Cehennem nerede, nasıl bilinir?
Hocam, cehennem nerededir? Toprağın altına cihaz konulup cehennemdeki sesler dinlenebilir mi? (Rumuz: Melek) Kur'ân âyetlerinde ve hadislerde bildirildiği üzere cennet ve cehennem şu an mevcuttur.
Fakat nerede oluğuna dair bazı dini kaynaklar, cehennemin yerin altında olduğunu söylerler.
Üzerinde yaşadığımız bu yer küresi, yıllık hareketiyle haşir meydanının etrafında bir daire çiziyor. Fakat nursuz ateş oldukları için göremiyoruz ve hissedemiyoruz.
Yer kürenin yol aldığı o büyük yörüngede o kadar çok varlık vardır ki, onlar nursuz oldukları için görünmüyorlar.
Ay'ın ışığı çekilince nasıl görünmezse ışıksız olan birçok gök cismi de gözümüzün önünde oldukları halde görünmüyorlar.
Cehennem, biri küçük, diğeri de büyük olmak üzere iki tanedir. Küçük cehennem büyük cehennemin çekirdeğidir. İleride küçük cehennem büyük cehenneme dönüşecek ve büyük cehennemden bir menzil olacaktır.
Küçük cehennem yerin altındadır. Yerin altı merkezidir. Jeoloji bilimine göre, her 33 metre kazılınca sıcaklık bir derece artıyor. Yerin yarıçapı 6.000 küsur kilometre olduğuna göre, merkeze kadar bu sıcaklık 200 bin dereceyi buluyor. Bu ateş, dünya ateşinden 200 kat daha şiddetlidir.
***
Küçük cehennem, büyük cehenneme ait birçok görevi dünyada ve berzah âleminde yapıyor. Ahiret âleminde ise Allah'ın emriyle yer küre, sakinlerini yıllık hareketiyle, haşir meydanına dökecek, küçük cehennemi büyük cehenneme teslim edecektir.
Ahiret menzillerini gözle görmek için ya kâinatı küçültüp iki il şekline getirmeli veya gözlerimiz yıldızlar gibi büyük olmalıdır.
Cehennemin bu dünyamızla çok yakın bir ilişkisi vardır. Mesela, yazın kavurucu sıcaklığına "min feyhi cehennem/cehennem sıcağındandır" denilir.
Cenab-ı Hakk'ın mülkü çok geniştir. Allah'ın hikmeti nereyi uygun görmüşse büyük cehennemi oraya yerleştirir.
***
Yüce Kudret "Ol" emriyle Ay'ı Dünya'ya, Dünya'yı Güneş'e, Güneş'i de bütün gezegenleriyle "Güneşler Güneşi" tarafına doğru bir harekete sevk ediyor.
Aynı şekilde yıldızları donanma elektrik lambaları gibi saltanatının nurlu şahitleri yapıp kudretinin büyüklüğünü gösterdiği gibi, büyük cehennemi de elektrik lambalarının fabrikasının kazanı hükmüne getirmiş, âhirete bakan semanın yıldızlarını onanla tutuşturmuş, sıcaklık ve kuvvet vermiştir. Yani bir nur âlemi olan cennetten yıldızlara nur; cehennemden de ateş ve sıcaklık göndermiştir. Cehennemin bir kısmını da ceza evi yapmıştır.
***
Diğer yandan Dünya'nın merkezindeki küçük cehennem, büyük cehennemin çekirdeğidir. Yüce Yaratıcı, dağ gibi koca bir ağacı, tırnak gibi bir çekirdekte sakladığı ve zamanı geldiğinde çekirdekten ağacı çıkardığı gibi; yer kürenin içindeki küçük cehennem çekirdeğinde de büyük cehennemi saklamış ve zamanı geldiğinde ondan büyük cehennemi çıkaracaktır.
Cennet ve cehennem kâinat silsilesinin iki neticesidir. Neticeler silsilenin iki tarafında bulunur. Alçağı ve ağırı aşağı taraftadır; nurlusu ve yücesi de yukarıda yer alır.
Cennet ve cehennem sonsuzluğa doğru akan varlıkların iki havuzudur. Havuzun yeri ise, selin durduğu ve biriktiği yerdir. Yani süprüntüleri ve atıkları aşağıda, temizleri ve güzelleri ise yukarıda kalır.
Cennet ve cehennem lütuf ve kahrın, rahmet ve azametin iki tecelli yeridir. Tecelli ise her yerde olabilir. Cemal ve Celal sahibi nerede isterse orada tecelli ettirir. (B. Said Nursî. Mektubat "Birinci Mektup"tan özetle)