Bu oyuna iyi skor!
Bu oyuna bu skor çok iyi tabii. Psikolojik ve fiziksel anlamda hazır olmadığımız bir maç oynadık. Üstelik yüksek konsantrasyon ile hazırlanan Belçika takımı ve taraftarını bulduk karşımızda. Dördüncü dakikada geriye düştük. Bu kadar baskı altında, bu kadar formsuz takımımızın kaybetmemesi futbolumuzun doğrusu değil, ama güzelliğiydi. Aslında şunu da söyleyeyim; ben bu oyunu bekliyordum. Bundan daha kötü oynayamayız biz. İlk yarıda kontrol oyunu dışında kötü top oynadık.
Oyuna yediğimiz golden sonra ortak olabildik. Orta sahada iki Selçuk (İnan ve Şahin) ve Emre bol ayağa pas yaparak ilk yarının kontrolumuz altında geçmesini sağladılar. Yediğimiz golden sonra orta sahanın pasları, Arda ve Burak'ın bireysel performanslarıyla golü bulduk. Ama ikinci yarıda Selçuk İnan yorulunca, Selçuk Şahin de Servet ve Serdar'ın arasına girdi. Bu tabloda orta alanda bir tek Emre kaldı. Neyse ki; o da özellikle ikinci devrede çok iyi oynadı.
İkinci yarıda süre ilerledikçe Guus Hiddink'ten hamle bekledik. Ama son 15 dakikaya kadar bir değişiklik gelmedi. Belçika arka arkaya pozisyonlar buluyordu. Oyuna tamamen hakimlerdi. Derken penaltı geldi. Avusturya maçından sonra rakibin kaçırdığı bir penaltı daha izledik. Hiddink, penaltı da geçtikten sonra son 15 dakikada iki Mehmet'i (Topal ve Ekici) sahaya sürerek oyunu tutmak istedi.
Bireysel anlamda Kazım'ı çok beğendim. Arda şu anki fizik durumuyla yapabileceği maksimum işleri yaptı. Burak da çok etkiliydi. Bu iyi oynayan üç hücum oyuncumuza rağmen, pozisyon azlığımız orta sahanın özellikle ikinci yarıda kötü oynamasından kaynaklandı.
Grupta bundan sonrası için avantaj bizde ama bu oyun yetmez. Hiddink'in maç sonundaki açıklaması da ilginç. "Benim geleceğim belli değil" derken gittiğini ima ediyor. Bunu, futbolumuza saygısızlık olarak görüyorum.