Çevre Kirliliği ve Gürültü Suç Mu?
Gün geçmiyor ki; yürüdüğümüz sokak ve caddeleri biz insanların nasıl kirlettiği?..Ses kirliliğini nasıl ve hangi boyutlara ulaştırdığımızı hemen hemen görmeyenimiz yoktur.
O zaman şöyle diyebiliriz. ’’Gürültü çevre kirliliği midir?
“Gürültünün bir çevre kirliliği olduğu” konusunda farkındalık yaratmaya çalıştığının farkındayım. Bana göre önemli bir gelişme olduğunu söyleyebilirim. Yıllardır dikkat çekmeye çalışıyorum, “şehirleşme konforlu binalar, yollar, parklar yapmanın yanında yapılanların içini medeniyetle doldurabilmektir” Biz şehirleşme konusunda henüz yolun çok başındayız. Daha önce kaleme aldığım çevre temizliğiyle alakalı yazılarımda ciddi anlamda olumlu tepkiler aldım. Yaşadığımız şehirde yere tükürme, izmarit atma, kaldırımı işgal etme, trafik kurallarını ihlal, gürültü vb sorunları üzülerek belirtmek isterim ki henüz çözmedik. Yolun çok başındayız.
Gürültü elbet ciddi bir çevre sorunu… Modern şehir yaşamında gürültüyü sıfıra indirmek elbet mümkün değil, amaç en aza indirmek. Yaşadığımız şehirde gürültü kirliliğe neden olan davranışları şöyle sıralayabiliriz.
Gürültü kirliliğine neden olan faktörlerin başında araçlar geliyor. Gerekli-gereksiz korna çalmak, özellikle çarşı içinde dolmuşların duraklarına bir an önce gitmek için sürekli korna çalmaları çevreyi önemli ölçüde rahatsız ediyor. Dolmuşu kullanan sürücüyü merak ediyorum, hangi akla hizmet sürekli korna çalarak trafiğin açılacağını sanıyor.
Son zamanlarda bazı “insanlar” tarafında moda oldu. Araçlarına soba borusu genişliğinde ekzos taktırıp dayanılmaz gürültü çıkararak çevreyi rahatsız ediyorlar.Pazar günü Cumhuriyet caddesi üzerin de düğün konvoyu’nun yolu trafiğe kapatıp yol kesme işine bizzat şahit oldum. Verdikleri bu rahatsızlıktan da mutlu oluyorlar. Tam bir hasta ruh hali… Bu kişilerin ciddi derecede psikolojik tedaviye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Başka bir gürültü kirliliği de sokak satıcıları. Özellikle hafta sonları sabahın erken saatlerinde arabalarına taktıkları megafonla, “patadezzzz, sovaaaan, patlıcaaan ,domatezzzz” bağırtıları modern şehir yaşamına yakışmayan davranış biçimleri. İkaz ettiğinizde veya ilgili birimlere telefonla bildirdiğinizde “Ne yapsın vatandaş, ekmek parası kazanmasın mı?” sorusuna sevap bulmanız gerekiyor.
Şehrimizde önemli gürültü kirliliğinden biri de, gecenin geç saatlerinde biten düğünün son bölümlerinde havai fişek curcunası başlıyor.Saatler 11-12’yi gösterirken. Yahu Allah aşkına ‘’Valilik mi? Emniyet mi? Belediye yetkilileri mi? ya da çevre il müdürlüğümü?’’ Her kimse bu son derece çirkin ses kirliliğine kim el atacaksa… Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte son baharın, son günlerine kadar özellikle hafta sonlarını;hatta hafta içilerini de dahil ederek çekilmez, dayanılmaz bir hale getiriyor. Söylediğinizde de cevabını veremediğiniz, “vatandaş düğününü yapmasın mı” sorusuyla karşılaşıyorsunuz.
Düğünlerle bağlantılı olarak bir düğün konvoylarımız var. Önde arka kapağı açık bir araba, içinde “kameraman”, hemen arkasında süslenmiş çocukların yarı beline kadar çıkıp aracın kapısına oturduğu düğün arabası, onun arkasında dörtlü lambalarını yakmış, aynalarına havlu bağlanmış onlarca araç, sürekli korna çalarak şehri tur atıyorlar. Özellikle hafta sonları birisi bitiyor, diğeri başlıyor. Konvoylar karşılaştıklarında daha çok kornaya basıyorlar. İnsan gürültüye dayanamıyor. Hele kafayı da takarsanız her korna beyninize çakılmış bir çivi gibi insanı rahatsız ediyor. Psikolog dostuma sormuştum, “Bu neyin ifadesidir” diye. O da, Hocam,”Toplumda başarılı olamamış, sanat ve kültür yetersizliği olan, mallarıyla, mülkleriyle kendilerini ifade etmeye çalışan ‘bakın bu toplumda ben de varım’ diyen kişilerin davranış biçimi” demişti. Daha da anlatarak “normal olmayan bir ruh” olarak tanımlamıştı.
Evet, “gürültü bir çevre kirliliği” buradan yani en baştan başlamamız gerekiyor. Rize Belediyesi çevre kontrol dairesi, ya da çevre İl Müdürlüğü Çevre Kontrol ve Koruma Dairesi’nin yetkilileri “gürültünün bir çevre sorunu olduğunu” fark etmeleri, topluma da sorunu fark ettirmeye çalışmaları bence önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Kısa dönemde sorunun çözülebileceği inancında değilim ama önemsenmesi gereken bir adım olduğu düşüncesindeyim. Israrla üzerinde durulmalıdır.
Eğer yetkililer bu konuların üzerinde durmaz iseler, biz bu konuların üzerine duracağız ve takipçisi olmaya devam edeceğiz.