Sizlere 15 – 20 bin nüfuslu herhangi bir ilden bahsetmeyeceğim veya doğuda ekonomik olarak geri kalmış bir ilden de bahsetmeyeceğim!

Bahsedeceğimiz il, içinde yaşadığımız, Türkiye’nin gündeminden düşmeyen, merkez nüfusu 100 bin’i aşmış Rize’mizdir!

Sakın doğu vilayetleri veya nüfusu az olan iller alınmasın… Rize’mizin durumunu tesit etmek için yazıma o şekilde başladım. İnanıyorum ki, az bir nüfusa sahip olan bir çok ilin otagarı modern ve mükemmeldir.

Gelelim Rize’mize…

İyi hatırlıyoruz ki, en az on sene kadar önce Rize’mize modern bir otogar yapılacağını yetkili ağızlardan duymuştuk. Fakat duyduğumuzla kaldık…

Her hangi bir yerin otogarı, o bölgenin dışarıya açılan penceresi ve oranın aynasıdır. İl dışından gelenlerin çoğunluğu otogara mutlaka uğrar. Bunu herkes bilir…

Bir il hakkındaki intibalarımızı oranın otogarı çok etkiler. Kısa bir anekdot aktarmak istiyorum: 1978 yılıydı sanırım… Bilvesile arkadaşlarımızla Konya’ya uğramıştık. Konya otogarındaki otobüslerin “Zil” ile beraber kalkmaları halen daha hafızalarımızdadır. Konya diyince ilk aklıma gelen o otogardaki düzendi…

Bu çağda Rize’mizdeki mevcut otogarı değil, yetkilileri eleştiriyorum. Otogar yapmak kimin işidir diye sorarsanız ben şahsen bilmiyorum. Halk olarak bizler taleplerimizi söyler, kenara çekiliriz. İstek ve taleplerimiz kimleri ve hangi kurumları ilgilendiriyorsa herkes payına düşeni alır!

Onun için diyorum ki, artık çok konuşma zamanı geçti, icraat yapma zamanıdır. Rize halkı somut şeyler görmek istiyor. İstediği şeylerde ciddi ve dişe dokunur hacimde olmalı. Otogar bunların önde gelenlerindendir. Ve bugüne kadar çoktan yapılmalıydı…

Yeri konusunda bir fikrim yok. Doğrusu bizim fikrimizde çok önemli değil, önemli olan bu konuyu yetkili kişilerin gündemlerine alıp konuşmalarıdır. Konuşarak halledilmeyecek hiçbir şey yoktur.

Fazla söze gerek yok! Tahmin ediyorum ki, bu yazıyı okuyan ve Rize’yi bilen herkes “yaa, gerçekten bu konu nasıl atlanmış” diyecektir. Çünkü mevcut otogarımız, yıllardır SOS vermektedir. Şu andaki mevcut haline otogar denirse tabii…

“Halka hizmet, HAK’ka hizmettir.” Penceresinden bakınca, işin ciddiyeti daha da anlaşılıyor.

Yapılacak olan şeyleri zamanında yapmalıyız… “Bugünün işini yarına bırakma”, çünkü her günün kendine mahsus işi vardır.

Saygılarımla…