Abdurrahman DİLİPAK

Abdurrahman DİLİPAK

Siber kehanet!

Siber kehanet!

Yapay zeka” tamam, sırada “yapay bilinç” var. 

Şöyle düşünün: Bir Humanoid yapay zeka üzerinden aslında “nesne” olarak “insan” ve “hayvan”larla “bilgileşim”den, “multi disipliner bir etkileşimden öte” “bilişim”, daha doğrusu “bilgileşim” içinde olacak. 

Yani yapay zeka aşıldı, “yapay bilinç ve Quantum bilgisayarı” ile her şey sıfırdan başlayacak. “Global reset” orada. MetaVerse “Yapay zeka” ile yönetilse de, MetaVerse’nin kalbi ve beyni yerine ikame edilecek olan “Yapay bilinç” olacak. Tanrılık bilgisi, orada şekillenecek. 

Birileri “Ay”a “Mars”a gitmekten söz ederken, aslında kendileri “yapay bilinç”e göç edecekler. 

Aslında, zamansızlık ve mekansızlık boyutunda, evrenin bilinen ve bilinmeyen derinliklerinde var olan güçlerle temas kurmak üzere, bir plan üzerinde çalışıyorlar. Astral yolculuklar, Lucid Dream’larla bu alemi anlamaya çalışıyorlar. Bunlar sizin çocuklarınız üzerinde test ediliyor. Bu çocuklar yarın intihar eder, ya da bir zombi ya da canavara dönüşürse, ya da sakat kalırsa şaşırmayın. Aslında hepimiz kobay olarak kullanılabiliriz dikkat etmez isek. İklim, gıda, sağlık, ilaç, bio resonans, bio hackerler, GPT3/4 hepsi bunun için çalışıyor. İşe Subliminal mesajlarla, Pediheridolle başladılar, şimdi bio kimyasallar, RdFrekans yöntemleri, hepsini kullanıyorlar. Artık Starlinkleri var, artık 5G’leri var, artık GSM’leri var, bir de NeuraLinklerle bizleri Chiplediler mi, geriye fazla bir şey kalmayacak.

Zaten BİREY olmayı, GENDER olmayı, “Toplumsal cinsiyet”i bir şekilde kabul ettirdiler. Asıl tehlike FETÖPKK, IŞİD, değil, bizi onlarla oyalıyorlar. Asıl tehlike yukarıda saydıklarım. Yukarıdakiler, ekonomik kriz, siyasi kriz, fuhuş çetesi, uyuşturucu çetesi, LGBT’in arkasındaki Şeytani lobinin patronları. Bizi bunlarla oyalıyorlar. Bunlar, onların oltaya taktıkları yemler. Plandemi bir alan taraması idi, bir başlangıç için tetikleyici idi. Asıl geliyor gelmekte olan.

Eğer Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, korku yok. Kadere, rızga ve ecele hükmeden bir Allahımız var bizim. O’nun ipine tutunanlar pişman olmayacaklar. Ama bu olanlar karşısında onların peşine takılanlar değil, onlar karşısında sessiz kalanlar, hep birlikte büyük bir bedel ödeyecekler. Yeter ki adil şahidler olalım. Allah’tan ümidimizi kesmeyelim. Kötü kişiler ve işlerden uzak duralım. Bilelim ki, kurtarıcı yok. Kurtuluşun yönü ise, Allah, resul ve kitaptır. Allah cahiller ve zalimlere, yani adaletten uzaklaşanlara yardım etmez. Zulüm, adaletin yokluğudur.

“Yapay bilinç” konusuna dönecek olursak soru şu: Burada kim kimi yönetiyor. Ya da yoksa bu 3 nesne “U borusu” gibi potansiyel olarak aynı seviyede ki! Oysa insanın akıl, duygu, his, hayal kurma, kıskançlık, ihtiras gibi birtakım özellikleri var.

Biliyorsunuz insan, asıl olarak akıl, ruh, can, nefs gibi cevherden oluşur. Ayrıca onun çevresinde, Melekler, Cinler ve Şeytanlar vardır. Onlar da insan üzerinde bir ölçüde etkilidirler. İnsan ruhaniyeti seçip, Şeytana kapıları kapatabileceği gibi, nefsi seçip, meleklere kapıları kapatabilir.

Peki Humanoid bunun neresinde olacak! Peki Humanoid otonom bir sistem olarak, bir kimlik, kişilik, şahsiyet geliştirecek olursa yapay bir bilinç oluşturursa, insanın önüne geçebilir mi! İnsanın canı kapasite olarak onu birçok konuda sınırlandırıyor. Humanoid, hiçbir kural tanımadan daha fazla çalışabilir. Acıkmayacaktır, hasta da olmayacaktır. Sorunun kaynağını otomatik olarak algılayıp, kendisi büyük ölçüde sorunu çözebilecektir. Acıkmıyor, deşarj da bulunmuyor, zaman ve mekan üstü bir bilgileşime açık. Herkesi tanıyor, her olayı izliyor ve her bilgiye anında ulaşabiliyor.

