Barnaba İncili ve sonrası

Barnaba İncili ve sonrası

Kıyamete yakın, kutsal metinlerin orijinali ortaya çıkacak. Bu konu Mehdi, Mesih ve Dabbetül Arz, Deccal inanışı ile ilgili. Hristiyanlıktaki Armagedon ya da İslâm geleneğindeki Melheme-i Kübra rivayetleri de bu konu ile ilgili.
Yuhanna Vahyi’nde Ege bölgesindeki 7 kutsal kiliseden söz edilir.. Bunlar Sart, Filedelfiya, Bergama, Tiyatira, Efes, İzmir, Laodikya..
Yuhanna Vahyi’nde 7 yıl sürecek bir sıkıntıdan söz edilir.. Sonra savaş, kıtlık, ölüm ve gökten gelecek haber.. Derken dolu, yanardağ, pelin, güneşin kararması ve ardından yılanın saldırısı ve kadının soyunun başına gelecek olan felaketler.. Gökteki alametlerin belirmesi. İsrail’in sonu ve canavarın dehşeti. Ardından Tanrının öfkesi. Denizde, ırmaklarda kan, toprakta ateş.. Karanlık ve toz bulutu.. Babil’in yıkılışı, fahişenin günahlarının kefareti ve final: Müjde: Mesih’in dönüşü!
Hristiyanlar finali böyle bekliyor.. Bunlar Yuhanna Vahyi’nde ayrıntıları ile anlatılıyor. Kimine göre bunlar geçti, kimine göre ise gelecek..
Herkes Noel Babayı bilir de, mesela kimse Noel Babanın İznik Konsülü’ne katılan bir İncil hafızı olduğunu bilmez.. Coca Cola’nın ürettiği Noel baba (Santa Claus) bir tüketim misyoneri, seküler, pagan bir maskottur sadece..
Noel Baba Vakfı Başkanı Muammer Karabulut’un Ergenekon kapsamında gözaltına alınması da ilginç değil mi? Hani eşelerseniz bu tartışmayla ilgili olarak bir yerde belki Demirel’e bile ulaşabilirsiniz.
İznik Konsülü’nü biliyorsunuz. Peki bu konsülde kabul edilmeyen inciller ne oldu? Mudanya’da 3 kilise var. Aya Yorgi, Aya Sorti, Aya Yani.. Bu üç kilise de bugün harabe..
İddia şu: Bu 3 kilise arasında gizli dehlizler bulunmaktadır.. Bu 3 manastır da, İznik Konsülü’nde kabul edilmeyen incillerin muhafaza edildiği manastırlar.. Bu manastırlar 1453’e kadar da aktifmiş.. İstanbul’un fethinden önce, Ayasofya’daki Hristiyanlar için kutsal emanetler ve som altından dev çan gizlice kaçırılarak buraya getirilmiş..
Mesela Mezapotamya’dan İznik’e gelmekte olan ruhbanların giderken götürülemeyip kalan ya da gittikten sonra İncil kopyaları kabul edilmediği için dönüşte beraberlerinde getirdikleri İncil kopyalarının da Mardin’in girişindeki Heren höyüğüne gömüldüğü söylenir..
Hamza beyi ben 1982’den beri tanırım ve bu olayı o zaman kendisinden defalarca dinledim. Aziz bey bu konuyu bugün niçin gündeme taşıdı bilmiyorum ama, bu tartışmaların özellikle Hristiyan ve Yahudi dünyasında fırtınalar kopardığını biliyorum..
Barnaba İncili ile ilgili tartışmalar ilk kez günyüzüne çıkmıyor.. Daha önce Türkçe tercümesi de yayınlandı. Bu klasik metinde Hz. Muhammed’in geliş haberinden söz edilir..
Esasen bugünkü incillerde de bu anlama gelen ifadeler mevcuttur..
Kıyamet teolojisi açısından, kıyamete yakın ortaya çıkacak kutsal metinler büyük önem taşıyor. Yine Mehdi ve Mesih inancına paralel olarak Hz. Musa’nın asası, Hz. Süleyman’ın babası Hz. Davud’dan gelen hatem özelliği taşıyan yüzüğü ve Hz. Davud’un kılıcı..
