Başlığı biraz yabancı mı gördünüz?Hayır değil.Osmanlıca aslında.Dünya da böyle bir dil var mı? O da ayrı bir konu ama konumuz bu değil.Konumuz ;hırsızın ruh halı dır.Aslında Osmanlıca tartışmaları da bunun içinde dir.

Bir insan niçin çalar?.Buna onlarca sebep yazabilirsin.Fakat hiçbiri haklı sebep olmaz.Çalma her halükarda suç tur.Hem dinen hem kanunen.Dinen suç tur çünkü Allah ın affetmeyeceğini söylediği kul hakkı vardır.Kanunen suçtur çünkü kanun bu suçu tanımlamış ve karşılığında ceza koymuştur.

Şimdi bu şartlarda insan niçin çalar?

İnsan aklı başında ve suç olduğunu bildiği çalma eylemini yapması hukuksuz ve ahlaksız bir çıkar sağlama amacı güder.

Sağlanacak çıkar ne işe yarar?

Elde edilen haksız kazançla güç elde edilir.

Güç ne işe yarar?

İnsanları para ve mal gücü ile etkileme ve kontrol etmeye yarar.

Peki güçlü olup kontrol etsen neye yarar?

Patolojik(hastalıklı) doymayan ilkel benliğini tatmin etmeye yarar.

Peki bu  benlik doyar mı?

Asla doymaz.Çünkü patolojı başka bir patoloji ile tedavi olmaz.

 Şimdi bu patojik hastalıklı benlik doymayacağına göre sonuç nereye varır?

Bu benlik kendini imha edecek süreçler doğuruncaya kadar arsızca güç ve çalma peşine gider.Artık kısır bir döngüdedir.Çaldığını gizlemek için yalan söyler,her türlü dini,manevi,ulvi ve siyasi değeri çıkarı için kullanır.Harcayamayacağı şey yoktur.(kendi de dahil).Güçün ve çalmanın biteceğini anladığında kendi canına bile kıyar.Çünkü çalma ile kazandığı ve elinden gitme ihtimali olan güç giderse zaten var olma amacı gitmiş olacağından artık yaşayacak enerjisi kalmaz.(Diktatörler, güç ve çalma mekanizmaları ellerinden giderse,başkaları tarafından öldürülmezlerse genelde kendileri intihar eder.)Diktatörler en çok çalabilen insanlardır.Onlar tüm özgürlük ve malları çalabilirler.Çalabildikleri için diktatörlerdir ve diktatör oldukları için çalmaya mahkümdurlar.Etraflarında da genelde hırsızlar,yalakalar ve şahsiyetsiz insanlar vardır.

Sürekli çalma eylemlerini gizlemek ve halkın en azından düşünebilen bir kısmının uyanmaması için sürekli yeni toplumsal olaylar çıkartırlar (savaş,iç karışıklık,dini ve toplumsal tartışma yaratacak meseleler vs vs) böylece gelecek ya da gelme ihtimali olan eleştiri ve hak arama girişimlerini önlemek için.

Halk bu hırsızlara niçin katlanır?

Çünkü saklanmaya çalıştıkları çeşitli bahaneler arkasında diktatörler gibi çalabilme hevesleri vardır.Bir gün bende onun gibi her türlü değeri kullanarak güç elde etme maksatlı çalabilir ve  o konuma gelebilirim hevesi vardır.Ya da hiç olmazsa çalınanlardan arda kalanlardan nasiplenirim diye beklerler.

Peki bu durum nereye kadar sürer?

Toplumun verecek bir şeyi kalmaz ve bir şeylerinde kendisine düşmeyeceğini anlar itiraz eder.Sonra ayaklanır ve yine birbirini kırar.Çalan çaldığı ile kalır.İnanan için bir teselli ahirettir.İnanmayan ise yeni yollar ile kendine güç bulmaya çalışır.

Kısaca çalmayan toplumlarda liderlerde çalamaz.Lideri çalan toplumlarda herkes çalar.Doymayan ilkel benlik bin yıllardır böyle gelmiş böyle gider.