Allah (cc) sonumuzu hayırlı etsin. Artan nimetler karşısında Yaratıcısına şükrü unutup, nankörlük yaparak belalara müstahak olan kullarından eylemesin!

Dün, Masonik ve faşist iktidarlar döneminde; dinini yaşayamayan ve ana dilini konuşamayan, eğitim ve sağlık hizmetlerinden mahrum ve faili meçhul cinayetlerin derin devlet eliyle yaptırtıldığı ve bir avuç putlu ve mutlu azınlığın yönettiği öz vatanımızda, parya (köle) olan bir topluluk idik!

Başörtülü kız kardeşlerimizin kamusal alandan kovulduğu, namaz kılanların ordumuzdan atıldığı meslek liselerinde okuyan yavrularımızın haklarının mahrum edildiği, Kur’an-ı Kerim öğreten imamlarımıza üç yıl hapis verildiği bir ülkede yaşıyorduk!

Faiz belası yüzünden yetmiş sente muhtaç, IMF kapılarında dilenen, parası Afrika ülkelerinde bile geçmeyen, kardeşin kardeşe dolarla borç verdiği ve deprem paralarıyla memurun ve emeklinin maaşının verilebildiği bir ülkede yaşıyorduk!

Bugün AK iktidarında; herkesin, ana dillerini serbestçe konuşup yazabildiği, inancını yaşayabildiği, başörtülü savcı, hâkime ve Bakan  bile olunabildiği, üç yaşından itibaren yavrularımızın dinini öğrendiği Ana Okullarının açıldığı ve harp okullarına kadar Kur’an-ı Kerim, Siyer, Ahlak derslerinin okutulduğu bir iktidarın gölgesinde yaşıyoruz elhamdülillah!

Ordusuyla, polisiyle halkının barıştığı, tam üç yıl tek bir asker, polis ve vatandaşımızın terör kurbanı olmadığı ve Cumhurbaşkanıyla, Başbakanın aynı idealleri taşıdığı, yeryüzü mazlumlarının güvenip ana olarak kucakladığı ve savunmasını olağanüstü güçlendiren bir Türkiye’de yaşıyoruz elhamdülillah!

Dünyanın tüm ülkelerinde değerli olan ve sıfırları atılmış bir paramızın olduğu, faizin ve enflasyonun tek rakamlara düşürüldüğü, işsizliğin azaldığı, üniversitelerin çoğaldığı, havayollarıyla orta gelirlinin rahat bir şekilde seyahat edebildiği, hızlı trenlerle devasa havaalanlarıyla, otoban ve duble yollarla Kanal İstanbul, üçüncü boğaz köprüsü ve Marmaray projeleriyle kalkınmasına hız verdiği bir ülkede yaşıyoruz elhamdülillah!

Şimdi bu AK hizmetlerden, hezimete uğrayan dışarda Siyonist ve Haçlılar, içerde ise Masonik ve çıkarcı çevreler; içimizdeki hasetçilerle işbirliği yaparak 17 Aralık’tan itibaren ülkemizde yeniden kaos ve huzursuzluk çıkararak seçmenlerimizi yanıltmak için her türlü şantaj, montaj yalan ve iftira bombardımanını başlattırdılar! Barışı bozdular! 12 Eylül 1980 öncesi yaptıkları gibi yine terör silahına başvurdular!

Yarın; 1 Kasım Genel Seçimleri tam bir sınav! 

Evet, Allah’ın (cc) Kur’an-ı Kerim’inde buyurduğu; “Sayısız nimetlerime şükrederseniz mutlak ama mutlaka artırırım. Ama nankörlük ederseniz azabım çok şiddetlidir.” (İbrahim s.7) âyetiyle imtihan sınavı!

Elde ettiğimiz tüm maddi ve manevi özgürlükleri yanlış oylarımızla yok edip, etmeme sınavı!

Afganistan, Libya, Irak ve Suriyeliler gibi, canlarını kurtarmak için çıktıkları hicret yollarında denizlerde batan botlarla, dağlarda aç köpeklerin ve kurtların saldırıları altında, gece-gündüz yürüyüşleriyle Haçlıların ülkelerine sığınma zilletini yaşamak istemiyorsak, eski Türkiye’yi özlemediysek, ülkemizi Suriye’ye çevirmek isteyenlere karşı vatandaşlık sınavı! 

Faizleri artırmak, enflasyonu azdırmak, yeniden özel bankaların mahsus batırtılıp devletimize ödetmek ve din düşmanlığıyla irticayı yeniden hortlatmak isteyen C.H.P, M.H.P, H.D.P gibi geçmişi defolu ve sabıkalı bu tilki partilere karşı uyanıklık sınavı!

İçimizdeki pirelere kızarak, iktidar dışı partilere kendi ellerimizle vereceğimiz oylarımızla vatan yorganını yaktırtmama sınavı!

Ve 1 Kasım, sayısız hizmet nimetlerine karşı, Allah’a şükür ve AK iktidara da teşekkür sınavı!

1 Kasım’da dinimizin, vatanımızın, namusumuzun, canımızın ve malımızın düşmanlarına AK oylarımızla “Yeni Türkiye yenilmez! ve geçilmez” diyerek bu 1 Kasım Seçimlerin seçimi sınavını; emin, ehil ve sadık adaylarla, başarıyla ve alnımızın akıyla geçeceğiz İnşallah!!

Selam, sevgi ve duayla…