Ahmet TAŞGETİREN

Ahmet TAŞGETİREN

Başkanlık ve muhalefetin aday sıkıntısı

Başkanlık ve muhalefetin aday sıkıntısı

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ya da “Başkanlık Sistemi”nin Türkiye modeli... Bu sistemde en önemli rolün “Başkan”da olduğu muhakkak. 

Millet bir kişiyegüvenecek,“Başkanlık” yetkisi verecek ve o, hükümetini kurup, ülkeyi yönetecek.

Bu durumda en önemli mesele “Başkanın liyakati”dir.

İslam kaynakları “Halife”nin özelliklerini sayarken de “Liyakat”i en ön sırada zikrederler.

Doğrusu, Parlamenter sistemde de, “Başbakan'ın liyakati” diye bir sorun vardır.

Her yönetim sisteminde “Ortak akıl - Şura” devrede olsa bile, son sözü söyleyecek birisinin olması tabiidir.

Belli ki kaptan köşkünde kim varsa, onun becerisi – beceriksizliği gemiyi karaya oturtur, dalgalı denizde batırır ya da her durumda selamet sahiline çıkarmayı başarır.

Başkanlık sisteminde Başkanın konumu daha öne çıkıyor.

Kaçınılmaz olarak insanların gözü onun üzerinde toplanıyor. Çünkü o ne kadar idealize edilebiliyorsa, o ölçüde halkın teveccühüne mazhar oluyor.

Aslında siyasi hareketlerde sembol kişiler anlamında liderlik hep önem taşımış.

Şu anda Türkiye siyasetine baktığımızda, “lider” olarak en ön planda Tayyip Erdoğan'ın göründüğü açık. Başkanlık sistemine oy verenler de yarın başkan seçiminde oy verecek olanlar da, Tayyip Bey'in önemli bir çekim merkezi oluşturduğunu tartışmazlar.

Tayyip Bey, “Her şey Tayyip Erdoğan'a göre dizayn ediliyor” yollu eleştirileri göğüslemek için “Ben faniyim, bugün var yarın yokum, önemli olan sistemin yapısı” diyor.

Sistemin yapısı kuşkusuz çok önemli.

Ancak, Başkanlıkta, mesela işlerin beklendiği gibi bürokratik barajlara takılmadan yürümesi için de Başkanın iş tutma tarzı, belki daha çok da “Liderliği” çok önemli. “Üç kazı verdiğinizde güdemeyecek adamlar Başkan olursa...” gibi bir cümle kurulamaz mı? Tabii ki kurulur ve zaten kuruluyor da...

Ama “Millet o tür insanlara yetki vermez!”

Verir mi vermez mi?

“Milletin basireti” dediğimiz şey her şeyi halleder mi?

Kimbilir.

Bir “karizmatik lider” var, bir de deyim yerindeyse “normal lider”. Normaline lider denir mi ayrı konu, ama karizmatik olan her zaman doğmuyorsa – olmuyorsa, varsayalım ki normallere kaldık, o zaman millet ne yapar?

Şu anda baktığımızda, hani hep birlikte, “Evet” ve “Hayır” heyecanı taşıyanlar olarak baktığımızda, mesela “Hayır cenahı”nda bir lider adayı göremiyoruz. Hatta onun için, Başkan seçilemeyeceği aşağı yukarı bilinen parti liderlerinin parti liderliğinin de riske gireceğini düşünüyoruz. Öyle mi?

Hatta o sebeple, bu sistemin en hayırlı yanı olarak, oyları belli bir yerde toplamak için söylemlerin daha kuşatıcı hale gelmesi durumu var, böyle bir toparlayıcılık için gerekli “lider profili”nin ortada olmadığı gerçeği var.

Aslında, dünyada da çok genel bir siyasi problem olarak “Liderlik” konusunun bir sorun olması üzerinde duruluyor. Çünkü birçok dünya sorununun çözülmesi için de, en azından dünyanın büyük güçleri açısından “liderlik” gerekiyor. Çünkü oradaki liderlik zaafı da, bütün dünya için sorun haline geliyor.

Aslında büyük veya küçük herhangi bir yönetim alanı için liderliği devreden çıkarmak mümkün değil. Cumhurbaşkanlığı yönetimi de olsa, Başbakanlık yönetimi de olsa...

Cumhurbaşkanı veya Başbakan'ın liderlik zaafı göstermesi her ülke için sorun.

Böyle bir risk var mı, var.

Ancak bundan, “hiyerarşik yapısı” olmayan, “dolayısıyla herkesin eşit ağırlık taşıdığı” bir yönetim biçimi tasavvuru çıkarmak, hayatın gerçeğine uymaz.

O zaman, aileden okula eğitimin, liderlik damarını geliştirecek bir mahiyet kazanmasını sağlamak lazımdır.

Liderlik ve doğru liderlik.

Ülke sorumluluğunu taşıyacak liderlik.

İnsandaki liderliğe zemin hazırlayacak potansiyelleri ortaya çıkaracak ve yarınlara taşıyacak liderlik.

Keşke Türkiye güçlü liderler arasında tercih yapacak ölçüde zengin bir liderlik hazinesine sahip olsa...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Ahmet TAŞGETİREN Arşivi