Soylu bir yürek, asaleti gözünden tanır ve asla unutmaz.

Asalet kanda bir zerredir mikroskop dahi göremez.

Hiç bir karşılık beklemeden sonu nereye varacak bilmeden yürüyen yiğitler vardır.

İnsanı severler insan topraktandır.

Toprak yani vatan bu yüzden kutsaldır.

Yeryüzünü kuşatır bu tür gönülleri olanlar.

Bu tür insanlar azdır çoğu bilmezler.

Fırat, Dicle, Sakarya, Seyhan neyse Anadolu için

Yunus, Hünkar, Rumi de öyledir.

Biri toprağın pınarları diğerleri de insanlığın

Toprağı sularlar ve de gönülleri.

İnsan güzelleridir bunlar.

Şimdi de vardır ha.. Bir avuç insanın var kıldığı bir coğrafyayız.

Şimdide vardır ha bunlardan ama arayıp bulacak dermanımız yoktur.

Gezerler aramızda görmeyiz.

Başımızı okşarlar hissetmeyiz.

Seslerini duymayız.

Cemil cümleleri vardır canlara can okumayız.

Mazeret değil maharet üretin derler aldırmayız.

Başarınızı önemsemeyin derler böbürleriniz.

Başkalarının labirentine düşersin çıkabilirsin ama ya kendi labirentin  tuzak olmuşsa.

Mecnun dolaştı çöllerde Leyla Leyla diye

Kimse sormadı Leyla kimdir diye.

Bunu sorabilenler kimlerdir bilir misiniz?

Gözümüzden çıkarmamıza rağmen gönlümüzden çıkmayanlardır.

İşaret edileni görmeyen ancak parmağının ucunu görür beyler bayanlar.

Gül neden kokar aslında koku yokken.

 İşini en güzel yapan gül gibi kokular salar topluma.

Çoban olamayandan devlet idarecisi mi olur?

Koyun sağmayandan gelin.

Ne yerseniz tabiatınızı öyle inşa edersiniz.

Hak yemeyin helal isteyin.

Birbirinizle didişmeyin.

Sonra bir felaket gelir bulur bizi.

Kimseyi yadırgamayın.

Nefsinizi yok saymayın ruhunuza arkadaş edin; sizi olduracak mesele burdadır.

Mesele öldürmek değil oldurmaktır bu düşünceden uzak kalmayın.

Öyle oturunca neler geldi aklımıza aklımıza rehber yüreğimize.

Bir kaç günden neler gitmiş sözümüze onlarıda sunalım önünüze.

Devlet insan aklının bulduğu en önemli bir müessesedir. Ve millet olarak bu işin ustasıyız.

On altı devlet yıkmış on yedi tane kurmuşuz. Aşağıdaki dörtlük tüm zamanlarda devletin içinde bulunacağı halle ilişkin durumları anlatıyor. Şimdiki halimiz devlet olarak yaşadığımız bütün zorluklara ve sorunlara karşı Devlet başkanımızın kendini vatana ve millete hasrettiği bütün bunların dışındaki siyaset, partı, aile ve ne varsa bunların işleri yavaşlattığı fitneyi çoğalttığı hep kendi hükmünden azalttığı yönündedir. Bende zaten bu durumu biraz dokunuyorum.

Arsızlara hayasızları bekçi dikmişler

Düşeceğimiz çukura hedef görmüşler.

Olup biteni görüp olmaz deyince;

Makamımızı yükseltip deli demişler. (Feyizoğlu)

Başka neler demişiz bir kaç kısa söz...

Bir iki gün sonra bu dörtlüğü yazdında peki ne öneriyorsun sürekli eleştiri derdin ne senin dedim. O zamanda aşağıdaki değerlendirmem aklıma geldi.

Devletin adamı olmaz. Adam olanların devleti olur. Bunlara da  "devlet gibi adam.” deriz. Evet devlet ve devlet adamı anlayışımız iyi olduğumuz zamanlardaki gibi olmalı bu da yukarıdaki özeliklerle ancak mümkün.

Devlet ile ilgili konuşmak adamı bezdirir de bizzat yıllarca bezmeyenlere ne demeli.Bu nedenle hemen bezdik ve dünya işlerini bırakıp ahiret işlerine geçiş yapıp Yanacağız madem dedik ve yazdık.

Yanacağız öyle mi? Sensizlikten büyük yangın mı var? Allah cehennemi benim gibi günahkarların islah yeri olarak bildiriyor. Bende Yarabbi esas cehennem sensizliktir seni sevememektir seni hissetmemektir. Esas yangın budur. Ben zaten her acının tiryakisi olmuşum deyip böyle bir cehennemlik lakırdıda bulunmuşum.İşte bir hafta böyle kendi mecrasında bizi sürüklerken bize yeteneğimiz hatırlatma babından nasihat veren ve daha yetenekli olduklarını böylece anlamamızı isteyenlerle sohbetlerimiz oldu. Adeta övgülerde bizi melekliğe çıkaran dostlara cevap olsun diye şunu dedim kendime ve dostlarıma.

Melek gibi adamsın, bu yetmez. Adam gibi adam olmalısın. Sonrada nede iyi etmişim diye düşündüm.

Böylece Cuma günkü yazıma doğru zaman akarken ah beni yerlere vursanız söylemem bir lütufla karşılaştım. Dinledim dinledim dinledim de şöyle inledim sonra;

Mühim olmaktan azade(mühim adam olmayın önemli işler yapın)

Lazım olununca amade (sadece iş düşünce görünün)

Ömür zamandan ziyade(ömür yaşadığımız zamndan fazla sonsuz yanı)

Bir mısra kadar müsade(hayat tamamlanmaz şiirin bir mısrası)

İdrak edin ve işte irade..(Daha ne diyeyim ki hayat iman ve cehd)

İnsanlar kefil olsun Allah’ta vekil geride ne varsa deyin ki önümüzden çekil.

Vasat Cumalar.