İslam, yönetim şekline değil; yönetene ve değiştirilemez ilkelerine bakar!
ABD ve Avrupa ülkelerinde Cumhuriyet’lede, Krallık’lada yönetilen ülkeler var! Rusya’da, Irak’ta ve Suriye’de Sosyalist Cumhuriyetler birliğidir! Çin, Komünist Cumhuriyet Devleti’dir! İran (sözde) İslam Cumhuriyeti’dir! Orta Doğu Ülkeleri de Krallıkla yönetiliyor! Afrika Ülkeleri de bir kısmı sözde Cumhuriyet, büyük bir kısmı da askeri diktatörlükle yönetiliyor! Ama ülkelerin tamamında bir avuç sömürgeci mutlu azınlık bayram ederken milyarlar ağlıyor! Zulüm var, işkence var! İşgal var! Hak ve Adalet bu ülkelerde mumla aranıyor! Dünya’nın çekim merkezinde kurduğumuz Osmanlı Devleti’nin evladı Türkiye’miz de darbelerin vesayetinde, halkını faize dayalı vahşi Kapitalizm’e mahkûm eden bir Cumhuriyet’le yönetiliyor! Allah’ımızın biz kullarının dünya ve ahiret huzur ve mutluluğu için elçileri Peygamber Efendilerimiz vasıtasıyla gönderdiği tek ve son Din İslam, devletin yönetim şeklinden ziyade değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilkelerini esas alır! Ana başlıklarıyla bu ilkeler;
-Tevhid İlkesi: Hâkimiyet, Kayıtsız ve Şartsız Her Zaman Ve Her Yerde Sadece Allah’a aittir! Bu Anayasa ve yasalar İslam’ın Tevhidi ilkesine asla aykırı olamaz! Kur’an-ı Kerim Anayasamız, Sünnet-i Seniye uyum yasalarımız ve Ehli Sünnet Âlimlerimizin İcma ve İctihadları da yönetmeliklerimizdir!
-Amel İlkesi: Allah’ımızın kullarının huzur ve saadeti için helal kıldıklarını haram, haram kıldıklarını helal kılma yetkisi; kral olsun, cumhurbaşkanı olsun, yargı olsun veya parlamento olsun hiçbir şahsa ve hiç bir kuruma asla verilemez! Ve devredilemez!
-Adalet İlkesi: Haklar ve Hukuk önünde Din, Irk, Mezheb, Mal ve Makam ayrımı asla yapılamaz! Kuvvetli zayıf, zengin fakir, amir memur, yöneten ve yönetilen herkes adaletin önünde sadece Allah’ın kulu olarak muamele görür!
-Dokunulmazlıklar İlkesi: İslam Dini’mizde hiçbir şahıs ve kurumun dokunulmazlığı ve imtiyazlığı yoktur! Sadece her İnsanın İnanma Hakkı, Yaşama Hakkı, Mal ve Mesken edinme ve Alın teri Hakkı, Evlenme Hakkı, Namus Hakkı ve Düşünme Hakkı dokunulmazdır! Bu haklar yasaklanamaz! Sömürülemez! Bu haklara tecavüz edenlere verilecek Kısas, Diyet, Kol Kesme, Celde Vb Cezaları sadece İslam’ın İlkeleri belirler!
-Eğitim ve Öğretim İlkesi: Kadın-erkek herkesin dünyevi ve uhrevi ilimleri öğrenme hakları vardır! Beşikten mezara kadar Bismillah ile başlayarak İlim öğrenmek cehaleti yok etmenin tek yoludur! Kız-erkek müşterek eğitimi İslami ilkelere aykırı bulan ailelerin tercih edebileceği Kız ve Erkek Okullarının ayrı ayrı yeniden açılması zaruridir!
-Ahiret ve Ahlak İlkesi: Sahtekârlıkların, dolandırıcıların, yalancıların, katillerin azaltılması için cezalardan önce ahlaki değerlerle donanmış ölüm ve ötesi ahiret hayatına hazırlanan nesilleri yetiştirmek İslami İlkelerin en mühimlerindedir! Tıka basa dolu olduğundan vardiyalı yatmaya mahkum olan cezaevlerini boşaltmanın yolu olan suçluların Ahlaki değerlerle ıslahı elzemdir! İkibinbeşyüz yıl evvel yaşamış ve Müslümanlığın Tevhid İnancının savunucusu Çin’li Âlim Konfüçyüs’ün “Ahlaklı yönetici ve toplumların yasalara ihtiyacı yoktur! Ahlaki değerleri yitirmiş yönetici ve toplumlarında yasalara ihtiyacı yoktur!” dediği gibi ahlak ve ahiret ilkesi dürüst, doğru, merhamet, terbiye, haya ve edeb neslini yetiştirmenin en önemli yoludur!
İşte devletleri; tüm halkların sığınağı ana ocağı haline getirmenin yolu sadece bir kısmını sayabildiğimiz bu İlkeleri ödünsüz uygulamaktan geçer!
Kur’an Hatimleri, Buhari okumaları, salavat, tekbir ve dualarla açtığımız, kuruluş temellerini şehid kanları ve canlarıyla attığımız İslami İlkelere dayalı 1920 yılında kurulan Milli Meclisimizin Milli ruhuna yeniden dönebilmenin hasretiyle 99 yıldır sabırla çalışıyoruz! Ve İlk Anayasa’sında ‘’Türkiye Cumhuriyeti’nin dini İslam’dır’’ yazan kurucu iradenin derin mefkûresini daha ileriye taşımak, yine mazlumların sığınağı, zalime Yavuz, mazluma Yunus olmak için var gücümüzle çalışmaya yeminimiz var!
Allah'ımız, asırlarca Anadolu üzerinde kurduğumuz İslam Medeniyeti’ne dayalı hak ve adil bir Türkiye'ye kısa zamanda yeniden dünya nöbetini Roma Merkezli Siyonist ve Emperyalistlerden yeniden devralmayı lutfetsin. Amiin.
Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mescid-i Aksa'mızın, Osmanlıcamızın özgürlüğü, tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun.