Ben ailemin razı olmadığı bir evlilik yaptım, evlendiğimizden bu yana görüşmüyoruz, küskünüz. Onların rızasını tekrar nasıl kazanabilirim? Çok pişmanım. (Rumuz: Barış)

Anne baba rızası çok önemli. Allah'ın rızası, anne babanın rızasından geçer. Allah'ı seven bir insan anne babasıyla iyi geçinmeli. Onları üzmemeli, kırmamalı, kalplerini kazanmalı.

Yaptığı hatadan dolayı bir an önce özür dilemeli, ellerine ayaklarına düşmeli, kendini affettirmek için her türlü yolu denemeli, her çareye başvurmalı.

Siz ailenizi aşarak, onları devre dışı bırakarak hayatınızın en önemli kararını vermişsiniz. Ailenize mutluluk yaşatacağınıza, onları çevreye karşı mahcup etmişsiniz. Kendinizi onların yerine koyarsanız, yaptığınız yanlışın boyutunu anlarsınız.

Ailenizle görüşmeniz için biraz zamana ihtiyacınız var. Aradan kaç ay, kaç yıl geçti, bilmiyorum ama ne kadar çaba harcarsanız harcayın, kırılan kalplerinin çabucak düzeleceğini beklemeyin. Barışmak için şu yolları deneyin:

1. Pişmanlığınızı, mahcupluğunuzu dile getirerek yaklaşmayı deneyin. Kendiniz doğrudan gidemiyorsanız, yakın akrabalarınızdan yardım isteyin. Onlar sizin adınıza görüşsünler.

Önce anneden başlayın. Anneler, babaya göre daha şefkatli, daha çabuk affedebilir, daha çabuk kabul edebilir sizi...

2. Bu arada eşinizin ailesi de anne babanızla görüşmeyi denesin. Aradaki soğukluğu gidermeye çalışsın. Anlaşılan siz eşinizle birlikte karar vermişsiniz. Bunun için eşinizin ailesi sizinkilerle rahat görüşebilir.

3. Bir de kardeşleriniz varsa, onlarla irtibata geçin, onlar size gelip gitsinler. Böylece aile fertlerinizin bazılarıyla görüşmüş olursunuz.

4. Bu konuda babanız zorlanabilir. Onunla görüşmeye, en azından telefonla görüşmeye çalışın, reddederse mesaj atın. Kalbini kazanmayı deneyin. Mutlaka bir taraftan cevap verecek, en azından size olan kızgınlığında azalma olacaktır.

5. Son olarak bir kapıyı daha çalabilirsiniz. O da babanızın yakın arkadaşlarını, dostlarını devreye sokabilirsiniz, onların babanızı ikna etmeleri daha kolay ve rahat olabilir.

Ama onlar sizi tam olarak kabul etse, affetseler bile eski yakınlığı ve samimiyeti bulmada zorlanacaksınız. Çünkü bir kere kalpte bir çizik oluşmuştur. Bunun için gençlerin telafi edemeyecekleri hatalara düşmemeleri gerekir. Çünkü hayatta insan sürekli anne babasına muhtaçtır.

"Benim dörde kadar hakkım var" diyor

Eşim bir bar kadınıyla yaşıyor. "Benim dörde kadar hakkım var. Allah bu hakkı vermiş" diyor. Çocuklarım var, ne yapmalıyım? (Rumuz: Saadet)

Hak dediğimiz olay tek taraflı mıdır? Sadece kendi hakkınızı gözetmeniz, kendi hakkınızı öne çıkarmanız yetiyor mu? Sizin hakkınızın bittiği yerde başkasının hakkı başlamıyor mu?

Evliyseniz, çoluk çocuklarınız da varsa, yalnızca sizin haklı olmanız kâfi mi? Bütün sorumluluklarınız kalkıyor mu? İstediğiniz gibi hareket etme hakkına sahip olabiliyor musunuz?

Bu soruların tamamının bir tek cevabı vardır: Tabii ki hayır. Hak hukuk meselesi karşılıklıdır. Karı koca arasındaki haklar daha sürekli, daha kalıcı ve daha önceliklidir.

Nefsinize uyarak İslam'ın zaruri hallerde öngördüğü bazı ruhsatlara sığınamazsınız. Buradan kendinize haklılık payı çıkaramazsınız.

Bu hatırlatmalar eşiniz içindi. Siz ne yapacaksınız?

Bir kere bunları ona bir hatırlatın. Hak gördüğü meselenin devamında "adalet, eşit, dengeli" davranması prensibinin olduğunu ifade edin. İslam'ın eşlere bazı haklar verirken, karşılıklı uymaları gereken esasların var olduğunu da anlatın.

İkincisi, eşiniz aklına estiği gibi davranmaya devam edecekse, siz de kendinize bir rota çizin. Önce oturun, evliliğinizi ciddi biçimde gözden geçirin. Eksiklerinizi, beklentilerinizi dile getirin, nasıl telafi edeceğinizi konuşun. Kafa kafaya vererek evliliği yaşatma, yürütme ve ayakta tutma yollarını düşünün.

Yaklaşımları olumlu ise, mesafe alırsınız, yoksa yakınlarınızın da yardımı ve desteğiyle farklı çözüm yolları araştırın. Çünkü böyle ağır aksak, başına buyruk hiçbir birliktelik yürümez. Bir yere gelir, tıkanır, hareket etmez hale gelir.

Soru ve sorunlarınız için; [email protected] adresine mail gönderebilirsiniz....