Birileri Durdursun, İnişe Geçildi
Şaka değil,
Süper Lig tarihinin en kötü sezon başlangıç tarihlerinden birisi.
Umarım bitiş böyle olmaz. Ancak her geçen zaman umutlar azalıyor.
Milli maç araları takımların toparlanma ve sakatların iyileşme süreçleri olarak düşünülür.
Çaykur Rizespor galiba bu istisna dışında kalıyor.
GTZ Giresunspor maçında yine sakatlıklar ve eksiklikler.
Defans kurgusu bir önceki maçla aynı.
Sanırım hoca önceki maç ve performanstan memnundu. (Şaka değil, memnun değilse neden bir değişiklik yapmadı?)
Sağ bek Tyler Boyd. Nerde duracağını bilmiyor, nerede nasıl müdahale edileceğini! . Ama olsun. Hamza hoca bir şeyler deniyor. 12. dakikada Boyd kırmızı kartla takımı 10 kişi bırakıyor. Alternatifi Umar Aminu.
Hakikaten şaka gibi, ama şaka değil, gerçek.
Ben buna benzer bir senaryoyu Hikmet Karaman zamanında Ahmet İlhan Özek ve Mehmet Akyüz`le hatırlıyorum. (O yıl alt lige düşmüştü.) Umarım sonu aynı olmaz.
Çaykur Rizespor, bu yıl ilk kez deplasmanda 3 gol yemeden kapattı. Bu Rizespor’un başarısından ziyade, rakip takımın beceri noksanlığı ve başarısızlığıdır. Tabi kaleci Gökhan Akkan’ın çabasını göz ardı etmeyelim.
Yenilen gollerde stoperlerden Selim Ay ilk yenilen golü kendi kalesine atarken, diğer gol pasını da stoper Holmen rakibe asist yaptı. Hem de rakip kalecinin kullandığı kale vuruşunu kafayla geriye sarkıtarak yaptı. Süper Lig seviyesinde, milyonlar harcayarak böyle bir defans kurgusu kurmak ve bunu ısrarla devam ettirmek neyin nesidir?
Futbol, önce oynayanların sonrada izleyenlerin zevk aldığı bir spor dalıdır.
Çaykur Rizespor’u seyrederken bu hissi alamıyorum ben. Artık ızdırap çekiyorum, soğudum.
Sahada mücadele edenler veya edermiş gibi gözükenler bu hissi almıyor ve seyredenlere vermiyor.
Bazen az laf, çok iş denir.
Bu yıl maalesef çok başarısız bir kadro mühendisliği yapıldı.
Sürekli aksayan ve hata yapan futbolcular, alternatifsiz bir yapıda her hafta oynuyor.
Henüz galibiyet yok. Bu gidişle olma ihtimalide uzak gözüküyor. Rakip gol atamasa bile biz ne yapıp gol yemek için çaba gösteriyoruz.
Dünyanın değişik kıtalarından futbolcu ithal ediyoruz. Hem de ciddi paralar veriyoruz.
Sonuç, daha sahaya çıkamamış futbolcular, alınamayan galibiyet, alınamayan puanlar ve giden milyonlar.
Ancak kendi çocuklarımıza güvenip oynatamıyoruz. Niye o kadar yeteneksizler mi?
Bunun açıklanabilir, izah edilebilir bir yönü yok.
Birileri bizimle dalga geçiyor.
Bu kadar başarısız olmak için, bu kadar transfere, kaprisli futbolculara gerek yok.
Sahada birbirine pas atmayan, yardımlaşmayan, formasını ıslatmadan sahadan ayrılan futbolcular var.
Netice, ızdırap vermeye başladı.
Futbol bir takım oyunu. Çaykur Rizespor bu yıl takım olamadı.
Bu gidişle olacağı da şüpheli.
İlgililerin en kısa zamanda gereğini yapması gerekiyor.
Durum vahim.
Sağlıkla ve iyilikle kalın.