Ailemizden habersiz nikâh yaptırabilir miyiz?
İki soru: Ben 3 aylık nişanlıyım. Haziranda düğünüm olacak.
Nişanlılık sürecinde dini nikâh yapmak istiyoruz. Nişanlımla el ele tutuştuğumda rahatsız oluyorum, ama ailelerimize söyleyemiyoruz. Onların haberi olmadan dini nikâh yapsak, daha sonra onlar istediğinde tekrar dini nikâh yaptırsak, şekilde yanlış yapmış olur muyuz? (Rumuz: Yaz yağmuru)
Ben yaza doğru nişanlanacağım. Sözlümle imam nikâhı yaptırmaya karar verdik. Görüşmelerimizin helal çerçevede olmasını istiyoruz. Onlardan habersiz nikâh yaptırabilir miyiz? Nişandan sonra ikinci kez yaptırdığımızda ailelerimiz bilecek ama şimdi söylemezsek nikâhımız geçerli oluyor mu? (Rumuz: Sarıkaya)
Bir cevap:
Nikâh bir defa yapılır ve biter. İkinci, üçüncü nikâh gibi bir şey yapılmaz.
Nikâh kıyıldıktan sonra da aranızda hiçbir engel kalmaz, birbirinize helal olursunuz, artık karı koca olarak yaşayabilirsiniz.
Nikâh öyle gizli, kapaklı da olmaz. Şahitler hazır olmalı, ailenizin bilgisi/rızası alınmalı, mehir belirlenmeli, herkes duymalı, bilmeli. Resmi işlemler de tamamlanmalı.
Yarın bir anlaşmazlık olduğunda ortada kalmamak, pişmanlık yaşamamak için evlilik gibi hayati bir meseleyi "serbest hareket edelim" diyerek duygusal bir karar verdiğinizde telafisi mümkün olmayan duruma düşebilirsiniz.
Resmi işlemleri yapmadan sadece dini nikâh kıyılarak yaşanan beraberliklerde, özellikle kız tarafı ayrılmak istediğinde, erkek kabul etmeyince ve boşamaya yanaşmayınca kızın bir başkasıyla evlenmesi imkânsız hale geliyor.
Bunun için hissinize, hevesinize kapılmayın. Evliliğin başlangıcında böyle yarım yamalak kararlara gitmeyin. Ailenizden habersiz hareket ederek başınızı ağrıtmayın. Kararlarınızı verirken mantık ölçüsüyle birlikte olayın dini tarafını da gözden uzak tutmayın.
(Bu konuda daha geniş bilgi için "Mahremiyet Okulu" setimizin "Yusuflar, Züleyhalar" kitabını okumaya çalışın.)
Evi terk etti, boşanma davası açıyor
Eşim, aramızda bir sorun yokken evdeki ziynet eşyalarını alıp babasının evine gitti. 2 ay içinde tüm çabalarıma rağmen dönmedi. Sonra da boşanma davası açtı. Yüksek miktarda nafaka ve tazminat talep ediyor. Affedersiniz, "Eşim beni cinsel yönde tatmin edemediği için onu bıraktım" yalanını yaymış. Çok zor durumdayım. İnsanların yüzlerine bakamıyorum. Yakın akrabalarım eşimi gece yarısı yabancı erkeklerle görmüş. Dinimizce yapmam gereken şeyler nelerdir? Eşime çok beddua ediyorum. Bu dinimizce doğru mu? (Rumuz: Mutlu Günler Gelsin)
Böyle şerefini, namusunu ayaklar altına alan, dinini, dünyasını yıkan bir insanı eş olarak görmek mümkün değil.
Bir an önce gözden çıkarın, her üç talakını da verin, tam olarak boşayın, ilginizi, irtibatınızı iyice kesin. Sizinle uzaktan, yakından hiçbir bağı, bağlantısı kalmasın. Yaptığı o çirkin işlerden ailesini bilgilendirin.
Madem yaptıklarını görenler var. O kişileri mahkemede şahit olarak dinletin. Öyle sanıyorum ki, tek celsede boşanırsınız.
"İnsanların yüzüne bakamıyorum" gibi bir mahcubiyete girmeyin, bir eziklik yaşamayın, kendinize kahretmeyin.
Kör şeytanın tuzağına düşmüş, azgın nefsin peşine takılmış, gözü dönercesine yolunu kaybetmiş bir insana üzülmeniz bir yana, "Zarara kendi rızasıyla girene bakılmaz, merhamet edilmez" kuralı gereğince hukuki irtibatınızı kestikten sonra âleminizden iyice silin, hayalinizde bile yer vermeyin.
"Hem suçlu, hem güçlü" hesabı hem evini, eşini terk edip gidiyor, hem namusunu lekeliyor, hem de boşanma davası açarak yüklü miktarda nafaka talebinde bulunuyor. Bu durumda bir kadın dinen nafaka talebinde bulunamaz.
Hukuki mücadelenizi vermek ve bir an önce bu "felaket"ten kurtulmak için güçlü bir avukatla çalışın, kendinizi daha fazla yıpratmadan yeni bir hayata adım atın.
Bu işlemleri yaparken yakınlarınızdan yardım alın, bilen birilerine akıl danışmayı ihmal etmeyin.
"Beddua" etmek yerine en iyisi Allah'a havale edin, akıbetini Allah'a bırakın.