Evre olarak, dünya ilginç bir evreye girdi. Şira’ya (53/49) dikkat, Tarık yıldızına dikkat. Şira yıldızı, “Nam-ı diğer Niburi ya da Marduk yıldızı”na Araplar tapıyorlardı. Eric von Daniken “Tanrıların arabaları”nda bu yıldızda yaşayanların dünyayı işgallerini anlatır. Ayet bize, “Allah’ın Şira’nın da Rabbi olduğu”nu anlatır. Yani o da sonuçta Allah’a aittir ve tapılması gereken o uzaylılar (!) değil.  Şira gökyüzünün en parlak yıldızı. Güneş›e 8,47 ışık yılı mesafede ve ışığını Güneş’ten aldığı söylense de aydınlatma gücü Güneş’in 25 kat fazladır. 

Tarık yıldızına (86. sure) gelince, Pulsar/Vuruşlu Nötron yıldızı olarak da bilinir. Surede insanın neden yaratıldığına atıf vardır. Her insanın birtakım koruyucularının olduğu hatırlatılır. Tarık şiddetle vurmak, çarpmak anlamına gelir. “Andolsun o göğe ve tarıka ki -”Tarık”ın ne olduğunu sen nereden bileceksin? O, “delen yıldız”dır.” Bu tanım “Necm-is Sagıb”dan çıkarılıyor. Bunu “kara delik” ile ilişkilendirenler de var. Ayetin meali devamla “herkesin üzerinde muhakkak bir gözeten vardır”. “Tarık”, tarik şeklinde okunursa küçük yol, “Tarikat” da aynı kökten geliyor, “girilen yol” anlamına gelir. Tarık, geleneksel olarak halk arasında “Zühre”, “Çoban yıldızı”, “sabah” veya “akşam yıldızı”, “Tanrı gezegeni”, “Yakub yıldızı”, “İsa Yıldızı”, olarak da bilinen Venüs’tür. 3661 ya da 9000 yılda bir dünyaya en yakın konumundan geçtiği kabul edilir. 2022’nin 2. yarısı, 2023’de dünyaya en yakın konumda olacak ve bu durum elektro manyetik fırtınalara sebeb olabilecek. Bunun tabii afetleri uzay teknolojisine ve yerdeki RF donanımlarına zarar vermesinden endişe edilmektedir. Elektromanyetik fırtınalardan dolayı Güneş ile Dünya’nın etkileşimi kesilerek Dünya’nın 60 gün karanlıkta kalacağına ilişkin ön görüler, daha fazla şimşek, deprem, volkan patlaması bu geçişle ilişkilendirilmektedir.. Nuh tufanı bu yıldızın gelişi ile ilişkilendirilmektedir. Neil de Grasse Tyson’a göre, “Işık hızında zaman durur. Kara delik’te ise zaman kaybolur. Evrende yaşanmış bütün zamanlar kara delikte tek bir ana sıkışmıştır. Bütün zamanları bir anda görebilirsiniz.” İşte burada madde, zaman ve mekan tanımı iç içe geçiyor. 

Tarık yıldızı kendi etrafında dönüş süresi en kısa olan, en güçlü manyetik alan ve en büyük manyetosfere sahip gezegendir. Güneş Sistemi’nin en büyük gezegen uydusu Ganymede, Jüpiter etrafında dönmektedir. 

 Yeni dünya düzeni, Global resetçiler için Kabalistik açıdan Jüpiter gezegeni, “Adam Kadmon” olarak yani “Kozmik İnsan”, “Cyber Man”, “Spiritüel insan” ya da TransHuman olarak insan ötesi “Gender” olarak tanımlanan KİMERİK GENOM’una işaret eder.Eşyanın ya da herhangi bir nesne’nin “kökenine dayalı tekamül sonucu yüksek ve üstün örneği” anlamında bu yeni türün “âyanı sabite”si olarak, aynı zamanda, MetaVersede “yeni bir başlangıç” için “Yeni normal”in temel ögesini ifade eden bir BİREY’den söz ediyoruz. Biyolojik beden, ruhsal beden, Aura sisteminin içinde olduğu enerji bedeni ile ilgili önümüzdeki dönemde ilginç gelişmelere hazır olmak gerek.

Bu konuyu burada noktalayayım, sonra yine dönerim bu konuya da, size iki küçük not daha: 

Son zamanlarda insanlar ve hayvanlarla ilgili olanlara akıl sır erdiremiyorsunuz değil mi? Quantum, NeuraLink ve BioHacker’lerden söz etsem. Zaman, mekan ve bilincin içinde bir yolculuktan söz etsem. Her şey, her şeyin içinde ve bir hiçliğin eşiğinde olmaktan söz etsem. Yeni bir Kozmik trene giriyoruz desem.. Quantum bilgisayarlarla, nasıl google’de arama yapabiliyorsanız,, onlarla insanların beyinlerini tarayabilecek, data alabilecek, data yükleyebilecek, onları Hack’leyebileceksiniz desem. Yazımın başında “yapay bilinç”den söz etmiştim. Siber kehanetlerden, tekno kerametlerden söz etsem. Gökten Halogramik bir Mesih indirirlerse şaşmayın. Mehdi, Mesih, Deccal derken, üstüne üstlük bir Şira ve Tarık yıldızı. Kur’an’a bakın, yoksa kahinler, Kabbala’cılar, münnecimler, ezotertik yorumcular sizi başka dünyalara yönlendirecekler. Selâm ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Abdurrahman DİLİPAK Arşivi