Çocuklarda travma
Değerli okuyucular; “Travma” sözcüğü yaralanma anlamına gelir. Bu anlamıyla tıp alanında kemik ya da doku hasarlarını içeren fiziksel yaralanmaları tarif etmek için kullanılır. Ruhsal ve duygusal alanda ise; algılama, hissetme, düşünme, hafıza ya da hayal kurma gibi süreçler belli dönemlerinde ya da uzun vadede, işlevleri belirgin derecede kısıtlanmışsa ruhsal bir yaralanmadan söz edilebiliyor demektir.
Okulda öğretmenin, ailenin ve/veya arkadaş çevresinin çocuğa fiziksel ve/veya sözel şiddet uygulaması, çocuk için ciddi bir travma kaynağıdır. Çocuk bu durumda içe kapanabilir ya da saldırganlaşabilir ve huzursuzluk, huysuzluk hali git gide artabilir. Her iki durumda da çocuğa psikolojik destek gereklidir.
Arkadaşları tarafından alay edilen ve dışlanan çocuk da duygusal olarak istismar edilmiş durumdadır. Öğretmenin, okul yönetiminin ve ailenin bu durumu fark etmesi, çocukta meydana gelen travmaları ve duygusal hasarı görebilmeleri, çocuğa psikolojik destek sağlanması gereklidir. Aynı zamanda geleneksel bakış açılarını değiştirmeleri, aynı uygulamaları (ceza niteliğinde) kendilerinin de okulda ve evde uygulamamaları oldukça önemlidir.
Öğretmenin ve/veya ailenin ilgisizliği ve ihmali de çocuk için duygusal olarak yaralanma nedenidir. Çocuğun ihtiyaçları ve istekleri, özellikle duygusal durumu göz ardı edilir. Bu durumda çocukta güvensizlik, içe kapanma, sosyal kaygı gibi durumlar oluşabileceği gibi tersi olarak agresyon, antisosyal davranışlar gibi durumlar da söz konusu olabilir.
Çocuk yaşadıklarını dile getirmeyebilir. Bu durumda davranış değişiklikleri gözlenmeli ve mutlaka nedenleri araştırılmalıdır.
Bir erişkin için normal gibi görünen herhangi bir olay bir çocuğun duygusal dünyasında travmaya neden olabilir. Bu tür olaylar çocukları derinden etkilemektedir. Araba kazası, ailede yaşanan ölüm acısı, boşanma, evde beslenen hayvanın ölmesi ya da fiziksel yaralanmalar bile duygusal travmaya neden olabilir. Çocukların travmaya verdikleri tepkiler farklı farklıdır, her travma her çocukta depresyona neden olmaz.
Çocukların travmatik olaylara karşı gösterdikleri tepkileri şu şekilde sıralayabiliriz;
• 5 ve 5 yaş altındaki çocukların tepkileri: Bu yaşlardaki çocuklarda aile fertlerinden ayrılma korkusu, ağlama, sızlanma, yerinden kıpırdayamama ve hareketsizlik, anlamsız hareketler, çığlık atma, titreme, korku belirten mimikler ve anne ya da babayı bırakmak istememe gibi tepkiler görülmektedir. Travma yaşayan çocuklar yaşlarının gerektirdiği olgunlukta davranmak yerine daha küçük çocuklar gibi hareket edebilir. Yatağını ıslatma, parmak emme ve karanlık korkusu bu tür tepkilerden birkaçıdır.
• 6-11 yaş arası çocukların tepkileri: Bu tür çocuklar kendilerini soyutlayabilir ve içlerine kapanabilir. Yaşından küçük çocuklar gibi davranma, kâbuslar, uyku bozuklukları, anlamsız korkular, gerginlik, okula gitmeme isteği, sinir krizi ve diğer çocuklarla kavga etme gibi tepkiler bu yaşlardaki çocuklar tarafından verilen tepkilerden bazılarıdır. 6-11 yaşları arasındaki çocuklarda tıbbi nedenlerle açıklanamayan ve hiçbir nedeni olmayan karın ağrıları ve bedensel şikâyetler görülebilir. Çocuklar ders çalışmak istemez. Depresyon, gerilim, suçluluk duygusu ve duygusal dünyada bir tür uyuşma yaşanabilir.
• 12-17 yaş arası çocukların verdiği tepkiler: Bu yaşlardaki çocuklar erişkinlerin gösterdiği tepkileri gösterirler. Yaşanan travmatik olayın sürekli hatırlanması, kâbuslar, duygusal dünyada içine kapanma, travmatik olayı hatırlatan her türlü izi görmezden gelmeye çalışma, depresyon, uyuşturucu madde kullanımı, anti-sosyal davranışlar ve yaşıtlarla yaşanan kavgalar bu yaşlar arasındaki çocuklar en sık görülen tepkilerdendir. İçine kapanma ve kendini soyutlama, fiziksel şikâyetler, okulu asma, ders çalışmayı reddetme, uyku bozukluğu ve zihinsel karışıklık da görülen diğer tepkilerdendir.
Erken çocukluk döneminde çocuk olayı anlatamaz ama olay hafızasında kodlanır. Çocukların oyunları aileye ve uzmanlara çocuğun yaşadığı olayla ilgili bilgi verir. Travmatize olmuş çocuk oynadığı oyunlarda olayı birebir canlandırır. Travmatize olmuş çocuğun oyunları yaşıtlarının oyunlarından farklıdır, daha sert ve monotondur. Bu yüzden oyun terapisi travmanın tedavisinde oldukça etkili bir yöntemdir.
Çocuklarımızı travmalardan uzak büyütebilmeniz duasıyla Allah’a emanet olunuz.