Aslında bunların emanet sandığında olması gerekiyor..
Emanet sandığında Hz. İsa’ya kadar gelen kutsal emanetler var. Hz. İsa dönemi ile ilgili kutsal emanetlerin Hatay ya da İstanbul’da olması gerekiyor..
Şimdi burada bir sorun var..
Hz. Davud’un kılıcı ya da Hz. Musa’nın asası nerede?
Biliyorsunuz, Hz. Musa (as) bu mucizevi asayı, Urfa’nın Şuayb köyünde, Şuayb aleyhisselamdan almıştı ve rivayet edilir ki, bu asa, Hz. Adem tarafından cennetten getirildi..
Şimdi burada ilginç bir durum var. Hz. Musa’ya ait olduğu söylenen asa ve Hz. Davud’a ait olduğu söylenen kılıç halen Topkapı Sarayı’nda Mukaddes Emanetler Dairesi’nde bulunuyor..
Peki o zaman emanet sandığı nerede? Üzerinde 10 emrin yazılı olduğu vahiy tabletleri nerede? Sandık nerede?
Tapınak Şövalyeleri’nin görevi bu sandığı korumaktı..
Bu konuda bir sürü rivayet var..
Rivayetlere göre, Hz. İsa ya da Mehdi, ya da Dabbetül Arz ortaya çıktığında bu yüzük o kişinin parmağında, o kılıç belinde, o asa elinde olacak. Calud’un kafasını koparan o kılıç, Deccal’in de kafasını koparacak! Deccal kim? Nereden ne zaman zuhur edecek?
Bu tartışma önümüzdeki dönemde daha da sıcak bir hal alacak..
Hristiyanlığın mukaddes emanetleri, Şam, Urfa, Hatay, Mardin, İstanbul, İznik, Bandırma ve 7 kiliseler bölgesinde aranacak.. Ayasofya’nın altında dehlizler, tüneller, gizli hazine daireleri olduğu söylenir..
M.S. 376’da toplanan İznik Konsülü’nden sonra, reddedilen incilleri toplayıp sözkonusu bölgeye gelen 3 azizle ilgili anlatılan hikayeler son derece ilginç. “Tirilye” ya da diğer yeni adıyla “Zeytinbağı”, Bursa'nın Mudanya ilçesine 11 km uzaklıkta sahilde bir kasaba..
Hani, Barnaba İncili yeniden konuşulmaya başlanınca bunları yazmak istedim.. Barnaba İncili’nin hikayesini ben 1982’den beri biliyordum.. Hamza hocayı o zamandan tanıyorum. Genelkurmay’a gidip geliyordu. Sayfa sayfa foto filmler alıyor, onlar üzerinde çalışıyordu..
İncil’in orijinalliğine ilişkin tartışmalar bu gidişle yeni tartışmaları, hatta yeni bir konsülü bile zorunlu kılacak hale geldi.
Biliyorsunuz bir de Mormon İncili konusu var.
İncil’in Tevrat’ın devamı olduğu düşünülürse, sadece inciller arasında farklılıklar ya da farklı yorumlar bir yana, Tevrat’la İncil arasında da temel farklılıklar, radikal yorum farklılıkları var..
Bunlara inanan da var, inanmayan da. Ama bu iddialar, rivayetler, insanların tasavvur dünyalarını radikal bir şekilde etkilemeye devam ediyor..
Barnaba İncili tartışmaları ile birlikte “Tanrıyı kıyamete zorlamak”tan söz eden kimi Hristiyanlar ve Irak’ta, Afganistan’da, Gazze’de yaşananlara bakınca, uzun zamandır sürdürdüğüm, “3 dine göre kıyamet teolojisi” konulu çalışmadan, bir çırpıda bunlar geldi aklıma.
Türkiye muhteşem bir ülke.. Anadolu topraklarında dolaşırken, insan kendini bir mitoloji kahramanı ya da tarihi yapan bir akör gibi hissediyor.. Ben bu ülkeyi seviyorum..
Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi