” dünyası olarak yaratmıştır. Her hangi bir şeyi bilmek insanoğluna yetmiyor, bildiğini yaşaması gerekiyor. Şu anda dünyanın hali bunu çok açık ve net bir şekilde göstermektedir. Her şeye gücü yeten Allah “Kudret” sıfatını tam manasıyla ahirette gösterecektir. Biz o sıfatın tam tecellisini dünyada bekliyor gibiyiz…

                Velhasıl fazla uzatmadan sizleri “RUHUN DEŞİFRESİ” ile baş başa bırakmak istiyorum. Ayrıca bu kitap bizlere, kainatın kapalı kapılarını açacak olan anahtarları sunuyor. Adeta kitabın her bir sayfasında önünüze yeni bir dünyanın, yeni bir kainatın ve yeni bir aynanın açıldığını göreceksiniz. O aynanın karşısına geçmek isterseniz, buyurun “RUHUN DEŞİFRESİ” ne…

                Hemen kitabın tedariğine bakın ki, zaman geçince araya şeytan girer… Allah zihin açıklığı versin…