Beni aldatacağı hiç aklıma gelmezdi
Ben 19 yaşındayım. Yaklaşık 1,5 sene önce biriyle tanıştım. Kendini bana, dinin gereklerini yerine getiren biri olarak tanıttı ve öyleydi. Giderek iş ciddileşince ileride evleneceğimizi ve annemlerle tanıştıracağımı konuşuyorduk. Sırf ciddi düşünüyoruz diye yanlış şeyler de yaptım. Şimdi ayrılmak istediğini, sevmediğini, soğuduğunu söyledi.
Mecburen ayrıldık ama ayrılacağımız aklıma gelmezdi. Şimdi üniversiteye hazırlanıyorum. Düşünmekten, pişmanlık duymaktan ders çalışamıyorum. Namazlarımı kılmaya çalışıyorum, tövbe ediyorum ama aklımdan çıkmıyor, ne yapmalıyım? (Rumuz: Dertli)
Hayat bu, insanın başına her şey gelebiliyor.
Nefis bu, dünyayı insana zehir edebiliyor.
Şeytan bu, bir anlık gaflet onun tuzağına düşürebiliyor.
16-17'li yaşlar hislerin ve heveslerin başına buyruk olduğu süreçlerdir. Aklın ve kalbin durduğu, çalışmadığı dönemlerdir. Sonucun ve akıbetin hesaba katılmadığı, geleceğin düşünülmediği zamanlardır.
Bu sizin için geçerli olduğu gibi, duygularının esiri olmuş o genç için de geçerlidir.
O kişinin tek ölçüsü, duygularını tatmin etmek, isteklerini dindirmek, bencilce yaşamaktır.
Siz zor durumda kalmışsınız, mağdur olmuşsunuz, bunalıma girmişsiniz, kimseyle konuşacak, derdinizi açacak yüzünüz kalmamış, onun hiç umrunda olamaz ve zaten düşünmez de... Vurdumduymaz biçimde gününü gün eder. Bugün sen varsın, yarın bir başkası... Anlık yaşar, hazlarının, zevklerinin peşindedir.
Her günah vicdanı sızlatır
Dininin gereklerini yerine getirmesi de bir anlam taşımıyor böylelerinin.
Dinin gerekleri sadece namaz ve oruç mudur? İçki, kumar, zina, yalan, aldatmak dinde yok mudur?
Var olmasına vardır da, seçmece yapınca, şeytan insanın başına olmadık çoraplar örüyor, ayaklarını en acımasız kapanlara kıstırıyor. Şimdi o da en az sizin kadar pişman ve perişan durumdadır.
Çünkü işlenen hangi günah insanın vicdanını sızlatmaz, kalbini ezmez, ruhunu çizdirmez? Ölünceye kadar bu acının sancısını çeker, içini kanatır.
Allah'ını, âhiretini bilen bir genç kız olarak böyle bir tuzağa düşmemeliydiniz, iffetinizi canınız gibi korumalıydınız.
Madem şeytan baskın gelmiş, sizi o uçuruma yuvarlamış. Şimdi artık düştüğünüz yerden kalkmasını bilmesiniz. Geriye dönüp "ah, vah" edeceğinize ileriye bakıp yolunuzu bulmalısınız.
Artık nefsin ve şeytanın oyunlarına gelmemelisiniz, tam bir nasuh tövbesi yaparak, Allah'a olan kulluğun kalitesini artırmalısınız. İçinizdeki vesveseleri bertaraf ederek kendinizi huzura kilitlemelisiniz.
Babam bana dargın olarak vefat etti
Ben babamı kaybettim. Babamla konuşmaz halde ayrıldık. Daha doğrusu konuşurken de birbirimizi çok kırıyorduk. Babamın her yaptığı doğru olmasa da, benim anlayışlı olmam gerektiğini şimdi fark ediyorum. Annemle ağabeyim aynı anda vefat ettiler. Onlarla ilişkilerim iyi olsa da, onlara karşı da yanlışlarım olmuştu. Şimdi bunu nasıl telafi ederim? (Rumuz: Nalan)
Hayatta olmadıkları için gidip özür dileme, helallik isteme, gönüllerini alma imkanınız ve fırsatınız kalmamış.
Şimdi ne yapılabilir? Telafisi için neler düşünülebilir?
Önemli olan da bu zaten. Yapılacak olanlar üç aşağı, beş yukarı bellidir.
Onlar için duadan başka elden ne gelebilir ki?
Onların taksiratlarının, hatalarının bağışlanması için istiğfar etmekten başka ne yapılabilir ki?
Sevabını onlara bağışlamak için Kur'ân/Yâsin okuyabilirsiniz. Dini hayatınızı mazbut hale getirirsiniz. Allah'a olan yakınlığınızı artırırsınız. Hiç olmazsa bu davranışlarınızla Allah'ı memnun edersiniz. İnşallah Allah da âhirette onları memnun eder, üzerinizdeki haklarını bağışlayabilir.
Ayrıca imkanınız varsa sevabının onlara gitmesi niyetiyle sadaka verebilir, hayır hasenatta bulunabilirsiniz. Onların adlarını hatırlatacak bazı kalıcı hayırlar yapabilirsiniz.
Fırsat buldukça mezarlarını ziyaret eder, ruhlarından özür dilersiniz, biraz olsun içinizi rahatlatırsınız.
Anne baba hakkı çok önemli ve çok zor meselelerdir. Babanızla küs ve dargın olarak ayrılmışsınız. Annenizle ve ağabeyinizle de aranız fazla iyi değilmiş.
Bundan iyi bir ders çıkarmanız lazım. Hiç olmazsa geride kalan yakın akrabalarınızla aranızda problemler varsa, onlarla iyi geçinmeye çalışın.
Çocuklarınız varsa onların manevi eğitimlerine ağırlık verin, itaatkâr insanlar olarak yetiştirin.