Sahil Yolu Ne Olacak !
Rize sahil yolu hakkında yazdığım önceki yazıya, farklı tepkiler aldım!
Şöyle ki, o yazımda da belirttiğim gibi eski milletvekilimiz Abdulkadir KART, televizyon programında sahil yolunun deniz tarafına atılması gerektiğini söylemişti. Ve Karayolları Genel Müdürü ile aralarında, fizibilite çalışmalarının başlatılması gerektiği konusunu konuşmuşlardı. Hatta bu süreci Sayın BAŞBAKAN’ın da takip ettiğini söylemişti.
Bu konuyu dile getirdiğim yazımda, aldığım tepkilerin genelde bu yolun sahil tarafından değil de dağ tarafından geçmesi gerektiğini söylediler… Bunu söyleyenlerin bazıları Rize’de etkili ve yetkili kişilerdi.
Denizden veya dağ tarafından yapılıp yapılmaması çok önemli değil, önemli olan bu yolun YAPILMASIDIR.
Bakıyorum da biz Rize bürokrasisi, her hangi bir işin yapılıp yapılmamasını değil de maliyet hesabını öne çıkarıyoruz.
Niçin kraldan fazla kralcılık yapıyoruz ki… Herkesin işi ve görevi ayrıdır. Bize düşen vazife, bu işin gerekli mi değil mi olduğunu araştırıp söylemektir. Maliyet hesabı değil…
Maliyet hesabını varsın devlet yetkilileri yapsın!
Bizler vatandaş olarak isteriz, siyasiler yapılıp yapılmayacağına karar verir, teknik adamlar teknik yönünü, maliyeciler de mali bilançosunu çıkarır. Herkes görevini yapar…
Sonra da gerekli görülüyorsa, “Ya Allah Bismillah” deyip işe başlanır.
Birde şunu söylemem gerekir ki, bu tür meseleleri, yetki pozisyonda olan kişilerin ötede beride değil de, makamının ağırlığını kullanarak, masada konuşup müzakere etmeleridir.
Yol dağdan da geçer denizden de geçer. Önemli olan o işin yapılmasına inanmaktır.
Devlet isterse her yerden yapar! Yeter ki devletimiz o işin yapılmasına kanaat getirsin!
Devletin o yatırıma karar vermesi için de, o ilin yetkili insanları, gerekli yerlerde (!) yapılması gereken işi dillendirmeleridir.
Açık konuşmak gerekirse, Rize’de bugüne kadar yapılacak yatırımlarla ilgili bu kanal pek sağlıklı çalışmadığı düşüncesindeyim. Doğrusu bundan sonra çalışacağı kanaatini taşıyorum…
Söz konusu süreçlerde Belediye Başkanı’nın konumu çok çok önem arz etmektedir. Çünkü bir beldenin ev sahibi, o yerin belediyesidir. Kurumları bir araya getirecek olan da belediyedir.
İlin Valisi olsun, Emniyet Müdürü olsun, Garnizon Komutanı olsun veya Birim Müdürleri olsun, bunlar devlet memurlarıdırlar. Bugün varlar, yarın yoklar…
Fakat Belediye Başkanı öyle değildir. Vatandaşın oyu ile gelmiş ve o yerin mayası pozisyonundadır.
Bu işlerin Belediye’nin bütçesi ile de alakası yoktur. Başkan ağırlığını ve konumunu bilip yerine göre merkezi hükümetle, yerine göre diğer belediyelerle sıcak temaslar kurup bu işlere öncülük yapmalıdır.
Sözün özü, Rize Sahil Yolu’nu yetkililer şayet ihtiyaç olarak görüyorlarsa ki, yapılmasının ihtiyaç olmadığını söyleyen tek bir Allah’ın kulu yoktur. Hemen bir araya gelip, bu konuyu ciddi ciddi müzakere etmelidirler.
Rize’nin ufkunu kapatan bu ÇİN SEDDİ’ni bir an önce açmaktır ve aşmaktır.
AMA ÖYLE , AMA BÖYLE…!
Saygılar…