Charlie Hebdo’ya göre bu çocuklar ölmeli.

Ölmeli ki büyümesinler…

Yoksa büyürler ve Köln Katedralinin merdivenlerinde kırıtan popoları mıncıklarlar.

Her bir tarafında sivil polislerin cirit attığı meydanda kimse de görmüyor nedense?

Hiçbir Alman da bilmiyor böyle bir taciz hadisesini…

Kabataş’tan daha vahim bir durum…

Namussuz Batı namus tellallığı yapıyor.

Ahlaksız Batı ahlak zabıtası kesilmiş…

OYSA NELER DEMİŞLERDİ

Dostoyevski: Dünyanın neresinde bir çocuk ağlıyorsa ondan mesulüm ben.

Eflatun: İnsanı süsleyen üç şey vardır: İlim, sevgi ve özgürlük.

Benjamin Franklin: İnsanın amacı insanlıktır.

John Kenyon: Çocukların yaşamadığı bir dünya korkunç olurdu.

Immanuel Kant: Dünyada iki şey her şeyden güzeldir: Gökteki yıldızlar ve rahat vicdan…

Alphonse Lamartine: Vicdan içimizdeki Allah’ın sesidir.

William Faulkner: Sevginin gücü dağları bile deler.

Emile Zola: Bizim görevimiz istediğimizi yapmak değil, var gücümüzle herkese iyilik yapmaktır.

IRKÇILIK GENLERİNE İŞLEMİŞ

Bunlar gibi binlerce on binlerce söz dağarcığı var. Yeryüzü felsefelerinin, ilimlerinin, edebiyatının olmazsa olmazı bir Batı vardı.

Gerçi onun da pür temiz bir mazisi yok.

Daha geçen asırda iki büyük dünya savaşında kırıp geçirmediği coğrafya kalmadı.

Üç yüz yıldır dünyayı sömürüyorlar. Şimdi de sömürdükleri bu dünyaya borçlarını ödemek istemiyorlar.

Ama olsun. Geçen üç yüz yıl boyunca Dekartları, Kantları, Hegelleri, Marksları, Weberleri yetiştiren de odur.

Charlie Hebdo Batı medeniyetinin iç yüzünü ortaya koydu. Göçmenleri kabul etmeyen ve onları daha botlarında iken batırıp öldüren Batı vicdanını Köln Katedrali’ndeki taciz olayının ardına saklanarak bastırmaya çalışıyor. 

O masum yavrucaklar hakkında dünyanın en melanet tahminlerinde bulunuyor.

Irkçılığının, faşizminin genlerine işlemiş yanını saklayamıyor.

Bütün Batı vicdanı Chairlie Hebdo olmuş.